CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Denizli'ye gitti. Babadağ Belediye Başkanlığı'nı ziyaret eden Kılıçdaroğlu, halka hitap etti.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Belediye başkanları göreve başlarken onlara 7 kuraldan asla ayrılmayacaksınız dedim. Bunlardan biri asla ayrım yapmayacaksınızdı. 'Efendim bu mahalle bana oy vermedi onları cezalandıralım' demek eski siyaset anlayışıdır. İnanıyorsan demokrasiye vatandaşın oyuna saygı göstereceksin.
"Belediye başkanlarımız para harcarlar ama milletin parasını harcarlar. Bunun için yaptığınız her harcamanın hesabını millete hesap vereceksin. Çünkü milletin parasını harcıyorsun.
Bu devlette yeni bir anlayış demektir. Ben bazen soruyorum bu şehir hastanelerini kaça yaptın? Bir liralık işi 10 liraya yapıyor, aradaki 9 lirayı cebe indiriyorsan ben bunun hesabını sorarım. Kul hakkı çok önemli. Kul hakkının yememenin temel kuralı harcanan her kuruşun hesabının millete verilmesidir.
Kardeşim ben sana yol yaptın diye bir şey demiyorum, başımın üstüne, ama kaça yaptın? Çünkü onun parasını millet ödüyor. Ali Başkan pazar yerini kaça yaptığını, hangi belediyelerin bu süreçte kendisine katkı yaptığını sizlere söyleyecek. Çocuk doğduğu andan itibaren vergi verir. Süt, bez alısınız vergi verirsiniz. şimdilik aldığınız havada vergi yok. Musluğu açınca beş çeşit vergi ödersiniz. Bu vergiler sizin haberiniz olmadan sizden alınıyor. Ben vergi veriyorsam kimin neyi kaça yaptırdığını bilmek zorundayım. Ama hayır işi yapar biri ona sormayız bunu kaça yaptın diye, Allah razı olsun deriz. Ama sizin oylarınızla seçilen bir kişi sizin paralarınızla yatırım yapıyorsa hesabını vermek zorundadır.
Türkiye'de ekonomi iyiye gitmiyor. Her evde işsiz var. İşsizliğin ne olduğunu acaba Türkiye'yi yönetenler biliyorlar mı?
17 yılda uçacaktık, Türkiye geriliyor.
BENİM VATANDAŞIM İŞSİZ
"3,5 milyon Suriyeli geldi. Savaştan kaçtılar. Sorun ne Suriyelilere kızıyoruz, neden? Onları buraya getirenlere kızın. Suriyelilerin ne günahı var! Onlar şimdi çalışıyorlar, bir de 40 milyon dolar verdik. Şimdi İdlib'de sıkıştık. 3,5 milyon Suriyeli Türkiye'nin kapısına dayanırsa şaşırmayın. Çünkü Esad ben ülkemde istemiyorum diyor. Benim evladım işsizken onların evlatlarının her birinin eli yağda, balda, Suriyeliler asgari ücretin altında çalışıyorlar."
"Biz yeni bir siyaset anlayışı başlatıyoruz; kavgasız, gerilimsiz. Kavga bize ne getirdi? Hangi savaştan kim kârlı çıkmıştır ki? Orta Doğu'da yaşayanların tamamı bizim akrabalarımız. Orada da Araplar, Kürtler, Ezidiler, Türkler var, burada da var. Türkiye bu bölgenin en güçlü ülkesidir. Bu bölgeye en büyük ekonomik açıdan yatırım yapacak bir ülkedir. Ekonomik açıdan bölgeyi denetleyebilecek gücümüz var."
