CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri’de Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi’nde gerçekleştirilen Engelsiz Yaşam Buluşması’nda engelli vatandaşlar, aileleri, engelli dernek ve federasyonun temsilcileriyle bir araya geldi. Burada sorunları dinleyen Kılıçdaroğlu daha sonra salondaki kalabalığa hitap etti.
“ENGELLİLERİN SORUNLARINI ORTADAN KALDIRACAĞIZ”
Türkiye'de haksızlığa uğrayan herkesin sözcüsü olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, engellilerin sorunlarını ortadan kaldıracaklarını ifade etti. Anayasada engellilerin haklarına ilişkin yer alan konular hakkında bilgiler veren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
* Burada eğitimin ne kadar önemli olduğu anlatıldı. Bir arkadaşımız konuşurken devletin gerekli görevi yerine getirmediğini söyledi. Şunu unutmayın bir devlet vardır bir de hükümet vardır. Hükmet geçici devlet bakidir.
* Hükümetler devleti yönetmek üzere gelirler. Devlet zaten engellilerle ilgili düzenleme yapmış. Anayasada, ‘engelliler özel olarak korunur' diyor. ‘Engellilere her türlü eğitim verilir' diyor. Daha ne desin anayasa. Peki, yapmayanlar kim? Yapmayanlar bizim oy verdiğimiz ve iktidara getirdiğimiz hükümetler. Bunlar yapmıyorlar. Sorun oradan çıkıyor zaten.
* Bunun için bir sigorta dalına ihtiyacımız var. Bunun için bir kurumsal yapıya ihtiyacımız var. Bu kurumsal yapının içerisinde yönetici kadrosunda mutlaka engelli ailelerin bulunması gerekiyor. Sorunu tartışırken ya da karar verirken mutlaka engelli ailelerin olduğu temsilcilerin orada olması lazım.
* Biz getiriyor kararı veriyoruz kimin ne yaptığı belli değil. Az önce bir evladımız geldi ve diyalize gitmek için erken ayrıldı. Yardım yapmıyorlar. Niye yardım yapmıyorlar? Yardım alabilmesi için illa gidip bir siyasi mi bulması lazım. Böyle bir rezalet olabilir mi?
“BÜTÜN BELEDİYELERİMİZ KREŞ AÇIYOR”
Eğitimin kreşten itibaren başlaması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu şunları devam etti:
* Anne getirecek çocuğunu kreşe bırakacak ve bütün çocuklar orada sosyalleşecek. Kreş açmanın önünde hiçbir engel yok. Hepimiz gibi engellilerde vergi veriyorlar. Vergi veriyorsak neden kreş açmıyorsunuz? Neden bizim çocuklarımız kreşe gitmiyor.
* Fakir aileler bazen çocuklarını göndermiyorlar. Hani biz sosyal devlettik. Hani fakir fukaranın devletiydik. Neden bu çocukları bakılıp hizmet edilmiyor? Neden bu çocukların eğitim sorunu çözülmüyor? 40 saat ders alması gerekir 2 saat veriyorlar. Bu ne demektir, engelliliğe süreklilik kazandırmak demektir.
* Bütün belediye başkanları arkadaşlarıma şunu söyledim: ‘Bütün fakir mahallerden başlayarak kreş yapın' dedim. Anne güven içerisinde getirsin çocuğunu kreşe teslim etsin. Bunu yapmak devlet için de çok mu zor? Hayır zor değil.
* Belediyeler olarak biz bunları yapmaya çalışıyoruz. İstanbul'da var olan kreşlerin yanına ayrıca 150 kreş yapacağız. Nerede belediyemiz varsa kreşler açıyoruz.
“AİLE DESTEKLERİ SİGORTASI KANUNU ÇIKARTACAĞIZ”
‘Aile Destekleri Sigortası Kanunu’ çıkartacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
* Belki de hiç kimsenin duymadığı bir sigorta var. Aile Destekleri Sigortası. Kaç kişi duydu bunu? Aile destekleri sigortası geliri olmayan ya da geliri asgari ücretin altında olan ailelere gelir garantisi sağlayan sigorta dalıdır. Bu aileler devletten düzenli banka üzerinden yardım alırlar.
