Ardıl BATMAZ / KRT
Türkiye ile Katar arasında yapılan “Askeri Sağlık Alanında Eğitim ve İşbirliği Protokolü", Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylandı.
Protokole göre, Katarlı gençlerin sınava girmeden Türkiye’de tıp, diş hekimliği, eczacılık sağlık meslek yüksekokulu, hemşirelik alanlarında ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitim alabileceği iddia edildi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sınavsız tıp eğitiminin ‘sivilleri’ değil sadece Katar silahlı kuvvetlerini kapsadığını belirterek, “20’den fazla dost ve müttefik ülkenin askeri öğrencileri de Türkiye’de öğrenim görmektedir” dedi.
EĞİTİM SEN: TÜRKİYE’DE HİÇ KİMSE SINAV ODAKLI EĞİTİMDEN MEMNUN DEĞİL
Konuyla ilgili KRT’ye konuşan Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Sinan Muşlu, “Resmî Gazete’de yayınlanan ve basında çıkan haberler dikkatle incelendiğinde, protokolün askeri işbirliği kapsamında askeri öğrencilere dönük bir protokol olduğu anlaşılmaktadır. Ancak eğitimde yaşanan sorunların üzerine böyle bir protokolün yayınlanmış olması ve ‘yabancıya sınavsız tıp, eczacılık ve diş hekimliği, yerliye zorlu sınavlar’ minvalinde gelişen tepkiler, Türkiye’de hiç kimsenin sınav odaklı eğitimden memnun olmadığını bir kez daha ortaya koymuştur. Bu tepkiyi ve eğilimi doğru yorumlamak, gereken sonuçları çıkarmak, hem iktidarın hem de MEB VE YÖK’ün sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRENCİLERİMİZİN SESİNİ DUYMAK İKTİDARIN GÖREVİDİR”
“Mezun olduğunda işsiz kalan, elinde uluslararası yeterliliği olmayan diplomalar kalan öğrencilerimizin sesini duymak iktidarın görevidir” diyen Muşlu, YKS öncesi bu protokolün gerçekleştirilmesinin, YKS’ye girecek olan öğrencilerin moral ve motivasyonunu yaraladığını belirtti.
Muşlu, sözlerine şöyle devam etti:
“‘Yanlış haberlerle farklı yorumlara girmeyin’ açıklamaları yapmak yerine, toplumumuzun ve öğrencilerimizin sınavlara olan tepkisini ölçebilecek bir bakış açısı gerekir. Ne yazık ki yetkililerde bu bakış açısının olmadığı görülmektedir. Bu haber vesilesiyle, Türkiye’de üniversitelerin uluslararası düzeyde yeterlilik ve nitelik sorunları tartışmaya açılabilmeli. Nitelik kaybı yaşayan ve akademik özgürlüğünü yitiren üniversitelerimizin uluslararası yeterliliklerini gidermek üzere çalışmalar yürütüp protokoller imzalanabilmelidir. Ayrıca nitelik kaybı yaşayan üniversitelere sınavla öğrenci alıp, mezun olduğunda işsiz kalan ve elinde uluslararası yeterliliği olmayan diplomalar kalan öğrencilerimizin sesini duymak iktidarın görevidir. Bu protokolün, YKS’ye girecek olan öğrencilerimizin moral ve motivasyonunu yaralayacağı da öngörülememiştir.”
“100 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILMALI”
Sosyal medya platformu Twitter’da açılan ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u istifaya çağıran #İstifanıVerSelcuk hashtagine yönelik de açıklama yapan Muşlu, “Biz 20 bin değil, eğitimin ihtiyacını karşılamak üzere en az 100 bin öğretmen ataması yapılmalı diyoruz. Hem de yeni eğitim öğretim yılından önce bu yapılmalı. Yeni dönem, telafi eğitimine seferberlik ruhuyla 100 bin öğretmen atamasıyla başlanmalı” diye konuştu.