BIST 100 9.673 DOLAR 35,20 EURO 36,62 ALTIN 2.961,67
11° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

İşçiye emeklilik tuzağı

İşçiye emeklilik tuzağı

Taşerondan kadroya alınan işçiler, hak kazandıkları anda resen emekli edilmeye başlandı. Ayrıca eşi başka ilde çalışan işçilere tayin olanağı da sağlanmıyor.

Aralık 2017’de çıkarılan 696 sayılı KHK ile kamudaki taşeron işçiler kadroya, belediyelerdeki taşeron işçiler ise belediye şirketlerine alınırken, bu kapsamda düzenlemede yer alan şu cümle bugün emekçilerin başına dert oldu: “Bunların istihdam süreleri hiçbir şekilde sosyal güvenlik kurumlarından emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazandıkları tarihi geçemez.” Bu ifade bugün resen emekli edilmeye neden oluyor.

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre, bilgi veren Tez-Koop-İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu, kadroya geçirilen işçilerden emeklilik dönemi gelenlerin iş sözleşmelerinin bir gün daha çalışmalarına olanak tanınmadan sonlandırıldığına dikkat çekti.

Buna karşın özel ya da kamuda çalışan bu tür kadrolar dışındaki tüm işçilerin çalışma haklarının kendi onay ya da oluru olmaksızın sonlandırılamadığına vurgu yapan Özdemiroğlu, şöyle devam etti:

ANAYASAYA DA AYKIRI

“Bu uygulama Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle anayasamızın temel hükümlerine tartışmasız biçimde aykırı. Bu durum öncelikle ‘yasak’ kavramı ile vurgulanan ağır bir ‘ayrımcılıktır.’

Çünkü aynı işte, aynı sürelerle çalışan ancak kamu kuruluşunda kadroya geçirilen tüm işçilere yönelik bir haksızlıktır.”

Özdemiroğlu, genelde tüm çalışanların, özelde işçi statüsünde kamu ve özel işyerlerinde çalışan milyonlarca işçinin ekonomik ve sosyal sorunlarının ekonomik bunalım ve salgın koşullarında her geçen gün daha da arttığını, özellikle insan onuruna yakışır koşullarda çalışma hakkının öneminin belirgin biçimde öne çıktığını söyledi.

‘ÇALIŞMA HAKKI’ BİTTİ

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 23. maddesine göre “Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı olduğunu” hatırlatan Özdemiroğlu, Türkiye’nin 2005’te kabul ettiği Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın 1. maddesine göre de devletin “çalışanların özgürce edindikleri bir işle yaşamlarını sağlama haklarını etkili biçimde korumayı” güvence altına almak zorunda olduğunu vurguladı.

Ayrıca Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleriyle güvenceye alınan çalışma hakkının, herkese işini özgürce kabul etme ve seçme hakkı verdiğini anlatan Özdemiroğlu, “Taşerondan kadroya geçirilen işçilere yönelik gerçekleştirilen tüm haksız uygulamalar artık son bulmalı. Yüz binlerce işçinin ayrımcılık ortamına itilerek kendilerinin ve ailelerinin yaşamı karartılmamalı. Tez-Koop-İş, taşerondan kadroya geçen üyelerimizin haksızlıklara karşı her koşulda yanında olmayı sürdürecektir” dedi.

‘ADALETSİZLİK VE HAKSIZLIK’

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da KHK ile kadro alan işçilerin toplusözleşme düzenine geçmelerine karşın tayin ve becayiş konusunda adaletsiz ve haksız bir uygulamayla karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

Arslan, “696 sayılı KHK’ye atıfta bulunarak kadro alan arkadaşlarımızın tayin ve becayişlerinin olamayacağı konusunda bazı iddialar var. Eşi başka ilde kendisi başka ilde çalışan arkadaşlarımız var. Bu durum insan hakları ve eşitlik anlamında ciddi bir adaletsizlik ve haksızlık. Bu konunun çözülmesini istiyoruz” dedi.

KHK ile kamuya geçen işçilerin 1 Kasım’dan itibaren kamunun sistemine dahil olduklarını anımsatan Arslan, şu vurguyu yaptı:

“Emeklilik işlemi sosyal güvenlik sistemimizde işçinin talebiyle olabilir. İşçi talep ederse emeklilik isteyebilir. Talep olmadıkça işçiler zorla emekli edilemezler.” Mahmut Arslan ayrıca konuyu Anayasa Mahkemesi’ne kadar götürüp, eşitsiz ve adaletsiz uygulamanın iptal edilmesini isteyeceklerini açıkladı.