Adana’da 2 Eylül gecesi kendisine şiddet uygulayan eşi Hakan Özbek’i öldürdüğü gerekçesi ile gözaltına alınan Fikriye Özbek, çıkarıldığı Adana 2. Sulh Ceza Mahkemesince tutuklandı.
Fikriye Özbek sorgusu sırasında “Eşim sürekli bana işkence ediyordu. Beni sakat olan annem ile tehdit ediyordu. Sürekli alkol kullanıyordu. Psikolojik sorunları olan bir insandı. Planlı şekilde mi yaptı bilmiyorum. Ama gece beni yatağımdan kaldırdı ve tüfeği bana doğrultarak ‘Seni vurup sakat bırakacağım’ dedi. Daha sonra tüfeği bana verdi ve kafasına dayadı. Bana ‘Vur’ dedi. Daha sonra ben geri çekildim. Beni köşeye sıkıştırıp kendi karşısında durdurdu ve elime tüfeği verdi. Tüfeğin ucunu kendi göğsüne doğru dayadı. Tüfeğin ucuna doğru birkaç defa vurdu. En son tüfek patladı ve kendisi yere düştü. Ben olayın şoku ile 155’i aradım. Ve komşuma haber verdim. Kesinlikle eşimi bilerek ve isteyerek öldürmedim. Her şey bir anda gerçekleşti” dedi.
Fikriye Özbek’in müdafiliğini üstlenen avukatlardan Av. Rojda Yıldırım, “Dosya kapsamı, sıcağı sıcağına alınan müvekkilin ifadesi ile tanıkların verdikleri beyanlar bire bir örtüşmektedir. Eşi tarafından yıllardır her türlü şiddete maruz kalmış bir kadın, kocasının komplosu ile katil gibi gösterilmek istenmiştir. Müvekkilimle tutuklanmadan önce yapmış olduğumuz görüşmede, kendisinin gözlerinde adeta kurbanlık bir koyunun gözlerindeki korkuyu gördüm. Sürekli kadın cinayetlerinin gündem olduğu bir ülkede, kadının ölmedi diye cezalandırılması ve meşru müdafaa hakkının kabul edilmemesi benim ve aslında tüm kadınların vicdanını yaralamaktadır. Bizce iç hukuk normu halinde gelen AİHS’in 5. maddesinde belirtilen tutuklanma şartları oluşmamıştır. Tutuklanmaya gerekçe olarak delillerin toplanmaması gösterilmiştir. İlerleyen aşamalarda müvekkilimin serbest bırakılacağını ve beraat edeceğini düşünüyoruz. Bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Fikriye’nin avukatlarından, Adana Kadın Platformu üyesi Av. Sevil Aracı Bek de “Bu davada şüpheli olarak gösterilen Fikriye, çok açıktır ki olayın faili değil mağdurudur. Kadınları şiddet karşısında çaresiz bırakanlar, gerekli önlem ve tedbirleri almayanlar, şiddeti önlemeyenler bu ölümün de sorumlusudur. Fikriye sıkışıp kaldığı şiddet sarmalından canını son anda kurtarabilmiştir. Bizler hem Fikriye’nin yanında olmaya hem de onunla birlikte adalet mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Hiçbir kız kardeşimizi yalnız bırakmayacağız” dedi.