Günlerdir seçmen avına çıkan polisler tarafından adeta abluka altına alınan ilçede seçmenlere zorla kâğıt imzalatıldığı, yalan beyana zorlatıldığı iddiaları var. Polisin varlığı vatandaşları tedirgin ediyor. Yurttaşlar baskınları belediyeye şikâyet ederken, şikâyette bulunan seçmenlerin hangi partiye oy verdikleri bile sorgulanıyor.
Evleri basılan yurttaşlar Birgün gazetesinden Meral Danyıldız ve ve Berrak Güngör'e konuştu:
AYDIN OĞUZ: 14 YAŞINDA KIZIMI POLİS ARIYOR
“Ben gece çalışıyorum. Evime dün üç defa, bugün iki defa gelindi. Benim eşim her gelene imza veriyor. Sabah sekizde işten geldim, iki sivil polis kimliklerimize baktı. Dünkü gelenlerin kim olduğunu sordum. ‘biz bilmiyoruz’ dediler. Bu nasıl olabilir? Hepsinden şikâyetçiyim. Suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Ben verdiğim oyu söylemek zorunda mıyım? Bana bunu ‘polisiz’ diyen insanlar sordu. ‘Kime oy verdiniz?’ dediler. Bu kimseyi ilgilendirmez.”
BEKÇİYİM, UYKU UYUMADAN İŞE GİDİYORUM
“Yıllardır burada oy kullanıyorum zaten. 14 yaşındaki kızımı polis arıyor. 14 yaşındaki kızım nasıl oy kullansın? Toplamda beş defa polis bastı benim evimi. Ne istiyorlar bizden? Komşuya da sormuşlar beni. Bu adreste oturup oturmadığımı sormuşlar. Gelenlerin polis olup olmadığını da bilmiyoruz. Yazdırdıklarını eşime imzalatıyorlar ama eşim ne imzaladığını bilmiyor. Bekçilik yapıyorum, hiç uyumadan işe gidiyorum. Ben Belediyeye şikâyetimi bildirdim. Beni yüksek seçim kuruluna yönlendirdiler. Zaten aylık 300 TL kira bedeli ödüyorum. Bu evde yaşıyorum. Neyden şüpheleniliyor? Fakir insanlarız biz…”
SACİT HACIOĞLU: HER GÜN 300 POLİS GELİYOR
“Belediyede çalışanı bir memuru nüfus müdürlüğüne memur olarak kaydırıyorlar. Sonradan memurun bazı kayıtlar yaptığı söyleniyor. Ardından işten atılan bu şahıs cezaevine gönderiliyor. Bu durumu ortaya CHP çıkarttı. Bu kişiyi memur olarak kimin atadığını ise kimse bilmiyor. İki bin 900’e yakın yeni seçmen var. Sürekli göç alan bir yer için normal olan bu sayının 700’den fazlası yeni oy kullanacak gençler. 11 bin tane oy fazlalığı deniyor ama böyle bir fazlalık yok kaldı ki buranın seçmeni ve seçmen sayısı belli. 31 Mart’tan bu yana her sabah sokakta iki yüz uç yüz tane polis görüyoruz. Ben 17 yıldır burada iş yapıyorum bu süre zarfında dükkâna iki polis bile gelmemiştir ama şimdiyse her yer polis kaynıyor. Biz halk olarak tedirgin hissediyoruz. Seçim günü Büyükçekmece’de hiçbir anormallik yoktu. Rutin sıradan bir seçim yapıldı.”
