Millet İttifakı’nı oluşturan altı siyasi partinin genel başkanları, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları ile ittifakın diğer büyükşehir belediye başkanları, Ramazan Bayramı’nın ilk gününde, her biri ayrı bir ilde olmak üzere deprem bölgesinde vatandaşlarla Halil İbrahim Sofrası Buluşması’nda bir araya geldi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu da bu kapsamda Adıyaman'da depremzedelerle buluştu. Kılıçdaroğlu, ilk olarak Adıyaman Belediyesi Mezarlığı'na giderek depremde yaşamını yitiren yurttaşların mezarlarını ziyaret etti, mezarlara karanfil bırakarak dua etti.
Kılıçdaroğlu'na, CHP Grup Başkanvekilleri Özgür Özel ve Engin Özkoç, Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere ve CHP Adıyaman İl Başkanı Mehmet Sırrı Burak Binzet eşlik etti.
Kılıçdaroğlu, daha sonra Halil İbrahim Sofrası Buluşması’nda depremzedelerle birlikte kahvaltı yaptı. Ardından depremin büyük yıkıma neden olduğu Gölbaşı ve Besni ilçesinin ardından Samsat'a geldi. Samsat’ta çadırda ve konteynerlerde yaşayan yurttaşların sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu, bölge hakkında bilgi aldı.
2017 ve 2018 yıllarında yaşanan Samsat depreminin ardından henüz evlerin temellerinin atılmadığını söyleyen eski muhtar Abdullah Erkan, Kılıçdaroğlu'nun bu konuyu gündeme getirmesinin ardından yalnızca temel atıldığını söyledi.
'KIRSALDA ÇALIŞAN BÜTÜN KADINLARIN, GENÇLERİN SİGORTA PRİMLERİNİ DEVLET ÖDEYECEK'
Kılıçdaroğlu, Samsatlı yurttaşlara, “Burası kısa süre içerisinde biter. Bitmezse de size sözüm söz; 15 Mayıs’tan sonra burayı yapacağım ve hemen bitireceğim. Kırsalda çalışan bütün kadınların, gençlerin sigorta primlerini devlet ödeyecek. Bundan emin olmanızı isterim. Çalışacaksınız, yeri zamanı gelince hiç 5 kuruş ödemeden emekli olacaksınız. Böylece beylerin eline muhtaç olmayacaksınız. Bunu sağlayacağım. Bu önemli. Gençlerin de çalışması önemli. Büyük şehirlere gidiyorlar, ‘büyük şehirlerde asgari ücretle iş bulur muyuz, bulmaz mıyız’ diye bekliyorlar. Bazen kaçak, sigortasız çalışıyorlar. Ama burada çalışırsa, üretirse, kazanırsa, sigorta primini de devlet yatırırsa huzur için yaşar. Büyük şehre eğlenmeye, tatile gider. Bununla ilgili de altı genel başkan buna ‘evet’ dedi, sadece ben değil. Yani Temel Bey de Meral Hanım da Gültekin Bey de Sayın Babacan da Sayın Davutoğlu da ‘evet’ dediler. Hep beraber bunları yapacağız inşallah” dedi.
'EVLER YAPILMAZSA, ŞU OLMAZSA, BU OLMAZSA BANA HABER VERİN'
Kılıçdaroğlu, “Yine de bir sorun olursa, ben muhtarımıza söyledim, dedim ki evler yapılmazsa, şu olmazsa, bu olmazsa bana haber verin. 15 Mayıs’tan sonra inşallah Türkiye’nin rengi değişir, bahar gelir, biz buraya gelir, önce bunları süratle bitirir ve sizlere teslim ederiz. Teslim ederken de beş kuruş para alınmayacak. Niye alıyorsunuz ya? Evi yıkıldı, depreme dayanıklı değilse sorumlusu hükümettir, vatandaş değil ki. Vatandaş, demiri doğru mu atıldı, çimentosu yeterli midir nereden bilecek. Ben de bilmem. O işi mühendis bilir, kamu görevlisi bilir, yani devletin memuru bilir. O yanlış yapmışsa sorumlu siz olabilir misiniz? Olmaz. Bunları çözeceğim, hiç endişe etmeyin” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Samsat’ta yurttaşlarla bayramlaştı. Bir kız çocuğu Kılıçdaroğlu’nun elini öpmek isterken önce Kılıçdaroğlu çocuğun elini öptü.
'7 YIL GEÇMESİNE RAĞMEN BİRÇOK KÖYÜMÜZDE ŞU ANDA KONTEYNERLERDE YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZ VAR'
Abdullah Erkan, Samsat’ta 2017 ve 2018 yıllarında meydana gelen depremleri anımsatarak, “Aradan 7 yıl geçmesine rağmen birçok köyümüzde, şu anda gördüğünüz gibi konteynerlerde yaşayan vatandaşlarımız var. Şu tarafta, gösterdiğim yeni atılmış temeller var. Biz, 7 yıl boyunca bu konteynerlerde yaşadık. Basit gelebilir ama 7 yıl, dile kolay. Şu anda bazı köylerimizde köy evleri teslim edilmiş. Ancak fiyat konusunda herhangi bir bilgimiz yok. Biz neyi bekliyoruz, maliyeti nedir, ne olacak, o konuda da bir bilgimiz yok” diyerek sorunları anlattı.
'SAYIN CUMHURBAŞKANIM, BURAYA GELDİNİZ, BİZE ŞEREF VERDİNİZ'
Eski muhtar Erkan, “Sayın Cumhurbaşkanım, buraya geldiniz, bize şeref verdiniz, lütfettiniz. Sizlere saygı, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum” diyerek Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti.
Kılıçdaroğlu ise şunları söyledi:
'BEN KONUŞTUKTAN SONRA ATILAN TEMELLER VAR'
2017, 2018’de Samsat’ta deprem oldu. Aradan, sayın muhtarımızın da ifade ettiği gibi yaklaşık 6-7 yıl geçti. Ama hâlâ insanlar konteynerde yaşıyorlar. Ben bunu ilk dile getirdiğimde iktidar kanadından şikayetler geldi. Bunun gerçek olmadığı ifade edildi. Evlerin yapıldığı söylendi. Ama şimdi hepiniz tanığısınız. Muhtarımız burada, köylüler burada, kimin nerede oturduğu görünüyor. Konteynerler var, çadırlar var. Ben konuştuktan sonra atılan temeller var. Buraya geldim, inşallah sesimizi duyarlar, evleri çok süratle yaparlar. Bu da bizim en büyük arzumuz. Ama sayın muhtarım, senin şahsında bütün evleri yıkılan vatandaşlara sözümdür; Allah nasip eder, iktidara geldiğimizde göreceksiniz, bu evler kısa sürede bitecek. Siz diyorsunuz ki ‘Fiyatını bilmiyoruz’. Fiyat… Eğer evler yıkılmışsa sosyal devlet, bu evleri yapacak, depreme dayanıklı yapacak ve sizden bir kuruş para almadan sizlere teslim edecek. Bu da sosyal devletin bir görevidir.
'BİNALAR DEPREME DAYANAKLI DEĞİLSE SORUMLUSU İDAREDİR, VATANDAŞ DEĞİL'
Biz, sadece burada değil, Hatay’da da Kahramanmaraş’ta da Adıyaman’da da evleri, depremde evleri yıkılan bütün vatandaşlarımızın evlerini yeniden inşa edeceğiz, depreme dayanıklı evler yapacağız, onlara anahtarlarını teslim edeceğiz ve bir kuruş para da almayacağız. Çünkü burada sosyal devlet görevini yapmış olacak. Binalar depreme dayanaklı değilse sorumlusu idaredir, vatandaş değil. Vatandaş nereden bilecek çimento, demir doğru mudur, yanlış mıdır, vatandaş nereden bilecek. Bunları bilmesi gereken, kamu görevlileridir. Onlar da görevlerini yapmadılarsa sorumluluk idareye aittir. Bu çerçevede bakıyoruz.
