BIST 100 9.628 DOLAR 34,58 EURO 36,21 ALTIN 2.964,23
7° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

IŞİD davasında 'Soylu' gerginliği

IŞİD davasında 'Soylu' gerginliği

10 Ekim Katliamı'na ilişkin firari sanıklar yönünden devam eden davanın 6’ıncı duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili bir gerginlik de yaşandı.

IŞİD’li canlı bombaların Ankara Tren Garı’nda gerçekleştirdiği 10 Ekim katliamına ilişkin firari sanıklar yönünden Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın 6. duruşması görülüyor. Duruşmada mağdur avukatları dosyaya ilişkin beyanlarda bulundu.

Katliam mağdurlarının avukatlarından Murat Kemal Gündüz, mahkemenin istediği belgelerin emniyet tarafından gönderilmemesine tepki göstererek, “Mahkeme müzekkerelerine özensiz ve baştan savma yanıtlar veren emniyet birimleri IŞİD’çilere ait teşhis albümünü de saklıyor. Türkiye’deki tüm soruşturmalarda şüphelilere çeşitli kişilere ait fotoğraflar gösteriliyor ve kim oldukları soruluyor. Emniyetin birimleri albüm için birbirlerini işaret ediyor ancak hiçbiri bu fotoğrafları teslim etmek istemiyor” dedi.

İLHAMİ BALI’YA İLİŞKİN BİLGİLER

Avukat Murat Kemal Gündüz, aranan IŞİD üyeleri hakkındaki listeye İçişleri Bakanlığı’nın net bir yanıt vermediğini hatırlatarak, IŞİD’in Türkiye emiri İlhami Balı hakkındaki Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve İstanbul Dernekler Müdürlüğü’nün gönderdiği belgeye değindi:

“IŞİD’in sınır emiri İlhami Balı’nın tapelerini de içeren soruşturma dosyalarına dair mahkeme müzekkerelerine daha önce yanıt verdiklerini iddia edip yanıt vermiyor. Daha önce bir yanıt vermediklerinin kendileri de farkında değiller. İstanbul Dernekler İl Müdürlüğü, İlhami Balı’nın faaliyet gösterdiği Hayır ve Ensar Derneği’yle ilgili müzekkereye FETÖ ile bağı yok diye yanıt veriyor. Özen göstermeden kopyala/yapıştır şekilde yanıt veriyorlar. Haklarında işlem yapılması gerekir.”

IŞİD’in hücre evine girdiği belirlenen ancak kimlikleri tespit edilemeyen ve X-Y olarak adlandırılan kişiler hakkında da dosyaya net bir bilginin gelmediğini vurgulayan Gündüz, “X-Y olarak kodlanan kişilerle ilgili mahkemenin suç duyurusu üzerine katliamdan 3 yıl sonra ancak başlayan soruşturmada dördüncü kez savcı değişti. Etkili soruşturma için mahkemeye de sorumluluk düşüyor” dedi.

"SOYLU’NUN AVUKATI MISIN?"

Sanık Erman Ekici’nin avukatı Heyem Fidan, Türkiye’deki IŞİD yargılamalarında yargılanan kişilerin tamamının masum olduğunu ve sakallı olan kişilerin yargılandığını ileri sürdü. Fidan’ın “Davaya katılan vekilleri Soylu’ya laf atıyor” sözlerine salondan “Soylu’nun avukatı mısın?” diye tepki geldi.

KATLİAMIN 5’İNCİ YIL DÖNÜMÜ

Mağdur avukatlarından İlke Işık, 20 gün sonra katliamın beşinci yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, “2015 yılında Temmuz ve Kasım ayları arasında baskı ve zorla nasıl iktidarın değiştirildiğini biliyoruz. Bu nedenlerle sadece tutuklu sanıklarla yetinmemeliyiz” ifadelerini kullandı. Avukat Işık, hala iddianamenin eksikleriyle uğraştıklarını vurgulayarak, “Dosyanın 9 klasörünü 5 yıl önce bir dolaba saklayan savcılar tarafından yürütülen eksik soruşturmanın sonuçlarıyla yüzleşiyoruz. 4 yıl sonra ortaya çıkan klasörlerde katliam sorumlularından Yakup Şahin’in katliamdan 10 gün önce patlayıcı almaya çalıştığının tespit edildiğini gördük. Bu klasörler katliama giden yolun nasıl açıldığını gizlemek için saklandı” diye konuştu.

