İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nin imar planlarında park ve yol alanı olarak “niteliksiz” yapıların tahliye, tasfiye ve kamulaştırılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ümraniye Belediyesi arasında 2016 yılında protokol yapıldı.
Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre; Protokolde Finans Merkezi'nin park ve yol olarak kullanacağı alanda kalan yapılar yıkılacak ve hak sahipleri de bu parsellerde yapılacak konutlara yerleştirilecekti. Bu kapsamda 120 yapı yıkıldı.
MAHKEME O PLANLARI İPTAL ETTİ
Söz konusu planlar mahkeme tarafından 8 Temmuz 2021 tarihinde planlar iptal edildi. Kararda, planda ilgili kurumların görüşlerine yer verilmediği belirtildi.
Niteliksiz olarak tanımlanan yapıların yaklaşık 120 adet olarak belirtildiği, buna karşın demografik olarak bu riskli alandaki nüfusa ve inşaat alanına dair bilgilendirmenin plan raporunda yer almadığı vurgulandı.
Planın açıklama raporunda İstanbul Finans Merkezi projesi kapsamında 120 adet niteliksiz yapının yıkıldığı, planlama alanını değerlendirmek üzere hak sahiplerinin konut taleplerinin karşılandığı ve kentsel dönüşümün en önemli ilkesi olan yeninde dönüşüm ilkesinin sağlandığı kaydedildi.
YENİDEN PLAN TEKLİFİ HAZIRLANDI
Plansız kalan alan için yeniden plan teklifi hazırlanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından askıya çıkarıldı.
Yeni planda parseller, emsal yani inşaat hakkı 2, yükseklik 10 kat yapılanma koşullarında alan “ticaret ve konut”, “park ve yeşil alan” olarak düzenlendi. Alanda yaklaşık 506 kişilik nüfusun yaşaması planlanıyor. Parsellerde 148 bağımsız birim yani daire yapılacak. Bunların 120 adedi uzlaşma sağlanan hak sahiplerine verilecek. Kalan dairelerin kentsel dönüşüm çalışmalarını desteklemek amacıyla kullanılması öngörülüyor. Planlama alanında 2 bin 800 metrekare park alanı ayrıldı. Eski planda iptal edilen belediye hizmet alanının da 250 metre yakınındaki başka bir parsele taşındığı aile sağlığı merkezinin yapılıp hizmete girdiği anlatıldı.
İBB’DEN UYARI GELDİ
İBB Ulaşım Planlama Müdürlüğü, planla ilgili olarak teklif ile ticari kullanımın arttırıldığını belirterek bu durumun daha fazla ulaşım talebi oluşturacağı, bölgesel ulaşım talebinin üzerinde ilave yük yaratacağı uyarısında bulundu.