Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

İstanbul'un 1600 yıllık tarihi eseri yok edildi

Roma ve Osmanlı dönemlerinde İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan tarihi suyolunun üzerinde taş ocağı açıldı, kalıntılar yok edildi. Odatv yazarı Yusuf Yavuz, 1600 yıllık eserin yok edilişini köşesine taşıdı.

Odatv yazarı Yusuf Yavuz, Roma ve Osmanlı dönemlerinde İstanbul döneminden kalma 1600 yıllık eserin başına gelenleri köşesine taşıdı.

Yavuz, yazısında şunları kaydetti:

İstanbul’un Çatalca ilçesine bağlı Kalfaköy’de yıllardır faaliyetini sürdüren Kuvarsit ve Kuvars Kumu Ocağı, Kırma-Eleme-Yıkama-Kurutma tesisinin 1600 yıllık tarihi Roma suyolu sisteminin üzerinde açıldığı ortaya çıktı. Özel bir firma tarafından işletilen ve 1000 hektardan fazla orman arazisinde ruhsatlandırılan taş ocağının kapasite artışına gitmek için yaptığı başvuru üzerine alanda inceleme yapıldı. İstanbul I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, 26 Haziran’da aldığı kararda, tarihi suyolunun bir kısmının yok edildiği, bir kısmında ise kaçak kazılar yapılarak tahrip edildiği belirtilerek ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiği kaydedildi. Tahribatla ilgili hiçbir idari kuruma bilgi verilmediğinin de altını çizen Kurul, ayrıca sağlam Roma suyollarına ait sağlam durumdaki kalıntıların taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmesine karar verildi. Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Başkent Konstantinopolis’in su ihtiyacını karşılamak üzere yapıldığı belirtilen 150 kilometrelik tarihi yapının kollarıyla birlikte 450 kilometreyi bulduğu ve bugüne kadar bilinen dünyadaki en uzun suyolu olduğu kaydediliyor. Üç mahalle muhtarı kültürel ve doğal mirasa zarar veren taş ocağının kapatılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yazılı başvuruda bulunurken, tahribatla ilgili yasal işlem başlatılacağı öğrenildi.

YAKLAŞIK 15 YILDIR TARİHİN ÜSTÜNDE DİNAMİTLİ ÇALIŞMA

İstanbul’un burnunun dibinde göz göre göre 1600 yıllık tarihi kültür mirasının taş ocağı tarafından yok edildiği ortaya çıktı. Çatalca ilçesine bağlı Kalfaköy’de yaklaşık 10 bin dekarlık arazide Burhanettin Soğancılar adında özel bir firma sahibine Kuvarsit ve Kuvars Kumu Ocağı ruhsatı verildi. Ancak bir kısmı Kalfaköy yerleşimine sadece 60 metrelik mesafede olan ve 2006 yılından beri dinamitli patlatmalarla faaliyetini sürdüren taşocağının, 1600 yıllık Roma suyolunun üzerinde açıldığı ortaya çıktı.

MADEN OCAĞI KAPASİTE ARTIRIMINA GİTMEK İSTEDİ

İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak üzere Doğu Roma döneminde inşa edildiği belirtilen tarihi suyolunun bir parçası olan yapıların taş ocağının çalışmaları sırasında yok edildiği, bazı bölümlerinin ise kaçak kazılarla tahrip edildiği belgelendi. Firmanın kapasite artışına gitmek için ilgili kurumlardan görüş almak için yaptığı başvurunun ardından ortaya çıkan skandal, İstanbul I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun kararına da yansıdı.

TARİHİ SUYOLUNUN YOK EDİLMESİ KORUMA KURULU KARARINA YANSIDI

İstanbul I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun 26 Haziran 2020 tarihli kararında, yerinde ve bilimsel kaynaklarda yapılan incelemeler doğrultusunda tarihi suyolu yapısının korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilerek koruma altına alınması istendi. Tescil edilen alanda yapılacak her türlü uygulama için Kuruldan izin alınması gerektiğinin ilgililere hatırlatılması istenen kararda, şöyle denildi:

‘MADEN YOLUNDA KALANLAR YOK EDİLDİ, KAÇAK KAZI YAPILDI’

“2863 sayılı Yasa’nın 4’üncü maddesinin göz ardı edilerek maden yolu olarak kullanılan kısımda kalan kalıntıların yok edildiği herhangi bir idari kuruma bilgi verilmediği, suyolunun başka noktalarında kaçak kazı yaparak tahrip edildiği anlaşıldığından, ilgilileri hakkında 2863 sayılı Yasa’nın 4’üncü, 9’uncu 65’inci ve 67’inci maddeleri kapsamında suç duyurusunda bulunulmasına, ayrıca İr: 72635 ruhsat numaralı maden sahası izni ve İr:72635 (Er:2657682) Numaralı IV. Grup Kuvarsit ve Kuvars Kumu Ocağı, Kırma-Eleme-Yıkama-Kurutma tesisi Kapasite Artışı ile Mikronize Öğütme Tesisi Projesi kapsamında korunma alanı olarak belirlenen alan içerisinde herhangi bir fiziki inşai müdahalede bulunulmamasına, korunma alanı olarak belirlenen alan dışında yapılacak her türlü uygulama sırasında herhangi bir kültür varlığına rastlanılması durumunda 2863 sayılı Yasa’nın 4’üncü maddesinin (haber verme zorunluluğu) geçerli olduğuna karar verildi.”

