Türkiye'de son dönemde çocuk kitaplarında yer alan cinsel içerikler sıkça gündeme gelmeye başladı. Son olay Keloğlan Ak Ülkede isimli kitapla ilgili yaşandı.
Kitapta Hızır adlı karakterin bir kız çocuğuna sistematik olarak tecavüzde bulunduğu, kız çocuğunun hamile kaldığı, kız çocuğunu yaşananları ağabeyine söylememesi için tehdit ettiği ifadeler yer alıyordu. Kısa sürede kitaba ve kitabın 1995 yılında vefat eden öğretmen yazarına tepki yağdı.
KİTAPTA ŞOKE EDEN İFADELER
Kitapta şu ifadeler geçiyordu:
“…eğri büğrü dişlerini, çarpık suratını göstere göstere, şaşı gözleriyle baka baka yaklaştı. Baygın kızın ırzını lekeledi. Sonra oturdu, kızın baş ucuna. Onun ayılmasını bekledi. Kız ayılınca da: ‘Bunu ağabeyine söylersen gebe kalırsın' diyerek birden yok oldu. Kız ağabeyine olanları söylese çok iyiydi ya korkusundan söyleyemedi. Hızır da her gün gelerek ‘Seni ağabeyine söylerim' diye korkutup onun koynuna giriyordu. Kız memnun değildi ama yapabileceği bir şey de yoktu.
Bir gün Hızır dedi ki: ‘Artık sen benim karım oldun. Karnında bir erkek çocuğum var. Yakında doğacak. O doğunca ağabeyinin avdan döndüğü yola bırakacaksın. Avdan gelirken çocuğu bulacak, kucaklayıp getirecek. ‘Bacım al bu çocuğu, bir ninni söyle, ak sütün aksın, emdir, büyütelim. İkiyken üç olalım diyecek…
BAKANLIKTAN TOPLATMA YERİNE SINIRLAMA
Sözcü'nün haberine göre, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu bugün Resmi Gazete'de söz konusu kitapla ilgili bir karar yayınladı. Kararda kitabın 18 yaşından küçüklere satışının yasaklandığı belirtildi.
Kurul kararında; “Duran Yılmaz tarafından yazılan Yuva Yayınları tarafından basımı yapılan Keloğlan Ak Ülkede isimli kitabın kurulumuzca re'sen incelenmesi neticesinde kitabın içerisinde yer alan bazı ifade ve tasvirlerin 18 yaşından küçüklerin maneviyatı ve gelişimleri üzerinde muzır ve müstehcen tesir yapacak nitelikte olduğuna, bu sebeple söz konusu kitabın 1117 Sayılı Kanunun 4. Maddesi'ndeki sınırlamalara tabi olmasına oy birliği ile karar verilmiştir denildi.”
1117 Sayılı Kanunun 4. Maddesi şöyle;
Madde 4 –(21/6/1927 tarih ve 1117 sayılıKanunun hükmüdür.) Heyetçe tetkik edilerek küçüklerin maneviyatı için muzır olduğuna karar verilen kitap, mecmua ve mevkut risalelerin isimleri bir liste halinde Maarif Vekaletine tevdi olunur.
Bu listenin bir sureti Maarif Vekaletinden Adliye Vekaletine gönderilir ve bu tarikle müddeiumumiliklere tebliğ edilir. Listeye dahil olan eserlerin sahiplerine en büyük mülkiye makamlarınca tebligat yapılır. Bu tebligat üzerine eser sahiplerinin ellerinde mevcut eserlerinin ilk sahifelerine “tahdidata tabidir” damgasını vurmaları mecburidir. Bu suretle damgalanan eserler:
A) Açık sergilerde sabit ve seyyar müvezziler tarafından satılamaz.
B) Dükkanlarda, camekanlarda teşhir edilemez.
C) Bir yerden diğer bir yere teşhir maksadiyle açık bir surette nakledilemez ve müvezziler tarafından bunlar için sipariş kabul olunamaz,
D) Gazeteler ve mecmualarla, duvar ve el ilanlariyle veya diğer suretlerle ilan edilemez,
H) Kitapçılar tarafından küçüklere gösterilemez, para mukabilinde ve parasız onlara verilemez ve hiçbir suretle mekteplere ithal olunamaz.
DURAN YILMAZ KİMDİR?
Duran Yılmaz 1942 doğumludur. Duran Yılmaz Antalya'da birçok köyde eğitmenlik yaparken, aynı zamanda çiftçilikle de uğraşmıştır. Yılmaz bir süre Almanya'da da öğretmen olarak görev almış ve 7 Nisan 1995 yılında vefat etmiştir.
Yılmaz ilk öyküsünü 1972 yılında Yeni Dergi'de yayımlamış ve ardından Yeni Adımlar, Yeni Toplum, Sanat Emeği, Türkiye Yazıları, Yarına Doğru gibi dergilerde de öyküler yayımlamıştır. Duran Yılmaz Yurt Yeri adlı öyküsüyle Yeni Adımlar dergisinde hikaye alanında birinci seçilmiştir.