Küresel iklim krizinin etkileriyle sel, taşkın ve heyelan afetlerinin sıkça yaşandığı Doğu Karadeniz'de, deniz suyu sıcaklığında da artış yaşanıyor. Deniz suyu sıcaklığının yarım derece arttığı Karadeniz'de, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık başta hamsi olmak üzere birçok balık türünü olumsuz etkiliyor.
Periyodik büyüme, üreme ve gelişme süreçleri tehdit altında olan balık türleri, denizde yeterli soğuma olmayınca güneye doğru göç etme eğilimine giriyor.
KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, "Okyanuslardaki sıcaklık değişimi dünyadaki iklimi etkileyen ana faktördür. İklim değişikliğine bağlı olarak Atlantik'te oluşan basınç sistemlerinin Avrupa üzerinden Türkiye ve Karadeniz'i etkilemesi de aynı oranda değişime neden oldu. Bunun sonucunda Karadeniz'de de bu iklim değişiminin etkisi ile ısınma gerçekleşti. Yıl boyunca baktığımız zaman, soğumanın yeterince olmaması ne anlama geliyor? Ekosistem ve canlı yaşamı olarak Güney Karadeniz'de sıcaklığın kışın 7 derece ve yazın 26 derecelere kadar bir değişim aralığı var. Kışın deniz sıcaklığı 7 derecelere düştüğünde Karadeniz'in kuzeyinde, özellikle donmaya bağlı soğumalarda, balıklar güneye doğru hareket ediyor. İklim değişimine bağlı olarak kuzeyde yeterince soğuma meydana gelmeyince balık güneye doğru göç etme eylemine girebiliyor" dedi.
'HAMSİ KARADENİZ'DE BULUNSA DAHİ AV VERMİYOR'
Deniz suyu sıcaklığının balık avcılığını da etkilediğini anlatan Prof. Dr. Erüz, "Sudaki sıcaklık değişimleri, balıkların ve diğer canlıların davranışlarında ciddi bir etki yapıyor. Örneğin hamsiyi avlarken bu fiziksel koşullardaki değişimin daha önceki yıllarda beklendiği gibi olmadığında; balığı beklediğimiz dönemde, beklediğimiz miktarda görememe şeklinde kendini gösteriyor. Bu balığın olmadığı anlamına gelmiyor. Balık toplanarak av vermediği için o balığı göremiyoruz. Aslında hamsi Karadeniz'de bulunsa dahi av vermediği için onu avlayıp, o yılki üretime katamıyoruz. Hamsiyi avlayamadık diyoruz. Aşırı avcılık mutlaka büyük bir etken ama asıl sebebi; iklim değişimine bağlı olarak deniz suyundaki beklenen dönemdeki, beklenen soğumanın gerçekleşmemesi de balık stoklarındaki davranışında değişikliğe neden oluyor. Balıkların yumurtlama, beslenme ve göç etme dönemlerinde değişimler meydana gelince beklediğimiz sezon içinde o davranışı görünce avcılığı yapamıyoruz. Ya da o balığı o dönemde yeterince bulamıyoruz" diye konuştu.
'CİDDİ VE BÜYÜK AZALMALAR SÖZ KONUSU'
Karadeniz'de avlanabilen balık türlerinde ciddi azalmalar yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Erüz, "Isınmaya bağlı olarak tuzluluğa karşı toleransı yüksek olan, düşük tuzlulukta yaşayabilen Akdeniz türleri, 'Akdenizleşme' dediğimiz olay ile Karadeniz'e doğru giriş yapıyor. Bu organizmalara genelde istilacı ve yabancı türler diyoruz. Onlar eğer Karadeniz'de fırsatı bulursa yerli türlerin yerini almaya başlıyor. İklim değişikliğinin yanında aşırı avcılık ve kirliliğe bağlı balık miktarında ciddi ve büyük azalmalar söz konusu. Karadeniz'de 160 tür balıktan bahsederken; bugün avlanabilen 4-5 tür balık kaldı. Bu da Karadeniz'de, iklimsel değişim, kirlilik ve aşırı avcılığa bağlı balık stoklarındaki ciddi bir düşüşün göstergesidir ama bunun üzerinde en büyük etki yine insanın neden olduğu kirliliğe aittir" dedi.