* Sizin desteklerinizle bu sigortayı çıkartacağız ve hiçbir anne çocuğunu yatağa aç yatırmayacak. Siyasiler şimdi fakirleri sıraya diziyor yardım ediyor ve bir de fotoğraf çekiyorlar sonra ‘biz bunlara yardı yaptık' diyorlar. Bu olmaz, insan haklarına aykırıdır. İnancımıza da dinimiz de aykırıdır.
* Bu nedenle aile destekleri sigortası çıkartacağız, parayı bankadan ev kadının hesabına yatıracağız. Ev kadını da emekli ya da memur gibi düzenli şekilde gidip aylığını çekecek ve evinin rızkını sağlayacak. Onu ele güne asla muhtaç etmeyeceğiz.
“HERKES BU ÜLKEDE MUTLU YAŞAYACAK”
İktidara gelmeleri durumunda sosyal yardım alan kimsenin yardımını kesmeyeceklerini belirten Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
* Bazen şunu söylüyorlar, ‘CHP iktidara gelirse yardımları kesecek.' Niye keselim? Akıl var mantık var. Belediye başkanlarımız için de ‘gelecek yardımları kesecek.' Tam tersine hiçbir yardım kesilmedi. Her aileye düzenli yardım gitti.
* Çoğu yerde yeni doğan çocuk varsa süt gitti. Bunu Türkiye genelinde kurumsal hale getireceğiz. Ayrıca Türkiye genelinde hiçbir aile ‘devlet bana bakmıyor' demeyecek. Devlet onu görecek ve yoksulluğunu giderecek. Herkes çoluğuyla çocuğuyla bu ülkede mutlu yaşayacak. Bundan emin olmanı isterim.
* Ayrıca yoksul ailelerde engelli bir birey varsa, onlara ayrıca bir yardım yapacağız. O çocuğun eğitimini de devlet finanse edecek. Anne eğer engelliye bakmak zorundaysa veya anne evde yaşlı birisine bakmak zorundaysa devlet anneyi sigortalı yapacak. Sigorta primini de devlet ödeyecek. Böylelikle anne sigortalı olacak ve zamanı gelince de emekli olacak.
* Durumu olmayan bir ailede öğrenci olanlar, göreceksiniz yurtta kalacak, eğitim imkanları sağlanacak, gerekirse bursu sağlanacak. Yardım yapılırken kimsenin siyasi görüşüne ya da inancına bakmadan yardım yapacağız. Aksi insanlık dışı bir durumdur.
* İnsansak, insanı seviyorsak görüşü, kimliği, yaşam tarzı ne olursa olsun herkese bakacağız. Belediye başkanlarımıza da söyledim insanlar hangi inançtan olursa olsun, onların ibadet yerlerini tertemiz yapacaksınız.
“BU ÜLKENİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEĞİM”
Ülkenin her yerine huzuru getireceklerine söz veren Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle noktaladı:
* Başlangıçta bana engelli kardeşimiz ‘Güneşimiz olur musunuz?’ dedi. Hiç merak etmeyin. Bu ülkenin kaderini değiştireceğim kararlıyım. Bana ister oy verin, ister vermeyin her yerde huzuru getirmenin sözünü veriyorum.
* Devletin dini adalettir. Unutmayın eğer adaleti yok ederseniz devletin dibine dinamit koyarsanız. Adalet soylu bir kavramdır. Kainat adalet üzerine inşa edilmiştir. Bir aile düşünün zor geçiniyor bir de diğer tarafı düşünün bir, iki, üç, dört, beş maaş birden alıyor. Bu mudur adalet? Söz veriyorum bunların tamamını bitireceğim.
* Benim zenginleşmek gibi bir düşüncem yok. Çoluk çocuğumun nasıl yaşadığını pek kimse bilmez. Şundan emin olun birlikte olduğumuz zaman aslında çok güçlüyüz biz. Gücümüzün farkında değiliz.
* Göreceksiniz birlikte hareket ettiğimizde hak istemenin ne kadar önemli olduğunu. Göreceksiniz hakkınız teslim edildiğinde ne kadar mutlu olacağınızı. Asla umutsuzluğa kapılmayın Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Yeter ki kaynaklar halk için harcansın. Bunu yapacağız.