Salih Mirhaşemi, Mecid Kazimi ve Seyid Yakubi, üç güvenlik görevlisinin öldürülmesi olayına karıştıkları iddiasıyla yargılanıyordu.
AFP haber ajansı, bu son idam cezaları ile, dört aydır devam eden protesto dalgasında ölüm cezasına çarptırılanların sayısının 17’ye ulaştığını bildiriyor.
Oslo merkezli İran İnsan Hakları Örgütü, en az 109 protestocunun daha ölüm cezasına çarptırılabilecekleri suçlamalarla yargılandığını kaydediyor.
İran’da hafta sonu iki erkek daha idam edilmişti.
Muhammed Mehdi Karami ve Seyit Muhammed Hüseyni devlete karşı suç işleme iddiasıyla yargılanıyordu.
Salih Mirhaşemi, Mecid Kazimi ve Seyid Yakubi de, “Allah’a yeryüzünde savaş açmak” olarak tanımlanan suçtan mahkum edildi.
Haklarında idam cezası verilen Muhammed Ghobadlou ile Muhammed Boroughani için tutuldukları Karaj’daki cezaevi önünde bekleyiş sürüyor.
Ghobadlou’nun annesi oğlunun bipolar hastası olduğunu savunarak, tahliyesi için çağrıda bulundu.
Ghobadlou, polis memurlarının arasına araçla girerek, birinin ölümüne yol açmakla suçlanıyor.
Af Örgütü, 22 yaşındaki idam mahkumunun ifadesinin işkence altında alındığını kaydediyor.
Peş peşe gelen idam kararları karşısında uluslararası toplum kınama açıklamaları yapıyor.
'İDAMLA SİNDİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR'
En az sekiz Avrupa ülkesi, İranlı diplomatları dışişleri bakanlıklarına çağırarak tepki gösterdi.
Papa Francis de protestoculara verilen idam cezalarını kınadı ve kadınlara daha fazla özgürlük çağrısı yaptı.
İran’ın dini lideri Ali Hamaney, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, yumuşama olmayacağını tekrarladı.
Hak savunucuları, idam gibi ağır cezalarla protestocuların sindirilmeye çalışıldığını savunuyor.
Uluslararası Af Örgütü yalnızca 2021 yılında İran’da 314 kişinin idam edildiğini bildiriyor.