Olay, 27 Kasım günü saat 21.30 sıralarında, Seydikemer'in kırsal Çatak Mahallesi'nde meydana geldi. Adnan Buhuroğlu, oğulları Yasin ve Tahsin ile birlikte evde yemek yerken, aralarında husumet bulunan yeğeni Recep Buhuroğlu, av tüfeğiyle pencereden ateş edip, kaçtı. Silah seslerini duyan komşuların ihbarı üzerine adrese jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, baba ile oğullarının hayatını kaybettiği belirlendi.
Cinayetin hemen ardından, anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp'taki hikaye bölümünde, "Buradan yazayım. Tanıdık, tanımadık kim varsa hakkınızı helal edin. Ben artık yokum, ulaşamazsanız yani bana. Olması gereken neyse onu yaptım, hoşça kalın' yazısı paylaşan Recep Buhuroğlu gözaltına alınıp, tutuklandı.
Adnan, Yasin ve Tahsin Buhuroğlu’nun cenazeleri ise Muğla Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsilerin ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi.
'TAHSİN'E SÖYLEYİN KÖYE GELMESİN, GELİRSE ÖLDÜRÜRÜM'
Recep Buhuroğlu’nun, savcılıktaki verdiği ifade ortaya çıktı. İfadesinde amcası ile aralarında arazi anlaşmazlığı olduğunu belirten Buhuroğlu, "Ancak bu aramızda husumete dönüşmemişti. Mahkeme süreci de bulunmuyordu. Birbirimize gidip geliyorduk.
Bundan 4-5 gün önce kız kardeşimin Tahsin tarafından cinsel istismara uğradığını öğrendim. Babam ile savcılığa giderek şikayetçi olmuşlar. Tahsin'e husumet beslemeye başladım. Şikayetin olduğu akşam Ramazan ile Yusuf isimli amcalarıma, 'Tahsin'e söyleyin köye gelmesin, gelirse öldürürüm' dedim. Annem korkarak evde bulunan tüfeği Ramazan amcamın evine bırakmış. Amcamdan tüfeği geri aldım" dedi.
TAHSİN'İN ÖLDÜĞÜNDEN EMİN OLMAK İSTEMİŞ
Recep Buhuroğlu, Tahsin'i mahalleye gelmediği sürece öldürme niyeti olmadığını anlattığı ifadesini şöyle sürdürdü:
"Olay gecesi saat 19.30 sıralarında kahvehaneye oturmaya gittim. Yanıma tüfeği almadım. Saat 21.00 sıralarında eve dönerken, amcamlarım evinin önünden geçiyordum. Pencereden amcam ile oğulları Tahsin ve Yasin'in yer sofrasında yemek yediğini gördüm. Eve giderek annemden gizlice tüfeği aldım.
Kapıdan çıkarken annem beni gördü ve nereye gittiğimi sordu. Kendisine ava gideceğimi söyledim. Annemin Tahsinlerin evine gittiğimi anlamaması için ters yönden gittim. Annem içeri girdiğinde onların evine yöneldim. Evlerinin altında bulunan ahırdan balkon gibi olan yere duvarın üstünden atlayarak çıktım. Sonra pencereden Tahsin, amcam ve Yasin'i yer sofrasında otururken gördüm. Perde çekili değildi.
Onlar beni görmedi. Yerde sofrada yemek yiyorlardı. Tahsin'in vücudunu hedef alarak bir el ateş ettim. Bunun üzerine Yasin ayağa kalkıp cama doğru geldiği sırada korkarak panikle hedef gözetmeden ateş etmeye başladım. Amcam ve Yasin'e de ateş ettim. En son Tahsin'in öldüğünden emin olmak için içeri girip kontrol ettim."