Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

İstanbul Şehir Üniversitesi’ne haciz işlemi yapıldığı ortaya çıktı

AKP’den ayrılıp parti kuracağını açıklayan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurucusu olduğu Bilim ve Sanat Vakfı’na ait İstanbul Şehir Üniversitesi’nin malvarlıklarına Halkbank tarafından tedbir konmuştu.

İstanbul Şehir Üniversitesi’ne dün haciz işlemi yapıldığı ortaya çıktı.

Gazeteci Dinçer Gökçe, sosyal medyada yaptığı açıklamada, kasadaki 6 bin 390 TL'nin yanı sıra çok sayıda eşyanın da haczedildiğini belirtti.

Gökçe, haciz tutanağıyla birlikte şu mesajları paylaştı:

“Halkbank'a olan 417 milyon liralık kredi borcu ile siyasetin de gündeminde olan İstanbul Şehir Üniversitesi'nde dün haciz işlemi yapıldı. Bir promosyon firması, ödemesini tahsil edemeyince üniversitenin binasında dün fiili haciz yaptı. Kasadaki 6.390 TL'nin yanı sıra çok sayıda eşya da haczedildi. Kasadaki para dosyaya alınırken, eşyalar yeddi emin olarak üniversitenin mali işler direktörüne yeddi emin olarak teslim edildi. Üniversiteye ait görünen Tuzla ve Kartal'daki 16 parsele de haciz şerhi işlendi.”

İşte o mesajlar:

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Davutoğlu’na Şehir Üniversitesi üzerinden yüklenmişti.

NE OLMUŞTU?

Şehir Üniversitesi eski başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski bakanlardan Ali Babacan’ı suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üniversiteye bedelsiz devredilen Kartal Tekel fabrikasının arazisinde yolsuzluk yapıldığını ima etmesiyle siyaset gündeminde ilk sıraya yerleşmişti.

Peki son olarak varlıklarına Halk Bankası tarafından haciz konulan Şehir Üniversitesi'nde neler oldu? Kuruluşundan beri eski başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakın olduğu şeklindeki iddialarla anılan Şehir Üniversitesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin İstanbul’daki toplantısında yaptığı bir konuşma ile bir siyasi gerilimin ortasında kaldı.

Erdoğan konuşmasında ayrı parti çalışmaları yürüten eski bakanlardan Ali Babacan, Mehmet Şimşek ve eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nu açık bir şekilde ‘yolsuzluk yapmakla’ suçladı: “Tahsisini ben yaptığım halde malum zat başbakan olunca bunu mülkiyet devrine dönüştürdü. Bu yapılamaz. Türkiye’de hiçbir üniversiteye tapu devri yoktur, olmamıştır. Bu mülkiyet devrini yaparken (Davutoğlu’nun) yanında Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Feridun Bilgin var. Halkbank’tan kredi alıyorlar… Bunlar Halk Bankası’nı da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bankası’ndan kredi talebinde bulunuyorlar. Halk Bankası ciddi bir kredi veriyor. Maalesef bunlar, ödeme planından Halk Bankası’na ödemeleri yapmıyorlar.”

DANIŞTAY İPTAL ETTİ HALK BANKASI HACİZ KOYDU

Bu açıklamanın hemen öncesinde Halk Bankası ‘kredi ödemelerini yapmadığı’ gerekçesi ile Şehir Üniversitesi hakkında haciz işlemi başlatmıştı. Ayrıca Türk Mühendis Mimarlar Odası’nın açtığı dava nedeniyle Şehir Üniversitesi’nin üzerinde olduğu eski TEKEL fabrikasının arazisi ile ilgili açtığı davalar zincirinin son aşamasında Danıştay arazinin bedelsiz devrini gerekçe göstererek yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Halk Bankası bu karara dayanarak arazi ve üzerindeki binaları ipotek gösterip kredi alan Şehir Üniversitesi’nin bankalardaki tüm varlıklarına el koymuştu.

