BIST 100 9.002 DOLAR 34,20 EURO 37,10 ALTIN 2.977,38
13° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

İYİ Parti’yi HDP’leştirmek

Başarısızlık ve çaresizlik hastalığına yakalanan, arayış halinde olmaktan bile vazcaymaya yatkın seçmene karşı ‘örgütlü mücadele’ Millet İttifakı aşısını geliştirdi. O aşı, milletin damarlarına umut zerk etti.

Kemal Bey’in fedakâr tavrı, Meral Hanım’ın özverisi ve diğer paydaşların göz ardı edilemez katkısıyla 2018 yılındaki sendelemeye rağmen 2019’da tarihi bir başarı elde edildi.

Bu başarı; AKP ve Erdoğan’dan öncesini bilmeyen gençlere, demokratik hafızası silinmeye yüz tutmuş orta yaş grubuna ‘Erdoğansız Türkiye’ hayali kurdurdu.

Şimdi Atatürk’ün en büyük mirası ve onun askerlerinin en aziz armağanı olan Cumhuriyet’in 100. yılına giderken, büyük bir değişimin ve kurtuluşun kapısı ardına dek aralanmışken amiyane tabirle birileri de pek tabiidir, ‘düğmeye basmak istiyor’.

Bu ifadeyi Gürsel Tekin’in HDP çıkışını ve sonrasında gelişen süreci kastederek kullanıyorum. CHP’nin ‘ESKİ’ Genel Sekreteri Sayın Tekin’i farklı bir yere konumlandırıp sanki şaibeli bir isimmiş gibi lanse etmek niyetinde değilim tabii. Ancak ‘istemeden’ de olsa AKP’nin ekmeğine yağ sürdüğü tespitini de ıskalamamak lazım.

Tekin’in söylemi AKP için kullanışlı bir zemin meydana gelmesine neden oldu. Dolayısıyla havuz, ‘HDP’ye Bakanlık verilebilir’ cümlesini uzun süre manşette tuttu. Elifi görse mertek sanacak adamlar, ellerine tutuşturulan kalemlerle bu kez de HDP’li hükümet paranoyası üzerinden senaryo üzerine senaryo yazdı.

Bazı gelişmeler neticesinde parti içindeki ağırlığını kaybeden, partinin eski ve sıradan bir ferdi haline gelen Gürsel Bey’in son zamanlarda televizyon ekranlarında boy göstermeye yönelik dikkat çekici hevesini belki yeniden rol kapma arzusu olarak açıklayabiliriz. Fakat İYİ Parti’yi son derece rahatsız edecek bir yerden meseleye giriyor oluşu, onun asıl arzusunun ittifaklı CHP siyasetinde yeniden boy göstermekten daha farklı olduğunu düşündürüyor.

Tekin, Altılı Masa’dan rahatsız. Ahat Andican’ın tabiriyle masanın altına bomba döşeme gayretinde. Sanki CHP’nin bu yönde bir kararı varmış edasıyla edilen o birkaç cümle ve bunun masumlaştırılmasını kökünden engelleyen müteakip beyanatları gösteriyor ki; asıl hedef, toplumsal muhalefetin siyasi arenadaki en net ve cüsseli izdüşümü olan Altılı Masa’yı dağıtmak. Kemal Bey’in bu masadan asla kalkmayacağını bildiği için de bilhassa İYİ Parti ve DP için en hassas konu olarak kabul edilebilecek HDP başlığına değinerek masayı dağıtmaktan ziyade dağıttırmanın yollarını arıyor.

Ancak bir adım geri atıp biraz daha geniş bir açı kazanarak manzarayı seyreylersek esas dikkat çekici olanın AKP ve MHP’den veya bu partilerin partizanlarından gelen tepkiler değil de İYİ Parti’den yükselen ses olduğunu göreceğiz. Neden mi?

Zira her şeyden önce CHP’nin rüzgâr gelecek delikleri tıkamakta hiç de geç kalmadığını, ön almak için bir an dahi duraklamadığını gördük.

Kemal Bey, birinci ağızdan Gürsel Tekin’in açıklamalarının ‘maksadını aşan’ ifadeler içerdiğini beyan etti. Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Sayın Gürsel Tekin'in orada yapmış olduğu açıklama kendisinin kişisel değerlendirmesidir. Millet İttifakı'nın böyle bir gündemi olmadığı açıklanmıştır” cümleleriyle normal şartlar altında meseleye son noktayı koyabilecek kadar net bir çizgi çekti.

