Kadın; siyasetçi, sanatçı ve gazeteciler için 'tecavüz listeleri' hazırlayan isim Cami Derneği Başkanı çıktı

Saiyasetçi Canan Kaftancıoğlu, sanatçı Berna Laçin, avukat Feyza Altun ve gazeteci Nevşin Mengü gibi isimleri tecavüzle tehdit eden Kadir Gözoğlu'nun cami dernek başkanı olduğu ortaya çıktı.

Avukat Feyza Altun, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, tecavüz listesi yayınlayan Kadir Gözoğlu'nun cami dernek başkanı olduğunu açıkladı.

Feyza Altun'un paylaşımı şöyle:

"Tecavüz listesi yayınlayan Kadir Gözoğlu’nun İzmit Kadıköy Mahallesinde Hayırseverler Camii Dernek Başkanı olduğunu öğrendim. CAMİ DERNEK BAŞKANI. CAMİ!"

Nevşin Mengü avukatı Hüseyin Ersöz aracalığı ile suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı:

1. Müvekkil Nevşin MENGÜ, yaklaşık 15 yıldır faaliyet gösterdiği medya sektöründe birçok başarıya imza atmış olan ve Türkiye’deki gazetecilik faaliyetleri ve halkın haber alma özgürlüğüne yaptığı katkılarla kamuoyunca tanınan, bilinen, saygın bir gazeteci ve televizyoncudur.

1. ŞÜPHELİLER TARAFINDAN TCK’NIN 106. MADDESİ ÇERÇEVESİNDE İŞLENEN TEHDİT SUÇUNA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

1. 01 Mayıs 2020 tarihinde, sosyal medya platformu Twitter üzerinden “#Elmerubaba” isimli ve “@elmeru__baba” kullanıcı adlı Şüpheli (EK-1) tarafından aşağıda ekran görüntüsü yer alan “en hafif tabirle” ahlakdışı, saldırgan ve şiddet içerikli ifadeler kullanılarak Müvekkil Nevşin MENGÜ aleni şekilde tehdit edilmiştir. 14 Mayıs 2020 tarihinde Müvekkilin ilgili tehdidi fark ederek tepki göstermesi ile Şüpheli tarafından kullanılan ifadelerin seviyesizliği ve hayasızlığı birçok kullanıcı tarafından fark edilmiş ve eleştirilmiş; bu farkındalığın işlediği suçu açığa çıkaracağı korkusuna kapılan Şüpheli ise suç unsuru teşkil eden tehdit ifadelerini paylaştığı Twitter hesabını askıya almıştır.

1. Şüpheli, söz konusu Twitter paylaşımında, son günlerde medyada sıkça yer alan “darbe dedikodusuna” binaen “Darbeye yeltenirlerse Nevşin benim” ifadelerini kullanmış, böylece Müvekkile hiçbir dayanağı olmamasına rağmen “darbeye yelteneceği” iftirasında bulunmuş ve “Nevşin benim” ifadesi ile Müvekkili hedef alarak açık şekilde can güvenliği ve vücut dokunulmazlığına ilişkin “cinsel saldırı” imalı bir tehditte bulunarak Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinde düzenlenmiş olan Tehdit suçunun faili olmuştur.

1. TCK’nın 106. maddesinin 1. Fıkrasında, “Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” denilmektedir.

1. Somut olayda Şüpheli, Müvekkilin vücut dokunulmazlığına, cinsel dokunulmazlığına ve can güvenliğine bir zarar vereceğini aleni şekilde ilan etmiş ve birçok kişi Twitter üzerinden söz konusu tehdidin gayri ahlakiliğine ilişkin şikayetlerini bildirmiştir. Tehdit suçuna vücut veren ifadelerin Şüpheli tarafından kasıtlı şekilde paylaşıldığı hususunda da bir tereddüt bulunmadığından, atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu sarihtir.

1. Yanı sıra, Şüpheli’nin “Nevşin” ismini kullanarak ilgili tehdidi Müvekkil Nevşin MENGÜ’ye yönelttiğine ilişkin hiçbir şüphe bulunmamaktadır. Şöyle ki; Şüpheli, darbeye yeltenecekleri iftirasına binaen savurmuş olduğu çirkin tehdidi, güya kendi dünya görüşünü paylaşmayan ve bu yönleri ile Twitter üzerinden “troll” olarak nitelendirilebilecek hesapların sıkça gündemine gelen kişilere yöneltmiştir.