TEKELİN DEĞERLİ ARAZİLERİ VARDI

Peki bu sürece nasıl gelindi? Aslında son olaylar Türkiye’de özelleştirme furyasının hız kazandığı ve AK Parti’nin iktidara geldiği ilk yıllara kadar dayanıyor. Kartal’da bulunan Cevizli Tekel Fabrikası kurumun diğer varlıkları ile birlikte 2001 yılında özelleştirme kapsamına alındı. Tekel’e ait bir diğer önemli bina Haliç Kıyısında bulunan Cibali Tekel Fabrikasıydı. Burası 1997 yılında Kadir Has Üniversitesi’ne tahsis edildi

Fakat Kartal’da bulunan Cevizli Tekel Fabrikası arazisi denize sıfır dört yüz bin metrekare içinde fabrika binasının da bulunduğu geniş bir araziydi. 2005 yılında Kartal Belediyesi bu fabrika arazisinin de içinde bulunduğu Kartal Dragos bölgesinde, “Koruma Amaçlı İmar Planı” yaptı.

Planda geniş bir bölge şehir parkı, bir kısmı da günü birlik tesis alanı olarak gösterildi. Fakat Tekel dava açarak 4 yüz bin metrekarelik kendi alanının plandan çıkartılmasını sağladı.

ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ KURUCUSU AHMET DAVUTOĞLU

Bu arada 2008 yılında faaliyete başlayan ve kurucuları arasında Ahmet Davutoğlu’nun da olduğu Bilim Sanat Vakfı’na (BİSAV) ait Şehir Üniversitesi bu alanın kendilerine tahsisi için Maliye Bakanlığı’na başvurdu. Fakat Maliye Bakanlığı üniversiteye gönderdiği yazıda bu alanın kendilerine ait olmadığını, dolayısıyla tahsis yapamayacağını bildirdi. Ancak tam bu aşamada ilginç bir gelişme oldu. Maliye Bakanlığı Tekel’in kendilerine vergi borcu olduğunu ileri sürerek arazinin Hazine’ye devrini sağladı. Ardından Şehir Üniversitesi tekrar Maliye Bakanlığı’na başvurdu. Bu başvurunun ardından bakanlık “ön izin ve tahsisli” ihaleye çıktı. Arazinin üç yüz bin metrekaresi için yapılan ihale bedeli olarak ise 2 milyon 970 bin lira belirlendi. İhaleye sadece Şehir Üniversitesi katıldı ve 2 milyon 972 bin liraya aldı. Arazi üzerinde yapılaşmaya gidebilmesi için bir yıllık imar planı süresi verilen üniversitenin hazırladığı 1-1000 ve 1-5000’lik imar planları İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde oy çokluğu ile kabul edildi. Bu arada TMMOB’a bağlı İstanbul Mimarlar Odası bu planların iptali için dava açtı. Mimarlar Odası ayrıca arazi üzerindeki Tekel binası ve diğer binaların korunması için de koruma kuruluna başvurdu. Ancak Mimarlar Odası imar planları ile ilgili davayı kaybetti. Bu davalar sürerken toplamda 400 bin metrekarelik bir alan da bedelsiz olarak Şehir Üniversitesi’ne devredildi. Mimarlar Odası üniversitenin ‘vakıf üniversitesi’ yani özel üniversite olduğunu Hazine’nin kendi mülkiyetinde olan bir taşınmazı bedelsiz olarak özel bir üniversiteye devrinin yasalara aykırı olduğunu belirtti.

ÖZELLEŞTİRME İDARESİ’NDE ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU DA VARDI

Bu geniş arazinin ve üzerindeki taşınmazların Şehir Üniversitesi’ne devri Özelleştirme İdaresi tarafından yapıldı. Bu konuda 09.12.2013 tarih ve 2013/199 sayılı ve 24.11.2014 tarih ve 2014/116 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları mevcut.

Özelleştirme Yüksek Kurulu, başbakanlığın olduğu eski sistemde başbakan ve dört bakandan oluşan bir yapıya sahipti. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ben tahsis ettim” dediği cümle ile bu dönemi kast ediyordu. Özelleştirme Yüksek Kurulu’nda ilk tahsisin yapıldığı dönemde başbakan Recep Tayyip Erdoğan kurul başkanıydı. Diğer üyeler ise Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Binali Yıldırım ve Erdoğan Bayraktar’dı.

