İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni bir TOKİ kurulduğunu belirterek, sürecin “ayrıştırıcı” değil, “ortaklaşa” bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirterek “Bu iş, seferberlik işidir. Bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Ama bilsinler ki bu şehrin 16 milyon muhafızı var” dedi.
Yasanın mülkiyet hakkını ihlal edeceği tepkilerini değerlendiren İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce de bakanlığın rezerv yapı alanı ilan etmesinin belediyenin elinden yetkileri aldığını belirterek “Bizim derdimiz yetkinin bizde olması değil. İstanbul’da yapılan dönüşümün bir tarafı olmak isteriz. Hatta meslek odaları da bunların bir tarafı olmalı. Ancak bakanlık bu noktalarda yetkiyi aldıktan sonra lüks konutlar yapıyor” dedi.
SOSYAL KONUT YAPILSIN
Sağlıklı bir dönüşüm için bakanlığa karne sunduklarını belirten Buğra Gökce, şunları sıraladı:
İstanbul kentsel olarak artık genişlememeli. Sosyal konutlar üretilmeli. Rezerv yapı alanı ilan edildikten sonra alanlar üst sınıfa uygun üretilmemeli.
Kanal İstanbul güzergahı ve askeri alanlar imara açılmamalı.
Yerinde dönüşüm yapılmalı. Kira desteği de asgari ücrete endekslenmeli ve yaşanan şehre göre fiyatlanmalı. Uzun vadeli düşük faizli kredi desteği verilmeli.
Kentsel dönüşüm mahallelerinde avukatlık yapmış olan avukat Onur Cingil ise yurttaşların endişelerinde haklı olduklarını dile getirerek yasanın masum olmadığını belirtti. Cingil, “İnsansız bir yasa yapmışlar. Deprem riski olmayan büyük mahalleler bile rezerv yapı alanı ilan edilecek. Rant yapılı yerler seçilecek. Depremin sonuçlarını önlemek için diyecekler ama bunlar kuzu postuna bürünmüş kurtlar” dedi.