1. Suç konusu teşkil eden ilgili paylaşımda, soyadı ile tehdit edilen “Av. Feyza ALTUN”’un sosyal medyada bilinen “muhalif” kimliği, “Canan” ismi ile kast edilen Canan KAFTANCIOĞLU’nun CHP İstanbul İl Başkanı olması, “Berna” ismiyle kast edilen oyuncu Berna LAÇİN’in sıkça söz konusu troll hesapların saldırılarına maruz kalması ve Müvekkilin de ortaya koyduğu tarafsız gazetecilikten rahatsızlık duyan söz konusu hesapların sıklıkla hakaret ve tehditlerine uğraması hususları birlikte değerlendirildiğinde, “Nevşin” ismi ile yapılan ilgili tehdidin doğrudan Müvekkile yöneltildiği açıktır. Dolayısıyla, “Nevşin” isminin enderliği ile kamuoyunda bu isimle en çok tanınan ve bilinen kişinin Müvekkil olması hususları da göz önüne alındığında Şüpheli tarafından işlenen tehdit suçunun mağduru ve muhatabının Müvekkil olduğu izahtan varestedir.

1. Ek olarak, Şüphelinin “Darbeye yeltenirlerse Nevşin benim” ifadesinin Müvekkilin vücut ve cinsel dokunulmazlığı ile can güvenliğini hedef alan açık bir tehditten ibaret olduğu hususu da ortadadır. Şüphelinin ilgili paylaşımına ilişkin olarak başka kullanıcılar tarafından yapılan aynı düzeyde ahlaka aykırı yorumların içerik ve imaları ile son dönemde gündeme gelen “darbe dedikodusu” bahane edilerek akıl ve ahlak dışı tehditlerin birtakım radikal şahıslar tarafından dile getirilmesinin bir “suç trendi” haline geldiği bilinmektedir. Bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, ilgili “Nevşin benim” ifadesinin açık bir tehdit olduğu ve TCK’nın 106. Maddesine vücut verdiği hususunda en ufak bir şüphe bulunmamaktadır.

1. ŞÜPHELİ TARAFINDAN TCK’NIN 216. MADDESİ ÇERÇEVESİNDE İŞLENEN “HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK VEYA AŞAĞILAMA” SUÇUNA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

1. Türk Ceza Kanunu’nun “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” başlıklı 216. maddesinin 2. fıkrasında: “Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmü düzenlenmiştir.

1. Somut olayda, Şüpheli tarafından paylaşılan 01 Mayıs 2020 tarihli söz konusu ifadeler ile cinsiyet ve dünya görüşü üzerinden açık bir ayrımcılık yapılarak vücut dokunulmazlıkları ve can güvenliklerinden bahisle kamuoyunca tanınan Canan KAFTANCIOĞLU, Berna LAÇİN, Feyza ALTUN ve Müvekkil Nevşin MENGÜ hedef alınmış; bu hedef alma, ima ve tehdit ile Müvekkil ve diğer mağdurların cinsiyetleri üzerinden hayasızca bir aşağılamaya girişilmiştir.

1. Öte yandan, suç konusu ilgili Twitter paylaşımının almış olduğu etkileşim, paylaşım, yorum ve görüntülenme sayıları ile paylaşıma ilişkin yorumların mahiyeti de göz önüne alındığında, Şüphelinin açık şekilde infial yaratma amacı güttüğü, bu amaç ile mağdurları cinsiyetleri üzerinden ayrımcılığa tabi tuttuğu ve bu ayrımcılık temelinde hedef göstererek kadın olmak üzerinden bir nefret, itibarsızlaştırma ve aşağılama kampanyası başlatmayı hedeflediği açıkça ortadadır. Şüpheli söz konusu seviyesiz ifadeleri ile mağdurlar özelinde kadınları, çirkin şekilde “alınacak, verilecek, sahip olunacak birer mülk, savaş ganimeti” olarak tasvir etmiş ve bu tasvir “cinsel saldırı” imasıyla birleştirilerek kadınlar aleyhine son derece ahlaksızca bir aşağılama girişiminde bulunulmuştur.