BEDELSİZ OLARAK TAHSİS EDİLDİ

Ancak Danıştay 13. Dairesi açılan dava sonucunda 2014 yılındaki bu tahsisi iptal etti. Bunun üzerine Ahmet Davutoğlu’nun başbakan dolayısıyla Özelleştirme Yüksek Kurulu Başkanı olduğu sırada ise kurul 9.05.2015 tarih ve 2015/32 sayılı kararıyla bütün taşınmazların bedelsiz olarak devrine karar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “dürüst olmadıkları” şeklinde eleştirdiği devir işlemi işte buydu. Cumhurbaşkanının eleştirdiği bu heyette ise Davutoğlu’nun yanı sıra başbakan yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce bulunuyordu. Cumhurbaşkanı açıklamasında bu isimlerden sadece İdris Güllüce’ye yer vermedi.

Olay 2015 yılı Sayıştay raporlarında da Hazine’nin bedelsiz olarak bir araziyi özel bir kuruma verdiği şeklinde yer aldı. Mimarlar Odası üzerinde taşınmazların olduğu eğitim tahsis alanı olarak ayrılan arsa için tekrar dava açtı. Ancak daha sonra planı olmayan 7 adet parseli de kullandığı ortaya çıktı. Yapılan yargılama sonucunda 27 Eylül 2018 yılında Danıştay 13. Dairesi devir işlemini ikiye karşı üç oyla iptal etti. Üniversite karara itiraz ederek Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu nezdinde temyiz etti. Kurulun üniversitenin itirazını ret etmesi ile birlikte karar kesinleşmiş oldu.

Ancak 2016 yılından itibaren üniversite Cevizli Tekel Yerleşkesi’ne taşınmış ve yeni binalar inşa etmişti. Artık arazi üzerinde yedi binin üzerinde öğrencinin öğrenim gördüğü, yedi yüzün üzerinde öğretim üyesinin bulunduğu bir öğrenim kurumu vardı.

TEKEL’İN ARAZİSİ TEMİNAT GÖSTERİLEREK HALK BANK’TAN KREDİ ÇEKİLDİ

Üstelik Şehir Üniversitesi yönetimi Cevizli Tekel binasının taşınmazlarını teminat göstererek 2016 yılında büyük bir kredi alımı için Halk Bankası’na başvurdu. Banka üniversitenin talebini kabul ederek 300 milyon liralık krediyi verdi. Yani Şehir Üniversitesi kendisine devredilen hiçbir ücret ödemediği arazileri teminat göstererek bu krediyi aldı ve arazi üzerinde çeşitli binalar yapmak için harekete geçti. Üniversite 2017 yılında da bu araziye tamamen yerleşti.

Fakat Danıştay’ın arazinin en önemli parseli üzerinden 2018 yılında bu devri iptal etmesi ile birlikte sıkıntılı bir süreç başladı. Halk Bankası 2019 yılı Mart ayından itibaren kredi ve faiz ödemelerinde sıkıntılar yaşandığını iddia etti. Bunun üzerine 3 Nisan 2019’da banka Şehir Üniversitesi’ne ihtarname çekti. Ardından Danıştay’ın kararı ile üniversiteye devredilen taşınmazların tapuları iptal edildi. Bunun üzerine banka teminat olarak gösterilen taşınmazlarla ilgili bir ekzpertiz raporu hazırladı. Hazırlanan bu raporda Danıştay’ın kararı sonrasında bu taşınmazların değerinin ‘0’ lira olduğu belirtildi. Ardından 30 Eylül tarihinde Halk Bankası, Şehir Üniversitesi’ne yönelik haciz işlemi gerçekleştirdi.

BANKA TÜM MAL VARLIKLARINA EL KOYDU

Bankanın tüm bankalardaki hesaplarına ve mal varlıklarına el konuldu. Üniversite ise bu konuda yaptığı açıklamada Mimarlar Odası’nın açtığı davanın sadece bir parsel ile alakalı olduğunu, bankadan çekilen kredi için ise yedi parseli daha teminat gösterdiklerini söyleyerek bankanın tavrının ‘taraflı’ olduğunu açıkladı. Süreç eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yeni bir parti kurmak için harekete geçtiği ve bankanın haciz işleminin çakıştığı bir döneme denk gelince güncel siyasetle ilgili bir boyut kazandı. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu arazinin bedelsiz devri ile alakalı olarak isim vererek aralarında Davutoğlu ile birlikte özelleştirme idaresinin üyesi olan üç eski bakanı suçlaması geldi. Bir zamanlar açılışını Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı entelektüel olarak muhafazakâr kesimin gururla anlattığı üniversite artık YÖK’e devredilmenin eşiğindeydi…

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER