BIST 100 10.000 DOLAR 35,65 EURO 37,12 ALTIN 3.150,00
9° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Kılıçdaroğlu, Yalovalılarla bir araya geldi: Demokrasinin ayak sesleri geliyor...

Kılıçdaroğlu, Yalovalılarla bir araya geldi: Demokrasinin ayak sesleri geliyor...

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova’da esnaf ziyareti sırasında vatandaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu, “Demokrasinin ayak sesleri geliyor. Özgürlüğün ayak sesleri geliyor. Hakkın, hukukun ayak sesleri geliyor. Adaletin ayak sesleri geliyor. Birileri korkuyor, panik içinde. Sizi üzmesin onlar. Birlikte mücadele ederek haramilerin saltanatını yıkacağız” dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova'da esnafı ziyaret etti, vatandaşları dinledi. Kılıçdaroğlu, vatandaşlara seslendi. ANKA Haber Ajansı'ndan Çağatan Akyol ile Sadık Karakuloğlu'nun aktardığına göre; Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

Bizler bu ülkede yaşayan 85 milyonun hakkını hukukunu savunacağız. Bunun için mücadele edeceğiz. Bu yol kutsal bir yoldur. Bu yol bağımsızlığımızın tescil edilmesi gereken bir yoldur. Diyeceksiniz ki, ‘Ne oldu da bağımsızlığımızla ilgili laf söylediniz?’

'AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ’NİN TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NE NE FAYDASI VAR?'

Akkuyu’da nükleer santral yapılıyor değil mi? Yeri bize ait. Ama santral size ait değil. Limanlar verdiler bize ait, ama biz kullanamıyoruz. Dünyanın en pahalı elektriğini alacağız, elektrik garantisi verdik. Ödemeleri gereken vergi, 7 milyar doları dahi ödemeyecekler. Onları stratejik bölge ilan ettiler. Şimdi soruyorum. Akkuyu Nükleer Santrali’nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ne faydası var? Ne faydası var? Alıcısı biziz, alın teri döken biziz; kazanan onlar oluyor?

Bu ülkede kim çalışıyorsa, kim üretiyorsa, kim alın teri döküyorsa onların kazanması lazım. Onları kaybettiği, sadece tefecilerin kazandığı bir düzeni hep beraber değiştireceğiz. Bu düzeni değiştirmede en büyük güvencem sizlersiniz. Beraber olacağız. Birlikte olacağız. Birlikte mücadele edeceğiz.

PANKART PROVOKASYONU

Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında, pankart provokasyonu gerçekleşti. CHP liderinin konuştuğu meydana bakan bir binanın penceresinden tam okunamayan ve üzerinde “...Belediyesi'nden çalınan milyon lira nerede?” yazılı pankart açıldı. Kılıçdaroğlu’nu dinleyen vatandaşlar, pankartın açılmasını yuhaladı. Kılıçdaroğlu ise “Hayır, hayır. Yuh çekmeye gerek yok arkadaşlar” dedi. Vatandaşlar, “Hak, hukuk, adalet” sloganları atarken, bir vatandaş ise pankartı asanlara karşı “128 milyar nerede?” diye bağırdı.

'BU KORKUNUN ESERİDİR'

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

Bay Kemal, her kuruşun hesabını verir. Her kuruşun hesabını vermek isteyen kişi, televizyonlarda karşına çıkar ve hesabını sorar. Hiç meraklanmayın bu korkunun eseridir. Korkunun eseridir. Hiç kimse unutmasın, geliyor gelmekte olan.

Bu ülkede, adalet istiyor musunuz? Bize katılacaksınız. Bu ülkede demokrasi istiyor musunuz? Bize katılacaksınız. Bu ülkede hükümetin topladığı vergilerin hesabının millete verilmesini istiyor musunuz? Bize katılacaksınız. Bu ülkede hak, hukuk, adalet olsun istiyor musunuz? Bize katılacaksınız? Beraber yürüyeceğiz.

'DEMOKRASİNİN AYAK SESLERİ GELİYOR'

Demokrasinin ayak sesleri geliyor. Özgürlüğün ayak sesleri geliyor. Hakkın hukukun ayak sesleri geliyor. Adaletin ayak sesleri geliyor. Birileri korkuyor, panik içinde. Sizi üzmesin onlar. Birlikte mücadele ederek haramilerin saltanatını yıkacağız. Bu ülkeye haramiler değil, bu ülkeye demokratlar lazım. Bu ülkeye soyguncular değil, bu ülkeye özveride bulunan politikacılar lazım. Bu ülkeyi soyanlar değil, bu ülkeye alın terini katık olarak kullanan siyasetçiler lazım. Bunu yapacağız.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında "Hak, hukuk, adalet" sloganları atıldı.

