CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Salihli'de Nakliyeciler Kooperatifi'ni ziyaret ederek kamyoncu esnafı ile buluştu. Esnaf, Kılıçdaroğlu'na maliyetlerden şikayet etti.
Bir nakliyeci Kılıçdaroğlu’na, “Lastiklerimiz, trafik sigortalarımız, kaskolarımız çok pahalı. Muayene istasyonlarımız çok pahalı. Beş dakikalık iş yapıyorlar 1 milyara (1000 TL’ye) yakın para alıyorlar TÜVTürk’te. Bunlardan şikayetçiyiz” diye dert yandı.
“BELGENİN BEDELİ DE 20 BİN TL. K1 BELGESİ”
Nakliyeci, 2000 TL ve üzeri kesilen her fatura için devletin yüzde 2 aldığını söylerken, “Ben kamyonculuğu bıraktığımda benim belgem ölüyor. Belgenin bedeli de 20 bin TL. K1 belgesi” dedi.
“BU KADAR CİDDİ BİR GÜCÜNÜZ VAR”
Nakliyecilerin sorunlarını dinlerken notlar alan Kılıçdaroğlu, “Bu sorunların çözülmesi lazım ama hiç kimse kusura bakmasın bu iktidar çözemez. Sorunu yaratan, sorunu çözemez. Sorunu yaratan kişi sorunu çözemez noktaya geldiğinde onun değişmesi lazım. Sorunu çözecek birisinin oraya gelmesi lazım. Eğer siz kontağı kapatırsanız bu ülkede hayat durur. Bu kadar ciddi bir gücünüz var. Bu kontağı kapatın anlamında değil, gücünüzün farkına varın” dedi.
“SİZ İKTİDARI DEĞİŞTİRECEKSİNİZ. DEĞİŞTİRMEK ZORUNDASINIZ”
Kılıçdaroğlu, “Sorununuzu çözemiyorlarsa siz iktidarı değiştireceksiniz. Değiştirmek zorundasınız. Aksi halde bu sorunların hiçbiri çözülmez. Akaryakıt… Mazot fiyatları… Mazot fiyatının çok yüksek olduğunu siz de biliyorsunuz ben de biliyorum. Sadece siz şikâyet etmiyorsunuz, gidin taksi, minibüs şoförüne. Az önce yine buluştum servisçilerle. Adam ihaleye girmiş, öğrenci taşıyacak. İhaleyi almış. İhaleyi alırken mazot 7 TL, şimdi 23 TL. Ben zarar ediyorum, diyor” diye konuştu.
'GİDİN BAKKALA, EV KADININA, ÇİFTÇİYE, KAMYON ŞOFÖRÜNE SORUN. HEPSİ AYNI DERTTE'
Yedek parça, araç ve akaryakıt fiyatlarındaki artışa dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Sizden isteğim şu, birlik olun, birlik. Çok fazla parçalanmışsınız. Şoför esnafının derdi çok dediniz. Doğru, derdi olmayan bir meslek söyleyebilir misiniz? Gidin bakkala, ev kadınına, çiftçiye, kamyon şoförüne sorun. Hepsi aynı dertte. Geçinemiyoruz, fiyat alamıyoruz, zam yapmıyorlar, mazot sürekli yükseliyor, ben zararlı iş yapıyorum, çalışmasam da ceza yazıyorlar diyor” dedi.
'2,1 MİLYAR AVROYU BİR SEFERDE SİLDİLER'
Tüm sorunların çözülebileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bütün sorunlar çözülür. Bütün mesele devlet yönetiminde adalettir. Adalet olursa bunların hepsi olur. Siz yaşıyorsunuz adaletsizliği. Görüyorsunuz. 2 bin lira üstü kesinti yapıyorlar. Yapacaklar tabi, parayı nereden alacaklar. Sizden alacaklar. Pandemi döneminde esnafa yardım yapıldı karşılıksız. Şimdi o yardımı vergiye tabii tutuyorlar. Vergi ödeyeceksiniz. Yardımın vergisi olur mu? Ama öbür taraftan İstanbul’daki havalimanından 2,1 milyar avroyu bir seferde sildiler. Devlete ödemesi gereken parayı bir kalemde sildiler. Kamyon şoförünün borcu olsa silerler miydi? Yok. Esnafın silmezlerdi” diye konuştu.
'SANDIĞA GİDERKEN, ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN'
Kılıçdaroğlu, sandığı işaret ederek şunları söyledi:
Aracınızı yenilerken KDV ve ÖTV alınmaması lazım. Bu sizin ekmek tekneniz. Hani yüz tane kamyonun olur da olur. Yok öyle bir şey. Sosyal devlet dediğimiz bir kavram var. Anayasa’da değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelerden birisi. Nedir sosyal devlet? Emeğiyle, alın teriyle geçinen, fakirin, fukaranın yanında olan devlete biz sosyal devlet diyoruz. Emekle mi, alın teriyle mi geçiniyoruz, evet, havadan para kazanmıyorsunuz ki siz. Sizlerden istirhamım var. Sandığa giderken, elinizi vicdanınıza koyun. Yeter deyin ya. Benim kamyonum yok, sizin çektiğiniz sıkıntıyı çekmiyorum. Ama bu toplumda derdi olmayan hiç kimse kalmadı. Sadece bir grup var. ‘Beşli çete’ ve onların çevresi. Dolar deseniz, avro deseniz, dünyanın doları, avrosu… Ülke, 84 milyon ona çalışıyor.
'BİRAZ DİŞİNİZİ SIKIN. SANDIK GELECEK, GEREĞİNİ BERABER YAPACAĞIZ'
Emeklinin de derdini biliyorum, dul yetimin derdini de biliyorum. Zamlar geldi, biliyorum. Hepinize sesleniyorum; az kaldı, geliyor gelmekte olan. Kararlıyız. Sorunları çözeceğiz. 6 siyasi parti lideri bir araya geldik. Kucaklaşmak zorundayız. Memleket bu haldeyken bir araya gelmek zorundayız. Birlikte ve beraber memleketin huzuru için çalışacağız. Sıkıntılarınız var biliyorum. Biraz dişinizi sıkın. Sandık gelecek, gereğini beraber yapacağız.
(ANKA)