İsrail'in Gazze'ye düzenlediği ve yüzlerce Filistinli sivilin yaşamını yitirmesine yol açan hava saldırıları üzerine İstanbul Barosu yazılı bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, bölgede sivillerin barınacak yer, temiz suya erişim, beslenme, ilaca ve sağlık gibi en temel ihtiyaçlara erişim haklarına yönelik insancıl hukuka aykırı ciddi bir tehdidin var olduğuna dikkat çekilerek "Gelinen noktada çatışmalarda sivillerin hedef alınması, hastanelerin hedef alınması,sivillerin ağır yaşam koşullarına maruz bırakılması, soykırım suçunu oluşturmakla birlikte, bu konuya karşı devletlerin politikalarının duyarsız kalabildiği ve uluslararası hukukun işletilmediği açıktır. Oysa insanlık, bu gibi halleri sıradanlaştıramaz" denildi.
Sivillere yönelik ölümcül müdahalelerin durdurularak, başta çocuk ve kadınlar olmak üzere, hasta ve yaralılar ile birlikte bölgeden tahliyelerinin sağlanması insani bir zorunluluk olduğu hatırlatılan açıklamada, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşlara "insanlığa karşı işlenen suçun durması ve barışın sağlanması için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi" çağrısı yapıldı.
TÜM HUKUK KURUMLARINA GÖNDERİLDİ
İstanbul Barosu'nun açıklaması şu ifadelerle sona erdi:
"Hukuk evrensel olduğu gibi hukukçular da hem suç karşısında duruş hem de barışı hukukla istemek hedefleri ile evrensel bir bakışta ortaklaşmalıdır. Bu sebeple bugün (18.10.2023) İstanbul Barosunun kurucularından ve üyesi olduğu Avrupa Barolar Federasyonu dâhil, Dünyanın her yerinden hukuk kurumlarına; Barışın ve Hukukun sesi olmaya çağırdığımız yazımız gönderilmiştir.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” sözünü kendisine ilke edinen İstanbul Barosu; barışın, hukukun ve sesini duyuramayanların sesi olmaya devam edecektir."