GİZLEDİĞİNİZ O KARARNAMEYİ ÖNÜNÜZE KOYARIM
"17 yılda bir iktidar düşünün, vergi alıyor, yetmiyor, fabrikaları satıyor. O da yetmiyor arsaları satıyor. O da yetmiyor, Telekom'u sattılar. Telekom çok önemli çünkü onu alan aile bankalardan kredi aldı, o borcu ödemesi, o borç bizim sırtımıza kaldı. Şimdi sıra geldi Tank Palet Fabrikası'na. İktidara destek verenler; bana dünyadan bir örnek gösterin. Kim silah fabrikasını başka bir ülkeye peşkeş çekiyor? Bir devletin silah fabrikası o devletin namusudur. Bunu söyledim, biz onu satmadık diyor. Allah büyük Resmi Gazete'de kararname var. Devletin Resmi Gazete'si. Tank Palet Fabrikası'nın özelleştirme kararı. Bunu eleştirince ikinci bir kararname çıkardılar. 1105 sayılı kararnameyi neden yayınlamıyorlar. Milletten neden gizliyorlar? Ben o kararnameyi biliyorum. O kararname nerede olursa olsun bulur milletin önüne koyarım. "
ORDUMUZU DARMADAĞIN ETTİK
"Ergenekon'du, Balyoz'du derken ordumuzu darmadağın ettiler. Bir ülkenin genel kurmay başkanı terörist diye içeri atıldı. Şimdi beraat etti. Kimdi içeri attıran ve beraat ettiren? Devletin Silah Fabrikası'nı Katar'a satacaksınız, özelleştireceksiniz, olmaz. Amerika'da bir liman Suud'lara satıldı kıyamet koptu. Bizde silah fabrikası satılıyor. Hepimizin duyarlı olması lazım. Saray'da oturanların halktan koltuğu ve halkın dertlerinin bilinmediği bir süreç yaşıyoruz. Bir tarafta açlık, yoksulluk, işsizlik, yanlış dış politikayla gelen Suriyeliler, İdlib'de gerginlik var."
KUVA-YI MİLLİYE RUHUYLA AYAĞA KALKMAMIZ GEREK
Ben doğruları söyleyince bana kızıyorlar. Ben bunları söylemeyeceğim de kim söyleyecek. Ben niye siyaset yapıyorum!
Kuvâ-yi Milliye ruhuyla ayağa kalkmamız gerek.
Önce şu tefecilerden memleketi kurtaralım, üretilem, istihdam yaratalım.
BUNLARI SÖYLEMEK MUSTAFA KEMAL'İN PARTİSİNE YAKIŞIR
CHP Genel Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra Denizli Merkezefendi'deki, Kazım Arslan Parkı’na geçti. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, "Bunları söylemek Mustafa Kemal'in partisine yakışır" ded.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;
Eğer bizim inancımızda israf haramsa her kuruşun hesabının millete verilmesi lazım. Biz başkanlarımıza hiçbir ayrım yapılmamasını, herkese hizmet götürüleceğini, pozitif ayrım yapılması gerektiğini söyledik.
Tüyü bitmemiş yetim doğduğu andan itibaren vergi ödüyor. Elektriği, musluğu açtığınızda vergi ödüyorsunuz. Benim paramla yatırım yapılıyorsa kaça yaptığını bana söyle. İsraf edilip edilmediğini göreyim.
8,5 milyon işsizimiz var, üniversite mezunları çocuklarımız işsiz. Sadece tüketiyoruz, borçlanarak tüketiyoruz. Borcun faizini ödemek için borçlanıyoruz.
Şu soruyu AKP'li kardeşlerim kendisine sorsun; fabrikaları sattın, telekomu, arsaları, silah fabrikasını sattın, peki bu borç nedir? 170 milyar dolar faiz ödüyoruz. Bu paralar nereye gitti? Hepimizin sorması, sorgulaması lazım.
Tank Palet fabrikasını Katar ordusuna peşkeş çektiler bedava uçak almak için. Katar kralına bir şey söylebilir misin o uçağa bindikten sonra?
Vatandaş bunları söylediğinde yakalıyorsun, tutukluyorsun. Birisinin bunları söylemesi lazım. Kime yakışır, Mustafa Kemal'in partisine yakışır. Kuvâ-yi Milliyecilere yakışır.