CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 21 Nisan 2019’da şehit sözleşmeli piyade er Yener Kırıkçı’nın cenaze törenine katılmak için Ankara’nın Çubuk ilçesindeki Akkuzu mahallesine gitti.
Kılıçdaroğlu cenaze namazının kılınacağı camide önce sözlü olarak, ardından fiziksel saldırıya uğradı ve yüzüne yumruk atıldı.
Kılıçdaroğlu korumaları tarafından bir eve götürüldü. Saldırgan grup bu kez evin etrafını sardı. Cenaze törenine katılmak için Çubuk’ta bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar kalabalığa seslendi, dağılmalarını istedi. Akar kalabalığa seslenirken söze “Değerli arkadaşlarım” diye başladı, “şu ana kadar mesajlarınızı verdiniz. Tepkinizi gösterdiniz” diyerek devam etti. Bu sözlere CHP’liler tepki gösterdi.
ANA MUHALEFET PARTİSİ LİDERİ ZIRHI ARACIN İÇİNDE
Uzun süre götürüldüğü evde beklemek zorunda kalan Kılıçdaroğlu zırhlı araçla evden alınarak Çubuk’tan çıkarıldı.
Kılıçdaroğlu’nun gittiği CHP Genel Merkezi’nin önünde toplananlar kızgındı. Tepkiler İçişleri Bakanı Süleyman Soylu üzerinde yoğunlaşıyordu. Soylu saldırıdan kısa süre önce valiliklere talimat gönderdiğini ve “CHP il başkanlığını bundan sonra şehit cenazelerinde protokole kabul etmeyin” dediğini söylemişti.
Güvenlik güçleri yeterince önlem almamakla, olan bitene seyirci kalmakla eleştirildi.
Parti önünde toplanan kalabalığa seslenen Kılıçdaroğlu, “Bu saldırıların sebebi ne biliyor musunuz? İlk kez CHP bu ülkede barışın, huzurun egemen olması için mücadele etti, ilk kez farklı siyasi kimlikteki insanlar ülkenin birliği için bir araya geldiler. Bu ülkeye baharı getireceğiz, söz veriyorum ülkenin her karışında bahar olacak” dedi.
NEDEN GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINMAMIŞTI?
Ertesi gün Ankara Emniyet Müdürlüğü “Bize Kılıçdaroğlu’nun cenazeye katılacağı bildirilmedi” açıklaması yaptı. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç bu açıklamayı yalanladı, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri şehit cenazesine gideceğini söyleyince koruma müdürü Saat 10.03’te Ankara Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğü’ne bilgi verdi. Yani Emniyetin bilgisi vardı, valinin bilgisi vardı” dedi.
“KAHRAMANIMIZ OSMAN AMCA”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada gözaltına alınan 9 kişi serbest bırakıldı. Onlardan biri de Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün’dü. Sarıgün ifadesinde pişman olduğunu söyleyip özür dilese de sosyal medyada kimileri tarafından bir kahraman olarak gösterildi.
Aradan geçen 4 ayda Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıyı kimlerin planladığı, cenaze namazı sırasındaki sözlü protestoyu ilk kimlerin başlattığı, polisin ve jandarmanın ana muhalefet partisi liderinin katılacağı bir törende gerekli önlemleri neden almadığı ve olası bir saldırıya karşı neden hazırlıklı olmadığı gibi pek çok soru hala yanıt bulamadı.
“DAHA İFADESİ ALINMAYAN ŞÜPHELİLER VAR”
Dosyayı yakından takip eden CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Tarafsız Haber Ajansı’na, “Dosya raflara kaldırıldı. Daha ifadesi alınmayan bir sürü şüpheli var. Amaç soğutmak, rafa kaldırmak, kamuoyu dikkatinden kaçırdıktan sonra da sorumluları hesap vermekten kurtarmak” dedi.
Dosyaya bakan savcının değiştirildiğini hatırlatan Emir, adli tatil sürecinde de soruşturmada ilerleme kaydedilemediğini söyledi.
Murat Emir’e göre dosya bilinçli olarak bekletiliyor. Emir, saldırı sonrasında iktidar kanadından gelen açıklamaların da (Cumhurbaşkanı Erdoğan saldırı sonrası “Burada bir şehit var ve bu şehidin kimler tarafından yapıldığı belli. PKK ile hangi siyasi örgüt el ele kol kola geziyor ve bunun yanında da Türkiye’de hangi siyasi partiler kol kola veriyolar. Sonra oraya gidiyorlar” demişti) saldırganların korunacağını gösterdiğini savunuyor:
Zaten ilk başta, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere yetkililerin olayla ilgili yorumları zaten şüphelilerin korunacağını gösteriyordu. Süreç de maalesef bu yönde işliyor. Dolayısıyla bu süreci soğutmak, unutturmak eğiliminde olduklarını görüyoruz ama biz CHP olarak bu linç girişiminin peşini asla bırakmayacağız, takipçisiyiz. Er ya da geç bu işin sorumluları, teşvik edenler, planlayıcıları ve bilinçli bir şekilde müdahale etmeyen sorumlular er ya da geç mutlaka yargı önünde hesap verecekler.