İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Akşener, Antalya 21. Dönem Milletvekili Dahiliye Uzmanı Dr. Nesrin Ünal'ı, İYİ Parti’nin Antalya Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak duyurdu.
Harun Cici Giresun adayı olarak açıklanırken, Metin Özat da Kars için aday gösterildi.
Kocaeli Erzurum Vakfı kurucusu Gencay Yıldıztekin de Kocaeli Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak duyuruldu.
Geçtiğimiz Eylül ayında CHP'den istifa ederek görevini bağımsız olarak devam ettiren Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay da İYİ Parti'ye katıldı. Atay'a rozetini İYİ Parti'nin grup toplantısı sırasında Meral Akşener taktı.
Pençe Kilit Harekatı bölgesine düzenlenen PKK saldırısı sonrası hayatını kaybeden askerlerin ardından Meclis'te yayınlanan bildiriye dikkati çeken Akşener, "Sayın Dervişoğlu, Sayın Aydın, ve Sayın Usta’nın organizasyonunda biz Meclis'in ortak bir beyanat ortak bir bildiri imzalamasını teklif ettik ve Saadet Partisi, İYİ Parti, MHP ve AK Parti bizim teklifimize evet diyerek imza attılar. Anlayamadığım bir biçimde çok da ayıpladığım bir biçimde bir bildiri savaşı çıktı" ifadelerini kullandı.
Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Her büyük terör hadisesinden sonra ilgili bakanlıkları ve Cumhurbaşkanı'nı telefonla aramışımdır. Bu defa da aynını yaptık.
AK Parti'ye gıcık olmak, onu doğru bulmamak, rekabet etmek, bu iddiayla ortaya çıkmak elbette herkesin hakkıdır. Ama şehit ailelerinin karşısında bu milletin temsilcisi olan bizler o PKK'lı şerefsizlere karşı kaya gibi durmak zorundayız.
NEBİOĞLU TEPKİSİ
Eğer AK Parti ile bir el sıkışmamız olsa idi bizden ayrılan bizi çok üzen bizi kandırmış hissettiğimiz daha başka bir söz derim de ayıp olur bir milletvekilini, bizden seçilip koşa koşa AK Parti'ye geçip Eskişehir'den aday gösterilmesi mümkün olur muydu? İnanıyorum Eskişehir dümenci bir insanı seçmeyecektir. Demek ki biz kimseye yanlamıyoruz ama yahu nasıl bir dünya bu her iki tarafın da argümanları aynı. Bunların her birini ahlaksızlık görüyorum, gereğini yapmayan namerttir. İstediğiniz kadar zırlayın hür ve müstakil olarak gidip bu ülkede üçüncü yolu açıp, bu milletin sesi olacağız ve kazanacağız.
Bizim hür ve müstakil olmamız bir şeyleri açığa çıkardı. El sıkışın DEM'le, sizi tutan mı var? Her yeri alın, görelim bakalım neymiş dünya.
Bizim baktığımız çerçevede devlet gereğini yapar. Terörle mücadelenin amacı terörü tüm unsurlarıyla tamamen bitirmektir. Çözüm bulmak için siyasi arayışlara girmekten bahsetmiyorum. Çok acılar çektik. Canlarımızı, evlatlarımızı kaybettik. Bir daha tekrarlanmasına da müsade etmeyiz. Bahsettiğimiz strateji değişiklikleri sahada ve dış politikada atılacak bazı adımları içeriyor.
Terörle mücadeleyi suçlu arayarak, intikam duygularıyla yönetemezsiniz. Devlet aklını çalıştırmak, Türkiye'nin tüm avantajlarını kullanarak haklı mücadelemizi sonuca ulaştırmak zorundasınız.
"İKTİDAR MİLLETİNE KARŞI SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİREMİYOR DEMEKTİR"
Eğer bir iktidar ortaya çıkan Anayasal devlet krizine engel olamıyorsa o zaman yetkiyi aldığı milletine karşı sorumluluğu yerine getiremiyor demektir. Mesela bir yanda sırtını iktidara yaslayanlar sefa sürerken, işçilerimiz yoksulluğa emeklilerimiz de açlığa mahkum ediliyorsa, zamlarda bile ayrımcılık yapılıyorsa iktidar milletine karşı sorumluluğunu yerine getiremiyor demektir.
İktidar vatandaşının barınma hakkını teslim edemiyorsa, bir şehit ailesini çadıra muhtaç bırakıyorsa sorumluluğunu yerine getiremiyor demektir. Şehit haberini verirken 10 tane ısıtıcı götürmekten utanmamış. Suriye'de yaptığı evlerle övünürken Kahramanmaraş'ta şehidimizin ailesini sahipsiz bırakmış. Yuh olsun, yazıklar olsun size.
DEPREM BÖLGESİNDEKİ KAYIP ÇOCUKLAR
6 Şubat deprem felaketinin ardından kaybolan çocuklar var mı? Varsa bu çocuklar nerede? Karşımıza çıkan depremzede ailelerimiz hala gözü yaşlı, çocuklarını arıyor. Deprem bölgesinde 1000'e yakın çocuğun kayıp olduğu iddiası var. Kahramanmaraş’ta Yeşilada Apartmanı’nda yaşayan 6 yaşındaki Talha Demirel nerede? Ebrar Sitesi’nde yaşayan Alya Kılınç nerede? Antakya Rönesans Rezidans’ta yaşayan 3 yaşındaki Mustafa Kemal Koşar, 1 yaşındaki Mehmet Akif Koşar nerede? Adıyaman’daki Arzıklar Apartmanı’nda yaşayan 9 yaşındaki Muhammed Enes Demir nerede? 7 yaşındaki ikiz kardeşler Elif ve Esma Yapar, 17 yaşındaki şükran Yapar nerede? Madem bu çocuklar kayıp değil, o zaman neden ailelerinin bundan haberi yok. Neden yüzlerce aile hala çocuklarını arıyor? Kayıp çocuk verilerini açıklayan TÜİK, neden bu veri akışını durdurdu? Kimden neyi saklıyorsunuz? Eğer iktidar bu sorulara cevap veremiyorsa milletine karşı sorumluluğunu yerine getiremiyor demektir. Devleti yönetenleri uyarıyorum. Bu konuda önlem alınması gerekir.
"DEM'E MAHKUM OLANLAR MI, HÜDA PAR'A BOYUN EĞENLER Mİ..."
Önümüzdeki seçimlerde milletimizi beton yığınına mahkum eden rantçı yönetim anlayışına son vereceğiz. İYİ Parti olarak yetkiyi devraldığımız tüm şehirlerde her şeyden önce kentsel dönüşüm anlayışını değiştireceğiz. Rantı değil kamu yararını gözeten şeffaf ve katılımcı bir anlayışla adım atacağız. Tarih ve kültür miraslarımıza sahip çıkacağız. İYİ Parti olarak milletimizden yönetme yetkisini aldığımız tüm şehirlerimizde yaşayan, yaşatan ve huzurlu şehirler inşa edeceğiz. Merkezine milletimizi alan ve kazananın sadece milletimiz olduğu hakiki bir değişimi 1 Nisan'da tüm memleketimizde başlatacağız.
Bu seçimler 'Ceketimizi koysak kazanırız' diyenlere karşı, seçmeni maraba görenlere karşı, seçmeni velinimet gören İYİ Parti'nin mücadelesidir. DEM'e mahkum olanlar mı, HÜDA PAR'a boyun eğenler mi, yoksa İYİ Parti'nin dimdik duruşu mu? İşte bu oylanacak. Türk milletine vurulan tüm prangaları kırıp atmaya geliyoruz."