'KİM MİLLİ İRADEYİ GASP EDERSE KARŞISINDA MİLLETİ BULUR' DEMİŞTİ

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bugün Yalova’daki grup toplantısında; Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ın görevinden uzaklaştırılmasını eleştirmiş ve devam eden yargılama süreci ile ilgili şu değerlendirmeleri yapmıştı:

Bir olay oluyor, öğrenir öğrenmez olayı hemen ilgili yerlere bildiriyor. Soruşturma açılmasını istiyor, soruşturma açmıyorlar, doğrudan doğruya dava açıyorlar başkan hakkında. Ne buldunuz? Yok. Para almış mı? Yok. Banka hesapları 72 göbeği araştırdılar. Hiçbir şey yok. ‘O zaman göreve iade et’, ‘etmem’ diyor. Neden efendim? AK Partili birisi seçildi ve o burayı yönetecek? Milletin iradesine ipotek konulamaz demokrasiyi savunan herkesin milletin iradesine saygı göstermesi lazım. Bilirkişiye gönderdiler. Bilirkişi üç tane eski sayıştay denetçisi, rapor verdiler. Hiçbir kusuru yok. ‘Burada Belediye Başkanı suçlayacak hiçbir şey yok’ dediler. Rapor geldi, savcı itiraz etti. ‘Efendim bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunun’ diye. Neden? Öyle talimat almış o savcıya buradan sesleniyorum, benim gözümde iki savcı var. Bir sarayın savcısı, iki cumhuriyetin savcısı, biz cumhuriyetin savcısına güveniyoruz. Neden göreve iade etmiyorsunuz? Demokrasi demokrasi, diyorlar değil mi? Demokrasinin d’sinden bile anlamıyorlar. Demokrasinin ne olduğunu dahi bilmiyorlar. Başkan görevden alındın ve beklediğin bu süre senin gelecekte onurla anlatacağın bir süre olacaktır. ‘Ben hak mücadelesi yaptım’ diyeceksin. Bizler de hakkını, hukukunu ve onurunu koruyacağız… Hâkim, sürekli erteliyorsun. Otur kararını ver. Hakimsen hakimliğini bil. Vicdani kanaatine göre kararını ver ve biz bu olayı kapatalım yazıktır, günahtır. Kim milli iradeyi gasp ederse karşısında milleti bulur.

'KİTLE PROVOKE EDİLDİ'

CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, provokasyonun ardından şu değerlendirmeleri yaptı:

Arkadaşlar, insanlar her an demokratik tepkilerini gösterebilirler. Herkes de buna saygı duyabilir. Ancak, binlerce insanın önünde Genel Başkan orada konuşurken, provokasyon niteliğinde bir işlem yapılıyor. Dolayısıyla, buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Bir an önce yakalanması ve işlemlerin yapılması lazım. Şimdi orada yaşayanlar var; burada dinleyenler var. Böyle bir şey yapılabilir mi? Hangi siyasi sorumluluk bu ya? Emniyetin görevi kim asmışsa onları bulup gereken işlemi yapmaktır. Kemal Kılıçdaroğlu konuşurken yukarıdan pankart asıldı ve kitle provoke edildi. Sonrasında insanların oraya yönelmesi özellikle sağlandı ve dolayısıyla biz burada arada kemeriz, emniyet de var ama öncesinde yapılması gereken işlem var.

Balkan Göçmenleri Derneği üyeleriyle de bir araya gelen. Kılıçdaroğlu, Kırım Türkleri anıtını da karanfil bıraktı.

Kılıçdaroğlu, burada gençlerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “İktidara geldiğinizde deprem risk analizi, tehlike analizinin yapıldığı herhangi bir komisyon oluşturmak gibi çalışmalarınız var mı” sorusuna şu yanıtı verdi:

Deprem, çok önemli bir gerçek. Bu gerçeği dikkate alarak hepimizin önlem alması gerekiyor. Bilim insanları bu konuda bizleri uyarıyorlar, ‘önlem alın.’ Fakat yeterli önlemin alındığı kanısında değilim. Özellikle İstanbul, Yalova, Sakarya, Kocaeli gibi pek çok yerde belli önlemler rahmetli Ecevit döneminde alınmakla beraber, daha sonra bunların arkasının kesildiğini biliyoruz. Bu ülkenin güzel insanları, ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiler, deprem sırasında yardıma koştular. Rahmet Ecevit, Başbakan iken deprem vergileri tanımladığımız bir dizi vergi uygulama koydu ve vatandaşlarımız bu vergileri ödediler. ‘Bir daha deprem olduğunda en azından can kaybı olmasın’ diye. Aslında öldüren deprem değil insanların içinde yaşadıkları binalar. Bu konuda şu anada kadar atılmış ciddi bir adım yok.

Ama şundan emin olmanızı isterim. CHP olarak bizler ve şu anda belediye başkanlarımız özellikle İstanbul ve İzmir belediye başkanlarımız bu konuda bazı önemli adımları attılar ve atamaya da devam ediyorlar. İnşallah iktidara geldiğimizde görecekseniz. Yalova dahil olmak üzere; Kocaeli, Sakarya… Bu deprem bölgesi yeniden inşa edilecek, depreme dayanıklı konutlar yapılacak. Dolayısıyla deprem olsa dahi en azından can kaybını önleyebilecek projeleri hayata geçirebilmek bizim vaadimiz ve sözümüzdür.

Kılıçdaroğlu, “Biz Yalovalılar için, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin yıl dönümünden dolayı üzüntülü bir gün. Özellikle gençlerin ve çocukların farkındalığının artırabilmesi amacıyla, il bazında afet eğitim okullarının kurulmasına yönelik bir proje size sunulsa bu konuyla ilgili fikriniz ne olurdu?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

Böyle bir proje sunulursa son derece mutlu oluruz. Ama bunun bir adım ötesine geçmemiz gerekiyor. Bütün okullarda, özellikle deprem riskinin yüksek olduğu yerlerdeki bütün okullarda; deprem olduğunda davranışlarımız, hareketlerimiz nasıl olacaktır, bunların öğretilmesi lazım. Dolayısıyla bütün öğrenciler de bunu öğrencilerdir.

Basın mensuplarına şunu da söyleyeyim, şurada baktım, arkadaşınız soruları yanıtlamış, altında yanıtları var mı diye. Ama yanıtları yokmuş.”

Soruyu soran genç ise “Burada cevaplar yok. Çünkü biz gençler olarak tüm cevaplar aklımızda. Siz değerli büyüklerimizden fikirlerini alıp ardından projelerle hayata geçirmek istiyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu, “İktidar olduğunuzda sizin önderliğinizde Yalova’da yatırım hamleleriniz nasıl olacak” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Yalova’yı sadece Yalova olarak düşünmeyin. Tekirdağ’dan başlayıp Sakarya’ya kadar olan zincirin birlikte ele alınması lazım. Yatırımların bu çerçeve içerisinde kendi özelliklerine göre dağıtılması lazım. Bazı yatırımların bu bölgede hiç olmaması lazım. Onların Anadolu’ya kaydırılması lazım. Tekirdağ’dan başlayıp İstanbul’a oradan Kocaeli’ye, Yalova’ya kadar bunların aynı zamanda entelektüel, kültür kentleri olmaları gerekiyor. Bu bölgenin kendine özgü bir yapısı var. Olağanüstü verimli toprakları var. Kentin büyük kısmı zaten ormanlardan oluşuyor. Belediye başkanımıza sordum Vefa beye, ‘Ormanlar nasıl gidiyor’ diye; ormanlar korunuyor ve halk da ormanları sahiplenmiş durumda.

Dolayısıyla bu çerçevede baktığımızda yatırımların Anadolu’ya kaydırılması lazım, özellikle Tuzla’dan başlayıp Kocaeli ve Yalova arasında gemicilik sanayinin gelişmesi gerekiyor. Burada da önemli bir potansiyel var ve bu potansiyelde çalışacak olan çok sayıda işçimiz var. İş kazaları da oluyor, hayatlarını kaybedenler var, iş güvenliğinin sağlanması lazım. Aynı zamanda bu bölgede iş bölümünün de yapılması lazım.

İşin özü şu: Her şeyi Türkiye’yi düşünerek ve planlayarak yapmak lazım. Kaynaklarımızı da planlı harcamak zorundayız, aksi halde israfa yol açarız ve kaynak savurganlığı çıkar ortaya eğer biz kaynakları verimli ve yerli yerinde kullanabilirsek hem üretimi artırırız, hem istidam yaratırız, hem Türkiye’nin büyümesinde eşit koşullar sağlayarak katkıda bulunmuş oluruz. Böylece iç göçün de büyük ölçüde önüne geçmiş oluruz. Yani Erzurum’dan buraya geliyor insanlar çünkü Erzurum’da yapacak bir iş yok. Ağrı’dan, Şanlıurfa’dan, Kayseri’den, Yozgat’tan gelenler var, dolayısıyla onların kendi illerinde çok daha iyi koşullar yaratılabilse, istihdam alanı yaratılabilse ve onlar buraya turist olarak gelseler, gezseler çok daha iyi olacak.