Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

İmamoğlu, Erdoğan’a ‘not alıyoruz’ diyerek gönderme yaptı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hatay'da yaptığı açıklamada, "Unutulmasın; hiçbir kamu yöneticisi, kimseye ihsan dağıtmıyor, kimseye iyilik yapmıyoruz. Onun için biz, vatandaşları değil, vatandaşların taleplerini, isteklerini, önerilerini not almaya devam eden yöneticiler olmalıyız" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, yaşanan 3 depremle yıkıma uğrayan kentin yeniden ayağa kalkmasının yol haritasını belirlemek üzere düzenlenen koordinasyon toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu.

Belediye başkanları, milletvekilleri, belediye bürokratlarının katıldığı koordinasyon toplantısı ve sonrasındaki açıklamalar, İBB'nin Antakya'da 35 dönüm arazi üzerine konumlandırılan Afet Koordinasyon Merkezi'nde gerçekleştirildi.

AFAD tarafından deprem sonrasında İBB olarak Hatay ile eşleştirildiklerini hatırlatan İmamoğlu, açıklamasında, 18 günlük süreçte kente yaptıkları katkıların ayrıntılı bir dökümünü sundu.

İmamoğlu, ilk 1 aylık süreç için barınma hizmetleri, kent temizliği, beslenme desteği, kış şartlarıyla mücadele, ilk yardım faaliyetleri, su ve kanalizasyon hizmetleri, doğal gaz hizmetleri, altyapı ve etüt işlerine odaklandıklarının altını çizdi.

“EN ÖNEMLİ İHTİYAÇ, ÇADIR”

Şu itibariyle bölgedeki en önemli ihtiyacın çadır olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:

*Şu ana kadar 4 bin 500'e yakın çadırı ya dağıttık ya kurduk ya depomuzda dağıtımını devam ettiriyor olacağız. Çadır sayısı, bütün belediyelerimizle birlikte 16 bine ulaştı.

*100'e yakın konteyneri bölgemizde hizmete sunduk. Halk Ekmek'inden Hamidiye Su'yuna, birçok gıda maddelerinden diğer hususlara kadar yoğun bir çalışma yürütüldü. Neredeyse günde 170 bin adet sıcak yemek dağıtımı yapılan bir kapasiteye ulaşıldı Hatay’da.

*Bağışlar, Türkiye’nin her yerinden, İstanbul başta olmak üzere yoğun bir biçimde yürütüldü ve yönetildi; buraya akıtıldı. Tabii ihtiyaçlar değişti. Bu ihtiyaç değişimine göre; hijyen paketinin, iç çamaşırının, çadırla birlikte gıda yardımının sürdürülebilir bir şekilde devamını vatandaşlarımız istedi ve bu yönde aksiyon alacağız.”

“YEREL AKTÖRLERLE KOORDİNELİ BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIYORUZ”

Kent temizliği, cenaze hizmetleri, İSKİ ve İGDAŞ'ın Hatay'daki çalışmalarıyla ilgili bilgiler de paylaşan İmamoğlu, Orhangazi ve Osmangazi vapurları tarafından sağlanan hizmetleri aktardı. Bütün çalışmalarını Hatay Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, 593 mahalle muhtarı ve yerel aktörlerle koordineli bir şekilde yürüttüklerinin altını çizdi.

“1999'DAN DERS ÇIKARTAMADIK”

1999 depreminden ders çıkartılamadığına vurgu yapan İmamoğlu, şöyle konuştu:

*Bir kısım hataları sürdürdüğümüzü, hatta bazı doğruların bile yapılmadığını, onu yerine yanlışların yapıldığını gözlemlemekteyiz. Ders çıkartmadığımız ve çok eksiğimiz olduğunu ve bunların da düzeltilmesinin şart olduğunu ifade etmek isterim.

*Geçici barınma sorunları olduğunu biliyoruz. Ama kalıcı konutların ya da yeni kurulacak şehirlerin hayallerini ortaya koyma adına bir yöneticiliği, mutlaka bu marifeti ve bu kabiliyeti vatandaşlarımıza sunmak zorundayız.

“KIRILMA ANI YAŞIYORUZ”

*Yangından mal kaçırır gibi hareket edemeyiz. Yani bu dönemi bir ‘inşaat yapmak, yapı yapmak' diye tanımladığımız anda, aslında hataları yapmaya başlamış oluruz. Ve her şeyi rant gibi bir malzeme biçimine dönüştürürsek de gerçekten insanı insan olmaktan, devleti devlet olmaktan uzaklaştırırız. Ülkemizi bu hastalıktan kurtarmak zorundayız. Bir kırılma anı yaşıyoruz.