Gelin görün ki, İYİ Parti cephesi Gürsel Tekin’e kulak kabarttığı kadar ne CHP Genel Başkanına ne Grup Başkanvekiline ne de ana muhalefetin diğer kurmaylarına kulak kabartmadı, bu isimlerin her birini adeta duymazdan geldi.

Örneğin Sayın Akşener, bu konuda nasıl bir tepki ortaya koydu? “Sayın Gürsel Tekin çok tecrübeli, CHP'nin kilit taşlarından bir tanesi. Böyle bir cümle kurduğuna ve kanaat getirdiğine göre partisinin görüşlerini iletiyor demektir” ifadeleriyle Kemal Bey’in tam tersine olayı yatıştırmaya ve kapatmaya değil, AKP propagandasına prim vermeye meyyal bir şekilde meseleyi Gürsel Tekin’den de koparıp CHP geneline yayacak kadar fevri.

Esasında Tekin’in açıklamalarına tepki gösterilmesi gayet anlaşılabilir. İYİ Parti, kendi seçmen grubunun ve AKP-MHP’den oy devşirmeye yönelik politikalarının bir gerekliliği olarak HDP konusunda net tavır takınma kararlılığını korumaya gayret ediyor. Sessiz kalması, şu yaptığı açıklamadan daha farklı bir sonuç vermezdi. Konuşmalıydı ama böyle mi?

Gürsel Tekin, sahiden de Meral Hanım’ın vurguladığı gibi CHP’nin kilit taşlarından biri mi?
Gürsel Tekin’in ifadeleri, CHP’nin görüşleri kabul edilebilir mi?

Birazcık siyaseti, birazcık da CHP’nin içini ve kulislerini bilen herkes, bu iki soruya da kocaman birer HAYIR cevabı verecektir. İşin doğrusu odur ki; dün Ümit Özdağ, İYİ Parti için ne idiyse bugün de Gürsel Tekin, CHP için hemen hemen o. Sayın Tekin, CHP’nin ötekisi konumunda kalmış ve hakim görüşle büyük ölçüde uyuşmayan, yeni siyaset arayışındaki bir ‘eski kurt’tur.

Peki, ‘siyasetten birazcık anlayan bir insan bile bu gerçeği bilir’ dediğimiz durumdan Sayın Akşener’in bîhaber olma ihtimali düşünülebilir mi?

Alın size kocaman bir HAYIR cevabı daha…

Meral Hanım’ın tek arzusu bir sonraki Altılı Masa toplantısına biraz daha güçlü oturabilmek, Kemal Bey’in adaylığı noktasında yarının hükümetine ilişkin girilecek koalisyon pazarlığında elini biraz daha güçlendirebilmek.

Sayın Genel Başkan, son derece vefalı ve ferasetli bir siyasi portredir. Kemal Bey’in bütün fedakârlıklarının en yakın şahidi olan Meral Hanım’ın Türkiye’nin kurtuluşu yolunda, böylesi bir siyasi eşikte Millet İttifakı’nı ve Altılı Masa’yı terk edeceğini akıldan bile geçirmemek gerekir.

***

O halde gelelim, İYİ Parti’nin Gürsel Tekin’lerine…

İYİ Parti’de Meclis’te de temsil kabiliyeti bulunan fakat kısa süre önce basına birçok detayı yansımayan parti içi çalkantılar neticesinde kızağa çekilen bir kesim var ki, sanki CHP Genel Merkezi tarafından HDP, Altılı Masa’ya ve hatta Millet İttifakı’na davet edilmişçesine bir yaygara koparttılar.

Adetleri olduğu üzere evvela kolları sıvayıp Twitter’ın 280 nimetinden faydalanan bu kesimin önde gelen isimlerinden Yavuz Ağıralioğlu, önce Parti Sözcülüğü görevinden el çektirildiğini unutmuşçasına hatırlatmalarda bulundu. Ardından katıldığı bir yayında kendisine yöneltilen ilgili soru üzerine el yükseltti ve ‘Bizi münasebetsiz soruların odağı haline getiriyorlar’ genellemesiyle ittifak ruhunu yok sayan açıklamalarını yineledi.

Yavuz Bey’in gömleği, Gürsel Bey’in terzisinden…

Türk milliyetçilerini bir azınlık, yoğunlukla Türk milliyetçilerinden oy alan İYİ Parti’yi de azınlığın temsilcisi niteliğinde marjinal bir siyasi hareket gibi ele almak ve bunun üzerinden siyasi tahakküm peşine düşmek farklı bir ajandanın pratiği…

Buradaki dert, Meral Hanım gibi memleketin çıkarlarından taviz vermeden partisinin çıkarlarını da gözetmek ve yükseltmek değil. Ne yazık ki; buradaki dert, ne memleket ne parti… Dert; siyasi ikbal.

***

Meral Akşener; partisini daha güçlü bir konuma taşıyabilmek adına AKP’nin yarattığı ‘öcü HDP’ siyasetinden istifade ediyor.

Yavuz Ağıralioğlu ve benzerleri ise şahsi ikbal için İYİ Parti’yi HDP’leştirmeye gayret ediyor.

Sürecin geldiği nokta gösterdi ki; Yavuz Bey’in Milletvekili olabilmek için başlayan İYİ Parti kariyerinde hızlı yükselişinden daha hızlı gerçekleşen düşüşü gayet isabetli bir karardı. Meral Hanım’ın Ağıralioğlu’na önce Parti Sözcülüğü, ardından da Divan üyeliği makamından el çektirmesi hem İYİ Parti’nin hem de Millet İttifakı’nın selameti yolunda hayırlara vesile oldu.

1) Kararlarındaki haklılığın bir kez daha ispatlanmasına vesile olan süreci iyi okuması gereken Genel Başkan’ın da şimdi tıpkı Gürsel Tekin’in yıkıcı bir hasara yol açmasını önlemeye çalışan Kemal Bey gibi ihtiyatlı adımlar atması gerekiyor.

2) Meral Hanım’ın da diğer liderlerin de masasında iki farklı tespitte bulunmamıza vesile olacak kamuoyu araştırmaları var. Bunlardan ilki, masanın teminatı. Masa olmazsa, seçime ittifaksız gidilirse hangi parti, bu durumdan nasıl etkileneceğini üç aşağı beş yukarı öngörebiliyor. Siyasi intihara meyilli bir lider yoksa bu masa, ittifak masası olacak.

Diğer bir araştırmanın başlığı da “Bu Pazar seçim olsa…” diye başlıyor. Altılı Masa partilerinin hiç de öyle sanıldığı gibi atı alıp Üsküdar’ı geçmiş bir hali yok sonuçlara göre. O halde ‘benim oyum, bana yeter’ diyemeyen liderlerin bu HDP meselesinin üstünde fazla da tepinmesinin alemi olmadığını söylemeden geçmeyelim.

İlk ve büyük amacın ‘iktidar ve sistem değişikliği’ olduğu söyleminde herkes dürüst ve samimiyse masada kimsenin dereyi görmeden paçaları sıvamaya, suni bir güç zehirlenmesiyle Türkiye’yi uçuruma sürüklemeye hakkı yok!

***

Konudan bağımsız…

Son olarak İYİ Parti’nin önemli isimlerinden biri olan Milletvekili Durmuş Yılmaz’ın bir sosyal medya paylaşımını anımsatarak noktalayayım:

İnsanlar kendilerini niye bu kadar zorlarlar ki? Oysa siyasi yelpazede herkesin gönül rahatlığı ile siyaset yapabileceği bir parti var.

https://twitter.com/DurmusYillmaz/status/1209921190317432832

A. Kutalmış Işık Kimdir?

A. Kutalmış Işık, TOBB ETÜ’de aldığı Tarih eğitiminin ardından başladığı gazetecilik kariyerinde çeşitli basılı-dijital mecralarda editörlük ve köşe yazarlığının yanı sıra genel yayın yönetmenliği gibi idari görevlerde de bulundu. Bir süredir freelance sürdürdüğü kariyerinin odağına Ukrayna-Rusya Savaşını alan Işık, askeri ve diplomatik gelişmelerin takibi ve yorumu ile birlikte bölgeden isimlerle gerçekleştiği önemli röportajlarla dikkat çekti.

İç ve dış politik meselelere tarihçilik metodoloji ve disiplininin süzgecinden geçirilen bir yaklaşımla eğilen Işık, siyaset arenasına da İYİ Parti saflarında adım attı. Kutalmış Işık, Meral Akşener öncülüğünde MHP’den kopan kadrolar arasında yer alırken yeni partinin kuruluşunda da Gençlik Kolları Kurucu Genel İdare Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2018 Genel Seçimlerinin ardından partisinden istifa eden Işık, kurucuları arasında yer aldığı ‘Mediapolit’ siyasi iletişim ajansı çatısı altında çalışmalarına devam ediyor.