İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) iş birliğiyle hazırlanan İstanbul Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı’nı (SKUP) tanıttı. Plan, kentteki trafik yoğunluğunu, hava kirliliğini ve karbon salımını azaltmayı, toplu taşıma, yaya ve bisiklet kullanımını artırmayı hedefliyor. Planın uygulanmasıyla 2030 yılında zirve saatte trafik yoğunluğunun yüzde 10,1, 2040 yılında ise yüzde 12,8 azalması bekleniyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, SKUP İstanbul'un sürdürülebilir bir dünyanın ve geleceğin peşinde adil, yaratıcı ve yeşil bir İstanbul hedeflerini gerçekleştirme yolculuğunun bir parçası olduğunu söyledi.
PROJE KAPSAMINDA YÜRÜTÜLECEK FAALİYETLER
Söz konusu proje kapsamında yürütülecek faaliyetler ise özetle şöyle:
-Otomobil kullanımını azaltmak amacıyla altyapıya ve talep yönetimine ilişkin uygulamalar.
- Kent içi ulaşımda enerji verimliğini artırmak, ulaşımdan kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltmak ve kentsel hava kalitesini artırmak üzere merkezi alanlarda (Tarihi Yarımada, Kadıköy, Beyoğlu…) otomobil kullanımını caydırıcı önlemlerin geliştirilmesi.
-Yaya trafiğinin yoğun olduğu alanlarda, otomobil kullanımını ve trafik hızını azaltıcı uygulamaların geliştirilmesi.
-Toplu taşımada deniz ulaşımının payını artırmaya yönelik uygulamalar.
-Kıyı ilçelerde iskelelere erişime yönelik pilot çalışmalar.
-Deniz ulaşım ağını genişletmek üzere pilot çalışmalar.
-Yürüme ve bisiklet gibi aktif ulaşım türlerini teşvik etmek üzere, yolların yeniden düzenlenmesi için küçük ölçekli uygulamalar.
- Merkezi alanlardaki yayalaşmış alanlara yönelik politika önerilerinin detaylandırılması ve projelendirilmesi
-Yaya akslarının birbirine bağlanabileceği koridorların oluşturulması ve projelendirilmesi.
-Toplu taşımayı teşvik etmek üzere, dünyada yaygın olarak uygulanan ‘otobüs öncelikli şeritler’ ve sürdürülebilir ulaşım ve insan odaklı bir yaklaşım olan, ‘Sağlıklı Sokaklar’ oluşturmaya yönelik araştırmalar yürütülmesi, fizibilite çalışmalarının gerçekleştirilmesi, ayrıntılı tasarım ve uygulama dosyalarının hazırlanması.
-Beklenen İstanbul depremi ve iklim değişikliği kaynaklı seller öncelikli olmak üzere, afetlere ve gelecekteki olası pandemilere dirençli kentsel ulaşımın tesisi için yol haritaları oluşturulması.
- Deniz ulaşım ağını genişletmek üzere pilot çalışmalar.
-Yürüme ve bisiklet gibi aktif ulaşım türlerini teşvik etmek üzere, yolların yeniden düzenlenmesi için küçük ölçekli uygulamalar.
-Merkezi alanlardaki yayalaşmış alanlara yönelik politika önerilerinin detaylandırılması ve projelendirilmesi
-Yaya akslarının birbirine bağlanabileceği koridorların oluşturulması ve projelendirilmesi.
-Toplu taşımayı teşvik etmek üzere, dünyada yaygın olarak uygulanan ‘otobüs öncelikli şeritler’ ve sürdürülebilir ulaşım ve insan odaklı bir yaklaşım olan, ‘Sağlıklı Sokaklar’ oluşturmaya yönelik araştırmalar yürütülmesi, fizibilite çalışmalarının gerçekleştirilmesi, ayrıntılı tasarım ve uygulama dosyalarının hazırlanması.
- Beklenen İstanbul depremi ve iklim değişikliği kaynaklı seller öncelikli olmak üzere, afetlere ve gelecekteki olası pandemilere dirençli kentsel ulaşımın tesisi için yol haritaları oluşturulması.
Düşük karbona geçiş teması altında kentin ulaşım sisteminin çevre dostu hale gelmesi ve ulaşımdan kaynaklanan sera gazı salımlarını azaltmaya yönelik önerilen projelerden biri de Düşük Salım Bölgeleri (DSB) uygulaması.
Proje kapsamında; kentte özel taşıt trafiğinin yoğun olduğu yerlerde yaşanan tıkanıklık sorunlarının önüne geçmek amacıyla uygulanacak 'Tıkanıklık fiyatlandırması' ile özel otomobil kullanıcılarının belli bir bölgeye giriş karşılığında ücret
ödeyecek.
Bu uygulamada, standartlara uygun olmayan taşıtlar, alanı hiç kullanamayacak veya “kirleten öder” prensibine göre belli bir fiyat karşılığında kullanabilecek. İlk DSB pilot projesinin, Tarihi Yarımada’da (Eminönü) yapılması ve devamında ise Kadıköy’de (Moda) uygulanması planlanıyor.
Projelerin hayata geçmesiyle 'zirve saatte' toplam otomobil sayısının, kilometrede 2030 yılında yüzde 10,1 ve 2040 yılında ise yüzde 12,8 azalma sağlayacağı tahmin ediliyor.
İstanbul SKHP kapsamında geliştirilen bir başka otopark projesi olan Mahalle Sakinlerinin Otopark İzni Planı, ücretli otoparkların yaygınlaştırılması sonucunda konutların çevresindeki yol kenarı otoparklarının da ücretli hale getirildiği yerlerde, mahalle sakinlerinin buralardaki otoparklardan indirimli olarak yararlanmasını sağlayacak.
Mahalle sakinleri, bu uygulama kapsamında, belli bir zaman boyunca geçerli olan park etme izinlerini, var olan otopark fiyatından daha düşük bir fiyata edinebilecek. Bu proje, mahalle sakinlerinin otopark yeri bulması konusunda sorun yaşamamalarını amaçlıyor.