*Kaderimizin, ortak aklın, iş birliğinin, uzmanlığın değerini bilerek iyi örülmesi şarttır. Aksi takdirde, bugün yaşadığımız acıları nesilden nesile yeniden yaşamaya devam ederiz. Ne bu topraklar bunu hak ediyor ne de insanlarımız bunu hak ediyor.

*Geleceğimizi, bilimsel ve katılımcı planlamayla, birlikte yönetim anlayışıyla, bilimsel bir organizasyon modeliyle kurmak zorundayız. 10 şehrimizin yaşadığı bu acıdan sonra, yeni bir geleceğe inşa ettiğimizde, belki de bu afette kaybettiğimiz canlara, o insanlara borcumuzu ödemiş oluruz.

ASBEST TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKTİ

Hatay'daki en önemli sorunlardan birinin enkaz meselesi olduğuna dikkat çeken İmamoğlu,
“158 bin bağımsız birimden, 124 bin bağımsız birimin yıkık, ağır hasarlı ve acil yıkılması gereken durumda olduğu nettir. Bu, 18 milyon ton metreküp civarında bir enkaza seviyesine ulaşması anlamına gelir. Bir tırın yaklaşık 18 ton taşıdığını düşündüğümüzde, tam 1 milyon sefer enkaz çalışması bu kent çevresinde yapılacaktır” bilgilerini paylaştı.

Taşınacak bazı enkazlardaki molozları asbest içerdiğine vurgu yapan İmamoğlu, bu durumun da önemli bir çevresel tehdit olduğuna dikkat çekti.

“18 milyon ton molozun geçici olarak toparlanması için, 2,5 metre yüksekliğinde 4 kilometrekare genişliğinde bir alana ihtiyacı vardır” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu:

*4 futbol sahası büyüklüğünden bahsediyoruz. Bunun en aza indirgenmesi için ve inşa faaliyetlerinin de finansmanına katkı sunması için, ayrıştırmanın sağlanması ve bir geri dönüşüm modelinin uygulanması şarttır.

*Depolama alanlarının, kent merkezine ve insan yerleşimlerine uzak, tarım alanları, sulak alanlar, çayırlar, meralar, dereler ve dere yatakları gibi üretim ve çevre açısından.

*Hatay'da mevcut moloz alan seçimlerinin kent merkezine yakın, tarım alanları üzerinde ve dere yataklarını tahrip eder nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Bu bizi üzmekte ve endişelendirmektedir.

“GERİ ÇEKİLMEYECEĞİZ”

*Bu konu AFAD’a aittir, Bu konu Şehircilik Bakanlığı'na aittir, bu konu Kültür ve Turizm Bakanlığı'na veya Ulaştırma Bakanı'na aittir, deyip geri çekilmeyiz, çekilmeyeceğiz. Hem katkı sunma çabamız olacak hem önerme hem de uyarma gayretimiz son ana kadar devam edecektir. Ara depolama alanlarında yapılacak ayrıştırma sonucunda, hacmi küçültülen molozun nihai depolama alanı için de 4 milyon kilometre kare yerine, 500 bin metrekare alana düşürüleceği gerçeği ortadadır.

*Belirttiğimiz büyüklükler, Hatay’da hasar tespitinin anlık durumuna ilişkindir. Hasar tespiti arttıkça, bu değerler ne yazık ki yukarıya tırmanacaktır. Bütün bu detaylar bundan sonraki vizyoner bir başlangıcın, pırlanta gibi bir Hatay’ın oluşması adına ve 10 kentin de bu şekilde değerlendirilmesi adına önemli bir uyarıdır, önemli bir öneridir

“YETER Kİ DOĞRU KONUTLAR ÜRETİLSİN”

Yenilenecek şehirlerin planlaması, kültürel mirasın değerlendirilmesi ve korunması konularının da önemine dikkat çeken İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

*Özellikle Hatay’ın kadim bir kent oluşu, 4 bin yıllık kent tarihine sahip oluşu, bu kentin ve diğer kentlerimizin özenli bir şekilde planlanması, önemli bir meseledir. Evet, Şehircilik Bakanlığımız, Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu konuda ana koordinatördür. Ama bu kentin yerelliği asla unutulmamalıdır.

*Sadece ve sadece, ‘Bize bina yeri gösterin ve yeni konutlar yapalım' anlayışıyla, başka bir büyük hatanın, büyük yolculuğun başlangıcı tariflenmiş olur. O bakımdan biz diyoruz ki; Hatay’ın planı, bilimsel doğrular ve katılımcılık ilkesiyle hazırlanmalıdır.

*Ve bugün çadırı ve konteynerı konuştuğumuz yerde, hemen kalıcı konutların inşası yerine, geçici prefabrik konutların üretilmesi önemli bir zarurettir. Hatay'ımızın insanı, Maraş'ımızın insanı, Adıyaman'ımızın insanı sabreder. Yeter ki daha doğru konutlar üretilsin.

*Burada tek koşul vardır: Partiler üstü bir tutumla, afet sürecinde alınacak kararların, seçim vesaire gibi takvimlere endeksli birtakım vaatlere dönüşmemesi ve bu hususta söylenecek sözlerin insanların oyuyla eşleştirilmeden; 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl sonra gurur duyacağımız temelleri attığımız şehirleri var etmenin, muhalefetiyle iktidarıyla kahramanları olmak durumundayız.”

“NOT” GÖNDERMESİ

*Kamu yöneticileri olarak talepleri dinlemeli, notları almalıyız. Not almak, yönetici için önemli bir iştir. Gereğini yapmak, çözüm üretmek, çare üretmek için not alırız. Bunu unutmamalıyız. Yöneticiler, gerçekleri dile getirenleri, kendilerini eleştirenleri fişlemek, tehdit etmek, cezalandırmak için not almaya başlamışsa, artık yöneticilerle, vatandaşların yolları ayrılmış demektir.

*Aynı hedefe doğru yürümüyor demektir. Biz, her koşulda vatandaşımızla aynı yolda, aynı hedefe doğru yürüyen yöneticiler olmak zorundayız.

*Unutulmasın; hiçbir kamu yöneticisi, kimseye ihsan dağıtmıyor, kimseye iyilik yapmıyoruz. Sadece ve sadece görevimizi yapıyoruz. Görevimizin gereğini yapıyoruz. Onun için biz, vatandaşları değil, vatandaşların taleplerini, isteklerini, önerilerini not almaya devam eden yöneticiler olmalıyız.

SAVAŞ: “KAYIP SAYIMIZ 22 BİN CİVARINDA”

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da özetle şunları söyledi:

*Deprem, üssü her ne kadar Kahramanmaraş olsa da en fazla etkiyi bizim havaalanından itibaren Ova, Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun ve Arsuz bölgesi yaşadı.

*Ve bunu yaşarken de insanlarımızın birçoğunu kaybettik. Muhtemelen şu anda kayıp sayımız 22 bin civarındadır. 30 bini aşkın da maalesef depremde yaralanan insan sayımız var. Ve hala enkaz altından çıkartılmasını beklediğimiz insanlarımız var.

*Bunlara baktığımız zaman, Hatay’ın hem resmi kurumlarında hem belediyelerinde hem diğer kurum ve kuruluşlarında muhtemelen şu anda anca sahada yüzde 10 çalışabilmekte. Çünkü bir kısmı hayatını kaybetti. Bir kısmı hala enkaz altında. Bir kısmının çok fazla cenazesi var ve bir kısmı gerçekten sakatlanan, hastalanan ve yaralanan yakınlarının peşinde hastane hastane gezmekte.

“OLDU BİTTİ İSTEMİYORUZ”

*Bu şehrin kimliğini kaybetmek istemiyoruz. Bu şehrin geleceğini de kaybetmek istemiyoruz. ‘Oldu bitti' hiçbir şey istemiyoruz. Mağduruz, ama gelecek adına bu mağduriyetimizi bir tarafa koyup, herkesle birlikte şehrin geleceğini inşa etmek istiyoruz. Bunu akılla bir yapmak istiyoruz, bilimle yapmak istiyoruz.

*1 ay sonra olsun, 2 ay sonra olsun; ama biz sağlıklı adımlar atalım istiyoruz. Tüm bunlarla birlikte, şehrin tekrardan yapılanması, programlanması, projelenmesi, 1/100.000'likten itibaren ortak akılla yapılmasının, sadece bizim şehir değil, diğer 9 şehir için de gerekli olduğunu düşünüyoruz.

*Biz, bugüne kadar çok badire atlatan bir milletiz. Ve çok sıkıntılı günlerde bir yumak olmayı bilen milletiz. Ama rahatlayınca da birbirimizin gözünü oymaktan geri kalmayan milletiz. Şu anda birlik günü, ama bu birliğin devam etmesi gerekir.

*Ekrem Bey’in de ifade ettiği gibi, bizim bu işi gerçekten de ‘3 gün sonra 3 oy daha fazla alalım' diye eksejere ederek yapmamamız gerekir. Çünkü, bizden sonraki çocuklarımıza, torunlarımıza ve gelecek nesillerimize bırakacağımız bir şehri tekrar inşa ediyoruz.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER