Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

İnsan hakları savunucuları 2020 raporunu açıkladı

22 sivil toplum örgütü 2020 yılı değerlendirme raporunu açıkladı. Raporda 1 yıl boyunca yaşanan insan hakları ihlallerine yer verildi. Raporda Covid-19 pandemisinde önlemler gerekçesiyle ifade, örgütlenme, toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarının engellendiği belirtildi.

Türkiye'de insan hakları mücadelesi veren 22 sivil toplum örgütü tam bir yıl önce, ortak ses çıkarmak için bir araya geldi. İlk yıllarında ise Covid-19 pandemisi gerekçe gösterilerek peşpeşe gelen hak kısıtlamaları ile karşı karşıya kaldılar.

Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nin paylaştığı rapor şöyle:

YARGI SÜREÇLERİ İLE SİVİL TOPLUMA GÖZDAĞI

Eğitim çalıştayı için İstanbul Büyükada’da toplanan 10 insan hakları savunucusunun 5 Temmuz 2017’de düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, Türkiye’de faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri ve tüm hak savunucuları için bir gözdağı ve tehdide dönüştü. Hak savunucuları hukuka uygun hak savunuculuğu faaliyetleri gerekçe gösterilerek “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, “silahlı terör örgütüne üyelik” gibi suçlamalarla yargılandı. Ulusal ve uluslararası düzeyde tepki ve kampanyalara yol açan dava, 3 Temmuz 2020’de dört hak savunucusu hakkında verilen hapis cezaları ile sona erdi. Savunucuların istinaf başvurusu reddedildi. Dosya şu an temyiz taleplerinin incelenmesi için Yargıtay’da.

İnsan Hakları Derneği’nin çok sayıda yöneticisi, çeşitli tarihlerde hak savunuculuğu faaliyetlerinden ötürü gözaltına alındı, haklarında soruşturma ve davalar açıldı. İHD Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu’na Aralık 2019’da “silahlı terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Şubat 2020’de bir Cumartesi Anneleri buluşmasında yaptığı konuşma nedeniyle gözaltına alındı. İHD MYK üyesi Raci Bilici, meşru insan hakları faaliyetleri nedeniyle, Mart 2020’de “örgüt üyeliği” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. İHD Genel Başkanı Eren Keskin hakkında, 5 yıl önce yaptığı bazı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Ekim 2020’de dava açıldı.

Balıkesir Şube Başkanı Rafet Fahri Semizoğlu, dernek raporlaması için yaptığı cezaevi ziyaretleri gerekçe gösterilerek Kasım 2020’de gözaltına alındı, hakkında “örgüte finansman sağlamak” iddiasıyla soruşturma açıldı. Ağrı Şube Başkanı Atilla Özbey ve Şube Yöneticisi Emin Yıldız Ekim 2020’de gözaltına alınırken bir önceki dönem Ağrı Şube Başkanı Abdulhadi Karakurt yargılandığı davada 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Adıyaman Şube Başkanı Av. Bülent Temel de Kasım 2020’de Diyarbakır’da gözaltına alınanlar arasındaydı.

Göç İzleme Derneği’nin hazırladığı “Sokağa çıkma yasakları ve zorunlu göç sürecinde kadınların yaşadıkları hak ihlalleri ve deneyimleri” raporu, “devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak” iddiasıyla soruşturma konusu oldu.

