Türkkan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında; "128 milyar dolar nerede?" sorusunu tekrarlayarak, "Karşılığında Türk lirası olarak aldığınız yaklaşık 900 milyar lira para nerede Sayın Erdoğan? O para da ortada yok değil mi? O para olsaydı tam kapanma da uygulayabilirdiniz. Anlaşılan 128 milyar doların Türk lirası olarak alınan karşılığı da yok. Bu parayı açıklamak zorundasınız" diye konuştu.
"TÜRKİYE KÜMESTE TÜYLERİ YOLUNAN TAVUĞA BENZETİLMİŞ"
Türkkan, “2 milyar dolar, yirmili yaşlarda bir genç Türkiye’yi dolandırmış kaçmış. Bu iki milyar dolar bu gencin hesabına gelene kadar niye kimse müdahale etmemiş. Bugün o gencin bazı siyasilerle fotoğraflarını görünce, ‘acaba siyasi bir ayağı var mı’ diye düşünüyoruz. Soruşturma başlatılmış iki milyar dolar gidip adam kaçtıktan sonra. Türkiye kümeste tüyleri yolunan tavuğa benzetilmiş” dedi.
"PARALARIN YERİNİN DEĞİŞTİĞİNİ BİLİYORUZ AMA..."
Erdoğan, “128 milyar dolar nerede” tartışması içinde dün yaptığı, “Ne buhar olmuş ne de birilerinin cebine girmiştir, yer değiştirmiştir" açıklamasını hatırlatan Türkkan, şunları söyledi:
"42 TANE CEVAP VAR"
Paraların yerinin değiştiğini biliyoruz, ama hangi coğrafi koordinatlara taşındığını bilmiyoruz. Haftalardır o yüzden soruyoruz. Paralar nerede Sayın Erdoğan? Bu kadar zor bir soru değil. 19 yıllık AK Parti iktidarının hesabını sormuyoruz. Son 2 yılda Merkez Bankası’ndan çıkan paraların dökümünü yayınlayın bankanın web sitesinde. Ama görülen o ki bunu yapmaya kimsenin cesareti yok. Çıkıp mertçe açıklamak yerine vinçlerle pankart avına çıkıyorlar. Bu ucube sistemde basit bir soruya cevap veriş tarzları bile garip. Tuhaf bir hükümet etme anlayışına sahip bunlar. Bu sorunun cevabını verin dedik, her biri başka cevap verdi. Şu ana kadar 42 tane cevap var. Hangisi doğru? 128 milyar dolar nerede? 128 Milyar dolara ne olduğunu söylemek zorundasınız.
"900 MİLYAR LİRA NEREDE?"
Kimileri halen paranın büyüklüğünü idrak etmemiş olabilir. Şöyle anlatalım. Parayı kim icat etti? Lidyalılar. Tam 2721 yıl önce para denen şeyi kullanmaya başladılar. Yani 128 Milyar dolarınız olması için o günden bugüne kenara her gün 128 bin dolar koymanız gerekiyor. 128 Milyar dolar neredeyse Türkiye Cumhuriyeti’nin 2021 bütçesine denk gelen bir para. Yani cebinizde bu para varsa tüm memurların maaşlarını ödüyorsunuz. Üstüne bir yıl boyunca toplanan tüm vergileri kendi cebinizden karşılayabiliyorsunuz. Bitmedi. Kalan parayla köprü, hastane, otoyol ve diğer tüm ihaleleri kendiniz karşılayabiliyorsunuz. Kısaca bu para Türk milletinin bir yıllık alın terinin tamamı demek. Türkiye’nin bütçesi kadar bir para demişken madem bu parayı sattınız. Karşılığında Türk lirası olarak aldığınız yaklaşık 900 Milyar lira para nerede Sayın Erdoğan? O para da ortada yok değil mi? O para olsaydı tam kapanma da uygulayabilirdiniz. Anlaşılan 128 milyar doların Türk lirası olarak alınan karşılığı da yok. Bu parayı açıklamak zorundasınız.
"BU PARANIN HESABINI VERECEKSİNİZ"
"128 milyar dolar nerede sorusunun muhatabı Fahrettin Altun değildir. 128 Milyar dolar sorusunun muhatabı Mahir Ünal değildir. Nurettin Canikli ya da Cevdet Yılmaz hiç değildir. Bu sorunun muhatabı Sayın Erdoğan ve son 2 yıl içinde atadığı dördüncü Merkez Bankası Başkanı’dır. Onlar açıklamıyorsa kime soracağız. Malezya Merkez Bankası Başkanı’na mı soralım ya da Endonezya Merkez Bankası Başkanı’na mı soralım? Ya da bu ülkelerin büyükelçilerine 128 milyar dolar nerede, sizde mi diye mektup mu yazalım? Hiç öyle kaçamazsınız. Bu paranın hesabını vereceksiniz. 128 Milyar doların hesabını hem Merkez Bankası yönetimi hem de 128 milyar doların siyasi ayağı olanlar verecek."
"AKP BU PİSLİĞİN ÜZERİNE YATAMAZ"
Türkkan, ayrıca; eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın görevden alınması ile ilgili olarak da şunları söyledi:
"Sayın Bakan’ın bu eyleminin Türk Ceza Kanunu’nun 255’inci maddesinde yer alan nüfuz ticareti ve 257’inci maddesinde yer alan görevi kötüye kullanma suçları olduğu apaçık ortadadır. Adaletin tesis edilmesi için tüm siyasi parti gruplarının desteğiyle konu yargıya taşınmalıdır. Burada Sayın Bakan’ın ikrarı söz konusudur. Bakan’ın ürettiği dezenfektanları kendi Bakanlığı’na satması, tam bir çürümüşlük göstergesidir. Rezil olmadan bitirmek de mümkün bu görevleri. AK Parti bu pisliğin üzerine yatamaz. Sayın Bakan’ın Yüce Divan’a sevki, bunun arkasından gelecek olan daha fazla pis kokuların önüne geçebilir."