MEHMET ALİ DURSUN: TEDİRGİNİZ
“Sabah sekiz buçuk gibi eşim kaldırdı beni. Uykumdan uyandım ve kendisi polislerin geldiğini söyledi. Kapıyı açtım koridorda bekliyorlardı. ‘Burada mı oturuyorsunuz?’ dediler. Kaç kişi olduğumuzu sordular ben de ‘Yedi kişiyiz’ dedim. ‘Çocuklar sizin mi?’ dediler ben de ‘Evet’ dedim. Çocuklarımın isimleri de yazılıydı. ‘Beraber mi yaşıyorsunuz?’ dediler ‘Evet’ dedim. Kimliği istediler, verdim. Tutanak çıkardılar, üzerine yazdılar. TC numarasını da yazdılar. Neyle alakalı olduğunu sordum, burada mı oturuyordunuz diye teyit ediyoruz dediler. İmzalamam için bir kâğıt verdiler. Yazılar ufaktı, okuyamadım ve tedirgin oldum. İkilemde kaldım ama daha sonra imzaladım. Zaten ev benim, herhangi bir suçum yok. Neden korkayım?”
65 YAŞINDAYIM BÖYLE DÖNEM GÖRMEDİM
Bir de benim zoruma giden şu, eşime “Çocukların kaçı anadan, kaçı babadan?” demişler. Bu benim zoruma gitti. Ben de bir devlet memuruyum. Ben 65 yaşımdayım bu zamana kadar böyle bir şey görmedim. Sonradan öğrendiğime göre herkese aynı şey yapılmış. Tüm bina ve çevresi polis dolu. Seçimle ilgili olduğunu sonradan öğrendim. Herkes hür ve özgürdür. Demokrasi varsa istediğin partiye oy verirsin. Ben çok seçim gördüm, çok lider gördüm. Böyle bir döneme rastlamadım. Bugün çocuklarımızın çoğu aç ve işsiz. Bir seçim oldu, herkes iradesini kullandı ve bitti.
SAFFET ŞATIR: LİSTELER NEYE GÖRE YAPILIYOR?
“35 yıldır burada yaşıyorum. Dün polisler öğle sularında binanın kapısına geldi. Kardeşime babamın orada oturup oturmadığını sormuşlar. Babam zaten yaşlı biri. Annem de geçen dönem burada oy kullanmıştı. 35 yıldır burada ikamet ettiğimiz halde soruyorlar. Kardeşime babamı kast ederek ‘Kimdir, tanır mısınız?’ demişler. Geceleri evlerine giden insanlar var. Onlar daha tedirgin. Bazılarına da neden oy verdiniz diye sorulduğunu duyduk. Özellikle gece yapılan operasyonda kişilik haklarını da sıkıntıya sokan şeylerle karşı karşıya kaldı halk. Bu listeyi neye göre alıyorlar, kim veriyor ben de bilmiyorum. Hangi gerekçeyle gidiliyor onu da bilmiyorum. Ne oldu bir şey mi yaptım, sahte oy mu kullandım? 11 bin kişinin listesi nasıl oluşturulmuş? Benim genç bir kızım var. Çocuklar polisleri kapıda görüyor, gece evde görüyor. Bu büyük bir tedirginlik yaratıyor.”
TEHDİT VE TACİZLE YALAN BEYANA ZORLUYORLAR
Büyükçekmece’de incelemelerde bulunan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, polislerin seçmenlere zorla kâğıt imzalattığını ifade ederek, “Yüzlerce polis ev ev kapıları çalıyor, bazen tehdit ve tacizle yalan beyana zorluyor. Burada neyi amaçladıklarını herkes biliyor. Sandıkta kaybettiklerini masa başında gasp etme arayışındalar” diye konuştu.
“20 bin sahte seçmen yazıldı” iddialarına ilişkin de konuşan Altay, “Büyükçekmece’de estirilen devlet terörünü şiddetle kınıyoruz. Vatandaş oyunu kullandı, olay çıkmadı. Seçim iptal edilirse gök kubbeyi onların başına yıkarız. Biz değil, millet yıkar. Millet, iradesinin gasp edilmesine göz yummaz. Duyarsız davranmaz. Usulsüz bir iş varsa bize yakışmaz. Bu yolları iyi bilen AKP’dir. Sudan sebeplerle seçimin iptal edilmesini akıllarına bile getirmesinler” dedi.