TBMM'ye gönderilen 2020 yılına ait Cumhurbaşkanlığı Bütçe Teklifi'ne göre, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 74 bin 500 lira olan maaşı 81 bin 250 liraya yükseldi. Erdoğan'ın aldığı maaş ve maaşına yapılmak istenen zam sosyal medyada da gündem oldu. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da konuyla ilgili sosyal medya üzerinden Türkiye'nin sosyo-ekonomik durumuyla ilgili çarpıcı veriler açıkladı. Kaftancıoğlu, açıklamasında geçtiğimiz günlerde Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Danışma Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmanın da bir bölümünü kamuoyuyla paylaştı.
CHP'li Kaftancıoğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın aylık maaşı ile asgari ücretli vatandaşın aylık geliri arasında tam 40 kat fark var. Dünyada vatandaşı ile devlet başkanı arasındaki maaş farkının en yüksek olduğu ikinci ülke Meksika'da fark 10 kat. Adaletsizlikte birinci ortada zaten tekrar söylemeye gerek yok.
Geleceği belirsiz, güvencesiz yani temel vatandaşlık haklarını dahi kullanmayan vatandaşlar zamlar ve vergiler altında ezilirken saray sosyetesinin aldığı bu ballı maaşlar en hafif tabiriyle ahlaksızlıktır. Bu rezalete hep birlikte son vereceğiz.
18 yaşını doldurmuş ve öğrenci olmayan sosyal güvenceden yoksun vatandaş:
2017'de 9 milyon 800 bin kişi
2019'da 11 milyon 100 bin kişi
AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın maaşı:
2017'de 39 bin 071 TL
2020'de 81 bin 250 TL
Aylık geliri asgari ücretin 3'te 1'inden daha az olduğu için GSS pirimi devlet tarafından ödenen vatandaş sayısı:
2018'de 10 milyon 585 bin 086 kişi
2019'da 11 milyon 106 bin 635 kişi
AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın maaşı:
2018'de 59 bin TL
2020'de 81 bin 250 TL
Türkiye'de genç işsizliği %27 oldu. Bu oran 1 yılda 7 puan arttı. İşsizlik almış başını giderken çalışanlar iyi durumda mı? Hayır. Bugün asgari ücretle çalışan işçiler de; plazalarda, şirketlerde çalışan üniversite mezunları da aynı sınıfın mensubu: Geleceksizler ve güvencesizler!
Bu sorumlulukla bir çağrıda bulunmak istiyorum:
Plazalarda, şirketlerde, ofislerde çalışanlar, diplomaları hatrına üretilmiş süslü püslü sıfatların arkasında vasıfsızlaştırılmış bir emek, güvencesizleştirilmiş bir gelecek, esnek bir iş yaşamı olan gençler, kadınlar, erkekler; merdiven altı atölyelerde emeği sömürülenler; fabrikalarda hakları gasp edilen, asgari ücrete razı edilenler, işsizler, bedava işçi statüsündeki stajyerler, sözleşmeliler, ‘semt bizim ev kira' diyenler, işçiler; sosyal hukuk devletinin bir gereği olarak kazandığımız en temel vatandaşlık haklarının bile neredeyse yarısına sahip olamayanlar; yani kısmi vatandaşlar birleşin! En temel vatandaşlık hakları dahi elinden alınanlar birleşin!
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler ortak akılla ve bilimsel metotlarla bu ülkenin güvencesiz, geleceği belirsiz vatandaşlarıyla yepyeni bir çıkış yolunu hep birlikte açacağız. Ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız!”