1. Dolayısıyla, Şüphelinin toplumsal ve sosyal bir kutuplaşma yaratmaya çalışan ilgili paylaşımı ile Müvekkilin de aralarında olduğu mağdurlar özelinde tüm kadınları cinsiyetleri üzerinden alenen aşağıladığı, Twitter platformunun popülerliği, söz konusu suç unsurlarının sosyal medya ve toplumda infial yaratacak derecede tepki çektiği ve paylaşıldığı hususları da göz önüne alındığında, TCK’nın 216. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu açıkça görülmektedir.

1. ŞÜPHELİ TARAFINDAN TCK’NIN 220. MADDESİ ÇERÇEVESİNDE İŞLENEN “SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA” SUÇUNA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

1. Türk Ceza Kanunu’nun “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” başlıklı 220. Maddesinin 1. Fıkrasında, “Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” denilmektedir. Aynı maddenin 4. fıkrasında ise “Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.” düzenlemesi mevcuttur.

1. Somut olayda, Şüphelinin icra ettiği suç çerçevesinde Twitter platformu üzerinde yayın yapan ve “troll” olarak nitelendirilen birçok kullanıcı tarafından Şüphelinin ortaya koyduğu “suç üslubu” kullanılarak ve devam ettirilerek TCK madde 106, 125, 216 ve benzer nitelikteki suçlar sayısız kez icra edilmiştir. Ayrıca, Şüphelinin ilgili paylaşımının planlı ve organize şekilde gündemde tutularak ve devam ettirilerek infial yaratılmaya gayret edildiği de hesaba katıldığında Şüpheli ve kimliği belirlenemeyen diğer Şüpheli Twitter kullanıcıları tarafından suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu ve Müvekkil ile sair mağdurların örgütlü bir saldırının mağduru oldukları açıkça görülebilmektedir.

1. 01 Mayıs 2020 tarihli suç konusu paylaşımda isimleri zikredilerek tehdit edilen mağdurlar özelinde kadınları hedef almak ve aşağılamak maksadıyla “troll” hesaplar tarafından örgütlü şekilde hareket edildiği ve işlenen suçların Twitter üzerinden bir örgütlülük bilinciyle icra edildiği, Şüpheli tarafından yapılan paylaşıma gelen yorumların etki ve içeriklerinden de açıkça anlaşılabilmektedir. Şöyle ki; ilgili suç konusu paylaşımın yayınlanması akabinde, Şüphelinin Twitter hesabına benzer şekilde gerçek kimlikleri ile yayın yapmayan birtakım Twitter kullanıcıları, 01 Mayıs tarihli paylaşımda isimleri geçen mağdurları ve birçok başka kişiyi hedef alarak aleni bir tehdit ve aşağılama kampanyası yürütmüş ve bu kampanyayı gündemde tutabilmek maksadıyla sosyal medya imkanlarını planlı ve organize şekilde kullanarak sürekli bir etkileşim silsilesi yaratmışlardır.

1. Ahlaksızca yürütülen tehdit ve aşağılama kampanyasını devam ettiren kullanıcılar, Şüpheli tarafından ortaya konan “suç üslubunu” kullanarak ve kasıtlı şekilde suç unsuru teşkil eden ifadeleri tekraren dile getirerek içerisinde oldukları örgütsel kararlılığı ve planlılığı açık şekilde gözler önüne sermişler, Müvekkile yönelik planlanan eylemi birlikte gerçekleştirme kararlılığını ortaya koymuşlardır. Dahası, bu hayasız örgütlülüğü ortaya koyan bir tespit de Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir ÜNAL tarafından Twitter üzerinden yapılmış, organize şekilde toplumu infiale sürükleyen paylaşımların etik ve ahlaki ilkelere aykırılığını yetkili bir kişi olarak ifade etmiştir. (EK-2)
2. Mahir ÜNAL, 01 Mayıs tarihli suç konusu paylaşımın yanı sıra, Şüphelilerce yaratılan tehdit ve aşağılama kampanyasının diğer örneklerini teşkil eden Twitter yorum ve gönderilerinin de etik ilkelere aykırı olduğu ve suç teşkil ettiği tespitinde bulunmuş, söz konusu saldırıların daha etkili ve doğrudan şekilde cezalandırılabilmesi adına Kanun Koyucunun harekete geçme gerekliliğini ifade etmiştir.

1. Tüm bunların yanında, Şüphelinin TCK madde 106, 126 ve 220 kapsamındaki suçlara vücut veren ilgili ifadeleri paylaşmış olduğu Twitter hesabını askıya alması nedeni ile tarafımızca halihazırda görüntülenemeyen, farklı kişiler tarafından yapılmış olan tehdit ve hakaret içerikli birçok yorum, örgütlü ve organize şekilde TCK’nın aynı ve benzer maddelerini ihlal edecek şekilde paylaşılmış olduğundan, ilgili suç unsurlarının elde edilebilmesi ve delillerin karartılmasının önüne geçilebilmesi maksadıyla bu paylaşımlara ulaşılması için gerekli araştırmanın yaptırılmasını talep etmek gerekmiştir.

1. Son olarak, açık kaynaklardan edinilen ve ekte yer alan birtakım görseller doğrultusunda “@elmeru__baba” hesap isimli Şüphelinin gerçek isminin “Kadir GÖZOĞLU” olabileceği ve Kocaeli/İzmit’te ikamet ediyor olabileceği bilgilerine ulaşılmıştır. (EK-4) Ne var ki söz konusu bilgilerin doğruluğunun teyit edilememiş olması ve Başsavcılığınızca yürütülecek soruşturma çerçevesinde ilgili kimlik bilgilerinin daha sağlıklı şekilde tespit edileceği düşünülerek söz konusu bilgiler tarafımızca “emare” niteliğinde paylaşılmaktadır.

1. Sonuç olarak, açıklanan hususlar çerçevesinde, Şüpheli “@elmeru__baba” adlı Twitter hesabı kullanıcısı ve tarafımızca kimliği belirlenemeyen diğer Şüphelilerce bir “troll hesap” ordusu, örgütü oluşturularak Müvekkil ve diğer mağdurlar hedef alınarak bir tehdit yarışı ve onlar özelinde, kadın kimliğine karşı bir aşağılama kampanyası başlatılarak Türk Ceza Kanunu’nun 106, 216/2 ve 220. Maddelerinde düzenlenen suçların işlendiği açık olduğundan, toplumda oluşan infial de göz önüne alınarak soruşturma başlatılmasını, şüpheliler hakkında yakalama kararı verilmesini talep etmek gerekmiştir.

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;

Şüphelilerin, doğrudan ve aleni şekilde ahlaka ve hukuka aykırı tehditlerde bulunarak TCK’nın 106 ve 216. maddelerini açıkça ihlal etmeleri;

TCK’nın 220. maddesi çerçevesinde örgüt oluşturarak 216. maddenin 2. fıkrasında ve 106. maddesinde düzenlenen suçları Twitter üzerinden planlı ve organize bir kampanya şeklinde yürütmeleri;

Bu yolla Müvekkili ve Diğer Kadın Mağdurları hedef alarak söz konusu suçları işlemiş olmaları göz önüne alınarak Şüpheliler hakkında soruşturma başlatılmasını ve neticesinde iddianame hazırlanarak kamu davası açılmasını,

Ayrıca tehdit konusu filleri işleme kararlılığını ortaya koymaları sebebiyle yakın bir tehlike bulunduğu göz önüne alınarak haklarında yakalama kararı verilmesini ve önleyici tedbirlere hükmedilmesini,

Şüphelilerin ve ilgili suç konusu paylaşıma ilişkin suç unsuru ihtiva eden sosyal medya yorumlarının somut olarak temini maksadıyla arşiv taraması yaptırılmasını ve sosyal medya platformları ile yazışmalar gerçekleştirilmesini,

Yayın içeriklerinde TCK ve Kanunlarımızda düzenlenen başka suçlara vücut verecek söylemlerin de tespiti halinde soruşturmanın re’sen genişletilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.

Saygılarımızla. 16 Mayıs 2020