DÜNYANIN BİLİNEN EN UZUN TARİHİ SUYOLU YAPISI

Koruma Kurulu’nun tescil fişinde ise taş ocağı uğruna yok edilen tarihi suyolunun niteliği hakkında özetle şu ifadelere yer veriliyor:

“Roma imparatorluğunun Trakya’dan (Tekirdağ- Vize) İstanbul’a su taşımak için inşa ettiği, bugüne kadar dünyanın en uzun su sistemi olarak bilinen Köln ve Kartaca su sistemlerinden iki buçuk kat daha uzun olan, 30 yılda inşa edilen, kolları hariç 150 kilometre uzunluğunda olan, kollarıyla birlikte 450 kilometre uzunluğa ulaşan ve dünyanın en uzun su sistemi olma özelliğindeki, kanal yüksekliklerinin iki metreyi bulduğu, 40 adet kemerin yer aldığı bilinen yaklaşık 1600 yıllık su sisteminin parçası olup ülkemiz ve dünya tarihi açısından önemli bir yere sahiptir.”

‘MADEN OCAĞI DERHAL KAPATILMALI’

Öte yandan alanda inceleme yapan Kuzey Ormanları Savunması (KOS) ekibi de tarihi ve kültür mirasını yok eden skandal madencilik faaliyetiyle ilgili bir rapor hazırladı. Kapasite artışı talebinde bulunan kuvarsit ve kum ocağının I. Derece arkeolojik sit alanı sınırları içinde olduğu tespitine yer verilen raporda, tesisin koruma altındaki Roma Suyolunun üzerinde kurulduğuna dikkat çekilerek, “Ocağın en acil şekilde kapatılması için işlem başlatılmalı ve ‘C¸ED Gerekli Değildir’ kararıyla resmi olarak faaliyete geçtiği 2006 yılından bugu¨ne kadar tarihi eserlere vermiş olduğu geri do¨nu¨şu¨ olmayan tahribat için suç duyurusunda bulunulmalıdır ve maden ocağının derhal kapatılması için işlem başlatılmalıdır” görüşüne yer verildi.

TARİHİ SUYOLU OSMANLI DÖNEMİNDE DE KULLANILDI

Kalfaköy’ün geçimini ağırlıklı olarak ormancılıkla sağlayan 1000 nüfuslu bir orman köyü olduğu bilgisine de yer verilen raporda bölgedeki suyolu sisteminin Istrancalardan Yerebatan Sarnıcı ve Topkapı Sarayı’na kadar uzandığına işaret edilerek, “ Tarihi Roma Su Yolu sisteminin tam üzerinde kurulu Kalfako¨y, sadece Roma do¨neminde değil Osmanlı do¨neminde de su besleme/taşıma istasyonu go¨revi go¨rmu¨ş tarihi açıdan çok o¨nemli bir yerleşke. Kalfaköy, Osmanlı do¨nemine ait restorasyon bekleyen bir hamam da içermekte” denildi.

ÇED DOSYASINDA ‘ALANDA KÜLTÜR MİRASI YOK’ DENİLİYOR

Projeyle ilgili hazırlanan ÇED dosyasında (Proje Tanıtım Dosyası) büyük eksiklik ve çarpıtmalarla dolu. KOS’un hazırladığı raporda, ÇED dosyasında “Proje alanı ic¸inde mimari ve arkeolojik miras yer almamaktadır” denildiğine dikkat çekilerek, “İstanbul I Numaralı Ku¨ltu¨r Varlıklarını Koruma Bo¨lge Kurulu incelemesi sonucunda maden ocağı alanında hem eserlerin go¨zle go¨ru¨lu¨r olduğu hem de maden ocağının bu eserlere tahribatta bulunduğu tespit edilmiştir. 2006 yılından beridir faaliyette olan işletme hiçbir bildirimde bulunmamış ve bilinçli olarak tarihi eserlere geri do¨nu¨şu¨ olmayacak şekilde zarar vermiştir. Hem tarihi mirasa, hem de doğaya zarar veren, yasalara tamamen aykırı bu maden ocağı en acil şekilde kapatılmalı ve ilgililer hakkında suç duyurusu/işlem başlatılmalıdır” ifadelerine yer verildi.

MAHALLE MUHTARLARI İDARİ İŞLEM YAPILMASI İÇİN BAŞVURDU

Öte yanda tarihi yapılara zarar verdiği ortaya çıkan maden ocağının kapatılması için bölgedeki mahalle muhtarları da ilgili kurumlara başvurdu. Kalfaköy, Akalan ve Örencik mahalleleri muhtarlarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetleme Genel Müdürlüğü’ne yaptıkları yazılı başvuruda, yasalara aykırı şekilde faaliyet gösterdiği öne sürülen maden ocağının acil olarak kapatılması, ilgililer hakkında ise idari işlem başlatılması talep edildi.

BOZDOĞAN KEMERİ, TAHRİP EDİLEN SUYOLUNUN BİR PARÇASI

Saraçhane’de bulunan ve Bozdoğan Kemeri olarak da bilinen Valens Kemeri’nin Trakya’dan İstanbul’a su taşıyan tarihi suyolu yapısının küçük bir bölümü olduğu belirtiliyor. M.S. IV. Yüzyılda yapıldığı, sonraki dönemlerde de eklemeler yapılarak yüzlerce yıl kullanıldığı kaydedilen suyolu, dünyanın önemli su yapılarından biri olarak değerlendiriliyor.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER