İsrail’in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Irit Lillian, İsrail’in işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs’teki Filistinlileri evlerinden zorla tahliye etme girişiminin ardından bölgede yükselen gerilimde “Türkiye’nin, İsrail’le bir temas kurmadığını” iddia etti. Lillian, “Son operasyonun başlangıcından bu yana Türkiye, İsrail’le bir temas kurmadı. Operasyonun öncesinde de bilinen diğer sebepler nedeniyle bir temas zaten yoktu” dedi.
Cumhuriyet'ten Hüseyin Hayatsever'in haberine göre, İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Paul Hirschson ve İsrail’in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Irit Lillian, düzenledikleri çevrimiçi toplantıda, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hirschson, son çatışmaların başlangıcından bu yana Hamas’ın, İsrail topraklarına 2 bin 800 roket fırlattığını, Hamas’ın fırlattığı roketlerden 430’unun İsrail topraklarına ulaşmadan Gazze içine düşmesi sonucu az 20 Filistinli sivilin yaşamını yitirdiğini ileri sürdü.
İsrail’in “Demir Kubbe” hava savunma sisteminin, İsrail’de can ve mal kaybına yol açacak roketleri engellediğini ancak boş araziye düşecek olan roketlerin engellenmediğini söyleyen Hirschson, “Sivil bölgelere ve şehirlere ulaşan bin roketin yüzde 90’ı ‘Demir Kubbe’ tarafından imha edildi; geri kalan yüzde 10’luk bölümü oluşturan 100 roket şehirlere düştü. Askeri kayıplar da var; fakat bu roketler 10 sivilin ölümüne, 100’den fazla yaralanmaya neden oldu” dedi. Hirschson, Gazze’den İsrail’e gönderilen üç insansız hava aracının da “Demir Kubbe” tarafından düşürüldüğünü kaydetti.
Hirschson, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında yaşamını yitiren 165 kişiden 75’inin Hamas üyesi olduğunun tespit edildiğini belirtirken, “Hamas, roketlerini özellikle okul, hastane, cami gibi sivil bölgelerden ateşliyor” iddiasında bulundu. Hirschson, “sivil kayıpların en aza indirilmesi için” ellerinden geleni yaptıklarını da ileri sürdü.
‘KANIT VAR, PAYLAŞAMAYIZ’
Hirschson, önceki gün aralarında AP ve El Cezire’nin Gazze ofislerinin de bulunduğu ve İsrail’in hava saldırısında yıkılan binada medya kuruluşlarının ofislerinin yanı sıra Hamas ve İslami Cihat’ın askeri istihbarat ve askeri malzeme üretim tesisleri ile çeşitli askeri malzemeler bulunduğunu savundu. Binanın boşaltılması için yeterli sürenin tanındığını ve bir can kaybı yaşanmadığını söyleyen Hirschson, gazetecilerin bu binada bulunan Hamas ve İslami Cihat tesislerine ilişkin kanıt sorması üzerine, “ellerinde yeterli kanıt bulunduğunu ancak operasyonel nedenlerle bu kanıtları paylaşamayacaklarını” söyledi. Hirschson Hamas’ın her üyesinin İsrail’in hedefinde olduğunu ifade etti.
‘YANGIN KUTLAMASI DEĞİLDİ’
Hirschson, 10 Mayıs’ta Mescid-i Aksa avlusunda yangın çıktığı sırada kutlama görüntüleriyle ilgili de orada toplananların her yıl yapılan “Kudüs Günü” kutlaması yaptığını, bu kutlamanın yangının başlamasından önce başladığını ve kutlamanın yangın kutlaması olmadığını savundu.
