Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Kadınlar futbolda var olma mücadelesi veriyor

Kadınlar, cinsiyetçiliğin etrafı kuşattığı futbolda var olma mücadelesini sürdürüyor.

Kadınlar, cinsiyetçiliğin etrafı kuşattığı futbolda var olma mücadelesini sürdürüyor. Birgün'den Havva Gümüşkaya'nın sorularını yanıtlayan kadın futbolunun emekçilerinin fikri ortak: Sporun her branşındayız artık bu gerçeğe alışın.

Spor spikeri Melih Şendil’in canlı yayında yaptığı cinsiyetçi açıklamalardan sonra mikrofonu kadın futbolculara, onlarla çalışan antrenör ve eğitmenlere uzattık. Çok sayıda başarı elde eden Ataşehir Belediyespor Kadın Futbol Takımı, kız çocuklarını çekirdekten destekleyen Fenerbahçe Spor Okulları ve Kadıköy Belediyesi çalışanları tarafından oluşturulan henüz amatör fakat çok hırslı bir takım olan Cadıköy ile kadınların futbolda var olma mücadelesi üzerine konuştuk.

Küçük yaştan beri futbol oynadığını anlatan Cadıköy’ün birçok mevkide oynayabilen ‘joker’ lakaplı futbolcusu Cansu Özcan, yeşil sahalara adım attığı ilk yıllardan itibaren ayrımcılığa maruz kaldığını söylüyor. Küçük yaşta maruz kaldığı ayrımcılık nedeniyle kalede ya da sakatlanan birinin yerine oynatıldığını anlatan Özcan, Melih Şendil’in yaptığı cinsiyetçi açıklamalara dair, “Kadınlar sadece futbolda değil her alanda ayrımcılıkla mücadele ediyor. Cadıköy’ün amacı cinsiyet önyargılarına karşı farkındalık oluşturmak. Ayrımcılık şiddeti de beraberinde getiriyor. Bu yüzden bizim amacımız sadece sözde değil sahada da var olmak” diyor.

‘FUTBOLUN CİNSİYETİ YOK’

Futbola ‘erkek oyunu’ yaftası yapıştırılmasına değinen Özcan, “Futbol erkek oyunu mu? Futbolun bir cinsiyeti yok ama erkekler çoğu alanı sahiplendikleri gibi futbolu da egemenlikleri altına almışlar. Futbol; kadın sporu, erkek sporu, insan sporu, LGBTİ sporu…” diyerek duruma tepki gösteriyor.

Medyanın da erkek egemen anlayışla yönetildiğini belirten Özcan, “Öncelikle biz sesimizi çıkarmalıyız. Zaten futbol erkeklerin erkekliğini ispatladıkları bir alan medya da bunu pekiştiriyor. Medyada sokakta her yerde sesimizi yükselterek bu algıyı değiştirmeye başladık” ifadelerini kullanıyor.

Özcan, “İstediğimiz zaman istediğimiz yerde futbol oynarız. İhtiyacımız olan şey futbol topu birkaç arkadaş hatta bazen duvar. Biz küçükken duvara karşı da oynardık. Dayanışma içinde olup birbirimizi her zaman desteklemeliyiz” diyerek sözlerini sonlandırıyor.

‘OYNAMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Futbola Cadıköy’le başladığını söyleyen ve stoper pozisyonunda oynayan Nazan Çam da Cansu’yu destekliyor ve iki yıl önce erk dile karşı çıkmak için Cadıköy’ü kurduklarını anlatıyor. Çam, “Kadınlar futbol oynamaya devam edecek. Bu işi profesyonel olarak da bizim gibi amatör olarak da yapan birçok insan var” diyor.

Hem bireysel hem de takım oyunlarında başarılı olunmasına rağmen kadınların gazetelerde kısa haber, TV’lerde ise çok az bir süreye sığdırılmasına geliyor konu. Cadıköy oyuncusu ve Gazete Kadıköy’ün Yazı İşleri Müdürü olan Semra Çelebi, bir gazeteci olarak durumu değerlendiriyor. Çelebi, “Medyada kadın gazeteciler olarak çok fazla ayrımcılığa uğruyoruz. Bu ayrımcılık medyada hep vardı. Toplumsal cinsiyet rollerinin üzerimize yapıştırılmaya çalışıldığı bir ortamda var olmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullanıyor.

‘ARKASINI İKTİDARA DAYAMIŞ’

40 yaşında futbolla tanıştığını anlatan Çelebi, sporla ilgili kalıpları gülerek anlatıyor: “Bize dayatılan bir şey vardı, futbol erkek oyunudur, kadınlar için çok sıkıcıdır, izlemesi bile çok sıkıcıdır. 11 erkek bir topun peşinde koşar ve ofsaytı da asla kadınlar anlamaz mesela. Hiçbir şey sadece erkeklerin değildir. Sadece Voleybol estetik olduğu için orda olmayacağız. Bütün spor alanlarında olacağız. Sadece öğretmenlik, eczacılık yapmayacağız. TIR da süreceğiz tren de... O beyefendi aslında konuşurken nasıl bir ayrımcılık yaptığının çok farkında ama iktidardan aldığı bir güç var onu kullanıyor. Erkekler pembe giyip futbol oynayabilir kadınlar mavi giyerek oynayabilir. Bu dünya tersine dönecektir.”

Futbolla geç tanıştığını söyleyen Duygu Tanrıkulu Kadıköy Belediyesi’nin kadın futbolunu desteklediğini anlatıyor. Tanrıkulu, “Spor, ruh ve beden sağlığı için yapmak isteyen herkes tarafından yapılır” diyor.

‘EŞİTLİĞİ BİZDEN ÖĞRENECEKLER’

“Kramponlarla nasıl koşuyorlar, diye düşünürken ben de krampon giydim” diyen Yazgülü Kırık, Şendil’in cüretkârlığından rahatsız olduğunu söylüyor. Kırık, “Kendisi alışmış olabilir biz de bu söylemlere alıştık ama kanıksamıyoruz, susmuyoruz. İvme kazanan kadın hareketi pandemi sürecinde ivme kaybedecek mi diye korkmuştum. Ama kadınlar en zor günlerde bile alanlara çıkmaya devam etti. Dolayısıyla susmuyoruz. Kendisi özür diledi ama onlar toplumsal cinsiyet eşitliğini kadınlardan öğrenecekler” ifadelerini kullanıyor. Sohbetin sonundaysa ‘Futbol erkek oyunu mudur?’ diye sorduğumuz kadınlar hep bir ağızdan, kendinden emin ve gür bir sesle ‘HAYIR!’ yanıtını veriyor.

Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) tarafından yürütülen HeForShe hareketine katılan Fenerbahçe, geçen yıl Kız Futbol Okulu’nu açtı. 11 yıldır futbol eğitmenliği yapan Ahmet Özen ile cinsiyet eşitliği konusunda Fenerbahçe’nin yaptığı çalışmaları konuştuk. Fenerbahçe’nin kadın erkek eşitliği konusunda çok hassas olduğunu anlatan Özen, kulübün seminer ve eğitim çalışmaları yaptığını vurguluyor.

Özen, toplumda ayrımcı bir yaklaşım olduğunu belirterek, “Dünya Kız Çocukları Günü’nde kız futbol okulumuzu açtık. İlk başta 5-6 öğrenci ile başladık şimdi 14-15’lere çıktı bu sayı. Engeller var tabii birincisi futbol erkek oyunu olarak görülüyor ama kızlar halter kaldırıyor, gülle atıyor neden futbol oynayamasın?” diyor. Özen konuşmasını şu sözlerle sürdürüyor: “Futbolun erkek oyunu olarak görülmesine çok şaşırıyorum. Kızlarımız antrenmanlara çıkıyor. Erkeklere ne anlatıyorsak onlara da aynı şeyi anlatıyoruz. Kız erkek diye konuşmak bile sıkıntılı bence.”

‘HEDEFİMİZ TAKIM KURMAK’

Sarı-lacivertli kulübün son dönemde ciddi adımlar attığının altını çizen Özen, “Herkese kapılarımızı açıyoruz, renk ayırmıyoruz” diyerek kulübün hedefinin kadın futbol takımı kurmak olduğunu söylüyor. Sporun bireylere özgüven aşıladığını anlatan Özen, kadın sporculara özellikle özgüvenli olmaları gerektiğini söylüyor.

‘PROFESYONEL OLMAK İSTİYORUM’

Fenerbahçe Kız Futbol Okulu’na giden 11 yaşındaki İdil Naz Acar da sohbetimize katılıyor. Yaklaşık bir senedir futbol oynadığını söyleyen Acar, evde kardeşi ile futbol oynarken babasının, “İstersen seni futbola yazdırayım” demesiyle Fenerbahçe Kız Futbol Okulu ile tanıştığını anlatıyor. Çevresi tarafından desteklendiği söyleyen minik sporcu, hem futbola hem de voleybola ilgi duyuyor. Sık sık antrenman yaptığını anlatan Acar, “Arkadaşlarım gelmediğinde erkeklerle sahaya çıkıyorum. ��lerde profesyonel olarak futbol oynamak istiyorum” diyor. Acar’ın futbola meraklı yaşıtlarına mesajı da net: “Ben kızların futbol oynamasını istiyorum. Futbola gelin erkekler oynayacak diye bir şey yok.”

‘BİZ VARIZ!’

Kadınlar 1 Lig’de oynayan ve hem ulusal hem de uluslararası çok sayıda başarıya imza atan Ataşehir Belediyespor’un altyapı idmanına katılıyoruz. Burada Ataşehir’in ulusal takımda da forma giyen oyuncuları İlayda Civelek ve Nagihan Avanaş ile konuyla alakalı konuşuyoruz. Avanaş, kadın ve erkek futboluna aynı gözle bakılmadığını söyleyerek “Bu bizi üzüyor çünkü emeklerimizin karşılığını alamıyoruz. Melih Şendil’in sözleri doğru değil çünkü biz varız” diyor. Çoğu erkekten daha iyi oynadıklarını anlatan Avanaş, “Futbolun erkek oyunu olmadığını çok güzel bir şekilde gösterdik. Türkiye’de birçok kulüpten daha iyiyiz” ifadelerini kullanıyor.

2014 yılında okullar arası şampiyonada dünya şampiyonu olduklarını anlatan Avanaş, bu başarının hiçbir yerde haber olmadığını söylüyor ve ekliyor: “Türkiye’de bir ilki gerçekleştirip dünya şampiyonu oluyorsunuz ama hiçbir yerde tek bir gazetede bile haberiniz çıkmıyor.”

‘BÜYÜK ZORLUKLAR YAŞADIM’

İlkokulda futbola başladığını anlatan Avanaş, 16 yaşından itibaren Ataşehir Belediyespor’da oynadığını belirtiyor. Çok fazla zorlukla karşılaştığını söyleyen Avanaş, kendi mücadelesini “Futbol oynamak için gerçekten bir şeyleri kazanmak gerekiyor. Hem manevi hem de maddi zorluklar yaşadım ama varım. Buradayız ve bunu tüm Türkiye’ye göstermeye çalışıyoruz” sözleriyle anlatıyor.

‘ŞARTLARIMIZ EŞİT DEĞİL’

Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna otobüsle giden takımlar olduğunu söyleyen Avanaş, “Erkekler daha konforlu ve çim sahalarda oynuyorlar ama biz ise sentetik ve bakımsız sahalarda oynuyoruz. Erkeklerde sakatlık olduğunda çok rahat sponsorlar halledebilir fakat bizde kulüp masraflarımızı karşılamak zorunda” diyor. Avanaş’ın kadın sporculara tavsiyesi ise dikkat çekici: “Sakın umutsuzluğa kapılmayın.”

Takım arkadaşı Avanaş’ı destekleyen Civelek de futbolu gayet iyi oynadıklarının altını çizerek “Bu işin içinde olduğumuz için ve zorluklara göğüs gerdiğimiz için ‘kadınlar futbol oynar mı’ gibi düşüncelerle de biz savaşıyoruz. Sadece futbol oynarken değil. Zihniyetle de biz savaşıyoruz. Zor yani” diyor.

‘YARDIM EDEN YOKTU’

Medyada kadın futbolunun görünür olmasının sponsorlar aracılığıyla sağlanabileceğini anlatan Civelek kendi hikâyesinden şöyle bahsediyor: “Hep topla oynardım. Okulumda takım vardı hocam ‘gelir misin’ dedi ondan sonra ben okul takımına gittim, bir sene sonra kulüp açıldı ben hâlâ okul takımında oynadığımızı zannediyordum. O kadar bilgisizdik yani. Hiçbir şeyimiz yoktu. Kıyafetimiz, doğru düzgün malzememiz yoktu. Bize kramponlar gelirdi, hani bu kara lastik derler ya ona benzer kramponlardı. Futbolun içindeki kadınlar bilinmediği için ne bize bir yardım gelirdi ne kıyafet… 3 senedir Ataşehir’de oynuyorum. Burada mutluyum. Sadece biraz daha kadınların güçlenmesi gerekiyor. Bu da sponsorlarla daha çok reklamla ve bu zihniyetlerin değiştirilmesiyle olabilir”

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER