Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Atatürk'ün kurtuluş mücadelesi için ayak bastığı Samsun'da gördüğü manzarayı anlatan Başbuğ, Atatürk'ün "Ordu, ismi var cismi yok bir halde. Ortada bir avuç Türk’ün barındığı bir ‘ata yurdu’ kalmıştı.” ifadelerine yer verdi.
İlker Başbuğ'un 19 Mayıs paylaşımı:
Mustafa Kemal, Samsun’a ayak bastığında 38 yaşındadır. Gördüğü manzara kendi ifadesiyle şöyledir: “Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir mütareke imzalamıştır. Ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta… Ordu, ismi var cismi yok bir halde.
Büyük Harbin uzun seneleri zarfında, millet yorgun ve fakir bir halde. Millet ve ordu, Padişah ve Halife’nin hıyanetinden haberdar olmadığı gibi, o makama bağlı ve sadık. Halife ve padişahsız kurtuluşun manasını anlamak kabiliyetinde değil…
Bu inanca muhalif fikir ve görüş ortaya koyacakların vay haline! Derhal dinsiz, vatansız, hain reddolunmuş olur… Ortada bir avuç Türk’ün barındığı bir ‘ata yurdu’ kalmıştı.
12 Haziran’da Amasya’ya vardı. Mustafa Kemal, halka açık ilk konuşmasını şöyle bitirdi: “Amasyalılar! Düşmanların Samsun’dan yapacağı herhangi bir çıkartma hareketine karşı, ayaklarımıza çarıklarımızı çekerek, dağlara çekilecek, vatanımızı en son kayasına kadar müdafaa edeceğiz.
Amasyalılar galiba bu sözleri bekliyorlardı. Meydan dalgalandı. Anadolu halkıyla garip bir şekilde kaynaşıyordu. Amasya’da hava birden değişmişti. Mustafa Kemal artık yalnız değildir.Amasya’nın ünlü din adamlarından Abdurrahman Kamil, Sultan Beyazit Camii’nde şöyle konuştu: “Milletin istiklali tehlikeye düşmüştür. Bu felaketten kurtulmak için, icap ederse, vatanın son ferdine kadar ölmeyi göze almak lazımdır.Artık padişah olsun, ünvanı ne olursa olsun, onun bir hikmeti kalmamıştır. Yegane kurtuluş çaresi, halkın hakimiyeti doğrudan doğruya el almasıdır…” Amasya halkı, hatibi derin bir sessizlik içinde dinledi.Abdurrahman Kamil Hoca, halka cami minberinden sadece konuşmakla yetinmedi. Kim bilir ne kadar zamanda biriktirdiği 5 altınını, bir kırmızı mendile çıkın ederek, Milli Mücadeleye ilk yardım olsun diye, Mustafa Kemal’e sundu.
Mustafa Kemal 1919'da askerlikten istifası sonrası, her zaman dayandığı tek güç olan Türk Milletiyle bağını şöyle tanımlamıştı: “Yalnız milletin şevkat ve civanmertliğine güvenerek ve onun bitmez feyiz ve kudret kaynağından ilham ve kuvvet alarak vicdani vazifemize devam ettik” Milletiyle tek vucut olan Mustafa Kemal’i ve Türk Milleti’ni durdurabilecek artık hiçbir güç ortada kalmamıştır. Milletin kaderi, Mustafa Kemal’in kaderi ile özdeşleşmiştir. Yorgun ve bitkin, umudunu kaybetmiş bir milletten, granit gibi direnen bir millet yaratmıştır.Mustafa Kemal’in gerçekleştirdiği mucizenin sırrı işte buradadır. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun