ASİM-SEN üyeleri, bugün Ankara’daki Ulus Meydanı’nda elektrik, doğal gaz, akaryakıt ve gıda zamlarına karşı eylem yaptı. "Geçinemiyoruz, elektrik, doğal gaz, akaryakıt, gıda zamları geri alınsın" ve "Enflasyon farkı değil insanca yaşayacak ücret istiyoruz" pankartı açan ASİM-SEN üyeleri, tepkilerini fatura yakarak gösterdi.
Burada bir açıklama yapan ASİM-SEN Genel Başkanı Özgür Karaca, yetkili sendika Memur-Sen ve hükümet arasında imzalanan 6. Dönem Toplu Sözleşme'ye tepki göstererek, "Bugün buraya, enflasyon karşısında ezilen alım gücümüzün en somut göstergesi olan faturalar ve bu faturaları ödemeye yetmeyen bordrolarımızla geldik. Kamu emekçileri olarak barınma, gıda, ulaşım ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamaz hale geldik. Sermaye yanlısı politikalar ve Memur-Sen'in imzaladığı toplu sözleşmenin sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz" dedi.
'HER BİRİMİZ EKSİ BAKİYELERLE GELECEK AYA BORÇLANIYORUZ'
Karaca, kamu görevlilerinin insanca yaşayacak ücret istediğini belirterek şunları söyledi:
Yandaş sendikalar geçen yıl cebimizden çalınan yüzde 22 enflasyon farkıyla birlikte verilen yüzde 5 2,5 zammı 'refah payımızı aldık' diyerek davulla zurnayla duyursa da her birimizin eksi bakiyelerle gelecek aya borçlanmasına neden olan, TÜİK verilerine göre yüzde 49 gerçekte ise yüzde 100'ün bile üstünde olan enflasyonun ağırlığı altında ezilmeye devam ediyoruz.
Bir avuç sermayedarı kurtarmak için toplumun geri kalanını yoksulluğa mahkum eden elektrikte yüzde 127'yi, doğal gazda yüzde 50'yi bulan, akaryakıtta yüzde 100'ün üstüne çıkan zamlar geri çekilmeli, yakın zamanda temel gıda ürünlerinde olduğu gibi elektrik, su, doğal gaz ile hijyenik kadın ve çocuk ürünlerinden alınan KDV yüzde 1'e düşürülmelidir.
'TÜM İHTİYAÇLARIMIZDAN KISMAK ZORUNDA KALACAK KADAR YOKSULUZ'
Kamu emekçileri olarak TÜİK, Memur-Sen ve hakem heyeti cenderesine sıkışmış ve adeta bu danışıklı dövüş ekibinin iki dudağının arasında olan geçimimiz, hayatta kalma mücadelesine dönüşmüş vaziyettedir.
Açlık sınırı 4 bin, yoksulluk sınırı 13 bin TL'ye ulaşmış vaziyetteyken hayatta kalacak kadar tok, tüm temel ihtiyaçlarımızdan kısmak zorunda kalacak kadar yoksuluz. Bugün buradan, ‘artık yeter’ diyoruz. Enflasyon farkı değil, insanca yaşayacak ücret istiyoruz. Vergide adalet ve hakça paylaşım istiyoruz. Gerçek bir toplu sözleşme yasası ve grev hakkı istiyoruz. Adaletin hüküm sürdüğü, eşit ve özgür bir toplum istiyoruz.
(ANKA)