'ALLAH’IN GÜNEŞİ BEDAVA, BU GÜNEŞTEN ELEKTRİK ÜRETECEĞİZ, ÜCRETSİZ ALACAKSINIZ'
Sulama konusunda gelince; pek çok yerde sorun var. Az önce Besni’ye uğradık. Orada da benzer bir sorun var. Burada baraj var, su var. Üstelik rahat kullanacağınız sular. Bunlara kaynak ayrılmadığını fark ediyoruz. Buranın sulanması lazım. Benim bir sözüm var; bütün çiftçilere, Şanlıurfa’dan başlamak üzere elektriği bedava vereceğiz. Güneş tarlaları oluşturacağız. Allah’ın güneşi bedava, bu güneşten elektrik üreteceğiz, ücretsiz alacaksınız. Petrol, doğal gaz, kömür yok; güneş bedava. Bize fatura kesen de yok. Dolayısıyla bu çerçevede siz üreteceksiniz, siz kazanacaksınız, biz kazanacağız, Türkiye kazanacak.
'BEN BURAYA GELDİM DİYE BÜYÜK BİR İHTİMALLE SÜRATLE SİZİN EVLERİNİZİ YAPMAYA ÇALIŞACAKLAR'
Buğday, arpa, et, canlı hayvan, mısır, gübre dışarıdan geliyor. Bizim insanımız bunları üretemez mi? Üretebilir. Bunun için de aklı başında bir yönetime ihtiyacımız var. Bunların hepsini çözeceğiz, göreceksiniz inşallah muhtarım. Ben buraya geldim diye büyük bir ihtimalle süratle sizin evlerinizi yapmaya çalışacaklar. Yaparlarsa çok mutlu olurum. Bir an önce rahat, huzur içinde oturacağınız evleriniz olsun. Bizim de en büyük arzumuz o. Hanımlar, özellikle evlerinin güzel olmasını isterler, havadar olmasını isterler, her çocuğun evde rahat yaşamasını isterler. Bu da bizim arzumuz. Hepimiz bir şekliyle evlat sahibiyiz.
'SİZDEN ÇOK BÜYÜK ÜMİDİMİZ VAR'
Bir yurttaş, Kılıçdaroğlu’na, “İnşallah bu zulme son verirsiniz. Allah sizin yardımcınız olsun” dedi. Kılıçdaroğlu, “Devletin dini adalettir. Devlet, adalet üzerine inşa edilir. Dolayısıyla adalet olmadığı yerde huzur olmaz” karşılığını verdi. Yurttaş da Kılıçdaroğlu’na, “Sizden çok büyük ümidimiz var” dedi.
'BİR GENEL BAŞKAN, BİR CUMHURBAŞKANIMIZ BURAYA GELİYOR. SİZ, BİZİM BAŞIMIZIN TACISINIZ'
Abdullah Erkan, Kılıçdaroğlu’na, “Düşünün, bizim 2017’de olan depremde milletvekillerimiz gelmemiştir. Abdurrahman Tutdere (CHP Adıyaman Milletvekili) haricinde burada milletvekili tanıyan hiç kimse yok. Bir Genel Başkan, bir Cumhurbaşkanımız buraya geliyor. Siz, bizim başımızın tacısınız. Biz, elimizden geldiği kadar sizin için, siz de bizim için gerekli olan her şeyi yapmaya hazırız” diye konuştu.
'EVLER BİTECEK; ÇAYINIZI, KAHVENİZİ İÇMEYE GELECEĞİZ'
Kılıçdaroğlu da “İnşallah daha geleceğiz. Evler bitecek; çayınızı, kahvenizi içmeye geleceğiz” dedi.
(ANKA)