"SANIKLAR YAKALANIP BIRAKILIYOR"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun IŞİD üyeleri hakkındaki açıklamalarını hatırlatan Işık, “İçişleri Bakanı Soylu, yakalanan ve defalarca bırakılan IŞİD sorumluları için yargı görevini yapıyor diyor. Burada sanık sandalyeleri şu an sanıklar yakalanıp bırakıldığı için boş ise yargı nasıl görevini yapıyor diyebiliriz?” diye sordu.

Avukat Erkan Ünüvar da Bakan Soylu’nun ‘IŞİD’in Türkiye emiri’ olarak duyurduğu Mahmut Özden'in yakalanmasının ardından yaptığı açıklamayı anımsatarak, şunları belirtti:

“Geçtiğimiz günlerde IŞİD’in Türkiye emiri yakalandı haberi çıktı ve sonra birkaç kez yakalanıp bırakıldığı anlaşıldı. IŞİD’in üst düzey yöneticilerinin zaman zaman takip edilip yakalanıp bırakıldığına artık çok aşinayız. Bu kişiler yakalandıktan sonra soruşturmaya dair hiçbir bilgi verilmiyor. Sonra İçişleri Bakanı çıkıp delil yoksa bırakılır diyor halbuki delil varsa da bırakılıyor. Dosyamızın firari sanığı Ahmet Güneş’in infaz görüntüleri olmasına rağmen Gaziantep’te mahkeme tarafından bırakıldığını, Yunus Durmaz’ın hakkında yakalama kararı varken dinlendiğini ancak yakalanmadığını biliyoruz.” Emniyet fezlekesinde Türkiye emiri olduğu ve Suriye asıllı olduğu iddia edilen Ebu Zeynep isimli kişi hakkında hiçbir soruşturma yürütülmemiştir. Yunus Durmaz’a talimat verdiği iddia edilen kişi bu kişiydi. “

NE OLMUŞTU?

Ankara Tren Garı kavşağında siyasi parti ve emek meslek örgütlerinin çağrısıyla düzenlenen Barış Mitingine 10 Ekim 2015 saat 10:04’te IŞİD tarafından çifte canlı bomba saldırısı düzenlenmişti.69 kişi olay yerinde, toplamda 103 kişi ve iki saldırgan hayatını kaybetmiş ve 500’den fazla kişi de yaralanmıştı.

Saldırıyla ilgili iddianame 13 Temmuz 2016’da kabul edilmişti. 36 kişi hakkında dava açan savcılığın iddianamesinde, saldırı talimatını IŞİD’in Türkiye sorumlusu İlhami Balı'nın verdiği ifade edilmişti. İddianamede, Suruç saldırısını da aynı kişilerin organize ettiği belirtilmişti. İddianamede, Balı'nın da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında “birden çok kasten öldürme” suçundan 100'er kez ağırlaştırılmış müebbet, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile “kasten öldürmeye teşebbüs etmek” suçlarından 5 bin 83 yıldan 7 bin 820 yıla kadar hapis cezaları istenmişti.

Katliamla ilgili görülen ana davada karar 3 Ağustos 2018'de çıkmış, sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç, 'anayasal düzeni ihlal' suçundan 1'er, '100 kişiyi kasten öldürme' suçundan da 100'er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmıştı. Ayrıca bu sanıklar 20'si çocuk 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan da ayrı ayrı 10 bin 557'şer kez hapisle cezalandırılmıştı. Mahkeme, sanıklardan bazılarına da terör örgütü yöneticiliği ve terör örgütü üyeliği suçlarından ceza vermişti.

Firari sanıklar İlhami Balı, Savaş Yıldız, Edremit Türe, Deniz Büyükçelebi, Yakup Selağzı, Kasım Dere, Nusret Yılmaz, Mustafa Delibaşlar, Walentina Slobodjanjuk, Muhammet Zana Alkan, Ömer Deniz Dündar, Cebrail Kaya, Ahmet Güneş, Kenan Kutval, Bayram Yıldız ve Hasan Hüseyin Uğur'un dosyaları ayrılmış ve bu sanıkların yargılanmasına daha sonra başlanmıştı.

7 Kasım 2016’da görülmeye başlayan dava hala sürerken, katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları her ayın 10’unda Ankara Garı önünde anma yapıyor.