Gezi Parkı Protestoları Davası’nın baş sanığı haline getirilen sivil toplum aktivisti Osman Kavala ve diğer tüm sanıklar hakkında 18 Şubat 2020’de beraat kararına ve beraat ile birlikte hakkında verilen tahliye kararına rağmen Osman Kavala tahliye edilmeden başka bir soruşturma nedeniyle yeniden tutuklandı. Oysaki Osman Kavala hakkında yeniden tutuklama kararı verilen 15 Temmuz 2016 darbe girişimine dahil olma iddiası nedeni ile daha önce tutuklanmış ve serbest bırakılmıştı. AİHM de verdiği 10 Aralık 2019 tarihli ihlal kararında bu tutukluluğun hukuka aykırı ve politik amaçla gerçekleştirildiğine karar vermişti. Bu karara rağmen Kavala serbest bırakılmadı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Kavala’nın devam eden tutukluluğunu Eylül, Ekim ve Aralık 2020’deki toplantılarında ele aldı. Komite’nin, AİHM kararının yerine getirilmesi ve Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması yönündeki taleplerine rağmen Osman Kavala haksız bir şekilde tutulmaya devam ediliyor. Bu süreçte Anayasa Mahkemesi, Osman Kavala’nın mevcut tutukluluğunun hukuksuzluğuna dair bireysel başvurusunu karara bağlayacağını duyurduğu gün olan 29 Eylül 2020 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan yeni iddianameyi gerekçe göstererek kararını erteledi. Mahkeme, en son yaptığı bir duyuruda bu başvurunun 15 Aralık 2020’de görüşüleceğini açıkladı ve 15 Aralık’ta dosyayı Genel Kurul’a sevk etti. Bu yeni iddianamede Kavala hakkında “anayasayı ortadan kaldırmak” suçlaması ile ağırlaştırılmış müebbet hapis ve “casusluk” suçlaması ile 20 yıla kadar hapis cezası istiyor. Bu davanın ilk duruşması 18 Aralık’ta İstanbul’da görülecek.

Hak savunucusu Tahir Elçi’nin, 28 Kasım 2015’te başkanı olduğu Diyarbakır Barosu yönetim kurulu üyeleri ve avukatlar ile birlikte sokağa çıkma yasakları sürecinde Sur ilçesinde yaşanan çatışmalarda zarar gören tarihi eserlere dikkat çekmek için Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaparken öldürülmesi olayında, 5 yıla yakın zaman geçtikten sonra aralarında 3 polis memurunun bulunduğu dört sanığın yargılanmasına Ekim 2020’de başlandı. Tahir Elçi’nin ailesinin ve avukatlarının yoğun çabaları sonucu açılan davada sanık polis memurları, işlenen suçun ağırlığı ile orantılı olmayan “taksirle insan öldürme” suçlaması ile yargılandıkları davada yüz yüze dinlenmedi, SEGBİS yolu ile savunmaları alınmak istendi, Elçi ailesinin avukatlarının talepleri mahkemece dinlenmedi, sözleri kesildi, duruşmadan atılmak ile tehdit edildiler ve yargılamaya etkin bir şekilde katılma hakları engellendi. Bu nedenle Tahir Elçi ailesinin avukatları mahkeme heyetini reddetti. Duruşmadaki tutum, davranış ve kararları nedeni ile bağımsız ve tarafsızlığına dair ciddi endişelere yol açan mahkeme heyeti duruşmayı 3 Mart 2021’e erteledi.

CUMARTESİ ANNELERİ YARGILANIYOR

Türkiye’nin en köklü ve on yıllar öncesine dayanan hak mücadelelerinden birini veren Cumartesi Anneleri/İnsanları, 25 Ağustos 2018’deki 700. hafta buluşmasından bu yana kriminalize ediliyor. 700. buluşma güvenlik güçleri tarafından engellenmiş, Cumartesi Anneleri/İnsanları, İHD üye ve yöneticileri ile destek vermeye gelenlere tazyikli su, plastik mermi ve biber gazıyla müdahale edilmişti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nı “terör örgütlerine meşruiyet alanı açmaya çalışmak” ve “terör örgütlerinin sözcülüğünü yapmak”la itham etti. Cumartesi Anneleri/İnsanları’na yönelik yasaklama tutumu, 700. haftadan bu yana sürüyor. 700. haftaya yapılan polis müdahalesinde gözaltına alınan 46 kişi hakkında ise 18 Kasım 2020’de dava açıldı. Yargılanması istenenlerin arasında kayıp yakınları, İHD yönetici ve üyeleri var. Haklarında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”ten 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Bu iddianame kapsamında yargılama 25 Mart 2021 tarihinde başlayacak.

HEKİMLER HEDEFTE

COVİD-19 pandemisiyle ilgili hükümet politikaları ve açıklamalarıyla uyuşmayan açıklamalar yapan, hükümetin salgınla mücadele politikasını eleştiren ve salgınla ilgili gerçek durum ve rakamları açıklayan çoğu Tabip Odaları üyesi veya yöneticisi çok sayıda hekim gözaltına alındı, haklarında soruşturma açıldı.

Van-Hakkari Tabip Odası ile Mardin Tabip Odası başkanları, küresel salgına neden olan Covid-19 virüsünün yayılımıyla ilgili sorumlu oldukları iller ve halk sağlığı üzerine basına verdikleri röportajlar nedeniyle ifadeye çağrıldı. Haklarındaki suçlama, “Halk arasında korku ve panik yaratmak” olarak açıklandı.

Urfa Tabip Odası Başkanı Dr. Ömer Melik ile Genel Sekreteri Dr. Osman Yüksekyayla, Oda’nın sosyal medyadaki COVİD-19 paylaşımları nedeniyle gözaltına alındı ve haklarında soruşturma başlatıldı. Soruşturmaya konu edilen paylaşımların tamamı salgın ile mücadelede halkın ve sağlık çalışanlarının korunması ile ilgiliydi.

Prof. Dr. Kayıhan Pala hakkında, 21 Nisan 2020’de yaptığı “Türkiye’de henüz salgının tepe noktasını görmediğimizi düşünüyoruz” açıklaması nedeniyle soruşturma başlatıldı. TTB’nin bildirdiğine göre suç duyurusu yapılan savcılığın ‘görevsizlik’ kararıyla dosyayı gönderdiği Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü de hazırlanan raporun ardından soruşturmaya yer olmadığına karar verdi.

İçişleri Bakanlığı, COVİD-19 salgını nedeniyle sivil toplum örgütlerinin genel kurul yapmama sürelerini önce 1 Aralık 2020’ye, ardından bir kez daha uzatarak 28 Şubat 2021 tarihine kadar erteledi. Genel kurulların dernek faaliyeti açısından temel bir çalışma olması ve pandemi koşullarında gerekli önlemler alınarak gerçekleşmesi bazı alternatif düzenlemeler ile mümkün olabilecekken bir bütün olarak yasaklanması sivil toplum faaliyetlerine dönük bir başka müdahale halini aldı ve faaliyetlere engelleme teşkil edecek bir boyuta geldi.

Başta Kürt illeri olmak üzere pek çok ilde eylem ve etkinlik yasakları 2020’de de devam etti. Van’da Kasım 2016’dan bu yana kesintisiz 1474 toplantı ve gösteri yürüyüşü ve her tür açık hava etkinliği yasağı sürüyor. Fiili yasak ve engellemeler ise neredeyse ülke çapında ve etkili bir şekilde sürdürülüyor.

AKP’li milletvekillerin teklifiyle gündeme gelen ve derneklere üye bildirim zorunluluğu getiren kanun, 24 Mart 2020’de TBMM’de kabul edildi. Bu uygulama ile derneklere üye olanların fişlenmesinin önü açıldı ve STK’lara üye olmak isteyenleri caydırıcı bir başka engel daha oluşturuldu.

Hak ihlaline uğrayanların ve hak örgütlerinin taleplerini, çağrılarını duyurmak konusunda çok önemli bir mecra olan sosyal medya da hükümetin düzenlemek istediği bir alan olarak yeni yasa tasarılarının konusu oldu. Pandemi sürecinin başında torba yasadan son anda çıkarılan, erişim engelleme ve sansürü kolaylaştırıcı düzenlemeler içeren yasa tasarısı Temmuz 2020’de yasalaştı ve yürürlüğe girdi.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER