Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, Çorum 11. Kitap Kültür Günleri kapsamında düzenlenen söyleşiye katıldı.
Ortaylı, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Fuar Kompleksi'ndeki söyleşide yaptığı konuşmada, "Türkiye büyük bir memleket oldu. Bu memleket öyle bazılarının tekrarladığı gibi son 20 senenin yok falanca partinin, filanca ideolojinin eseri falan değil. Bu, Türk Milleti’nin, Türk tarihinin kendine ait bir yoludur. O yolu izlemiş ve buraya gelmiştir. Bunun temel müesseseleri vardır. Temel müesseselere saygı duymayı öğrenmek zorundasınız" dedi.
Ortaylı, açıklamalarının devamında şöyle konuştu:
"Birincisi ordudur. Türkler bildiğimiz çağdan beri devletler kurdular bu devletlerin bir sürüsü Türklerin olmayan memleketlerde kuruldu. İran’da, Afganistan’da; Orta Asya bir zamanlar İranlılarındı.
Buraya geldiler. Burada değişti durum. Aşiretler ve kalabalıklar buralara geldiler ve dağlara bile yerleştiler. Dağlara, Yunan Roma devrinde kimse oturmaz. Bizim Türkler, aşiretler oturdular. Onun için bu memleketin adını Türk koydular. Biz koymadık. Yani biz buraya Türkiye falan demedik. İsim onlar taktılar. Çünkü dağ taş Türkçe dolu Türkçeyle anlaşıyorlar. O bakımdan böyle oldu. Burası askeri bir devlet. Orduda her zaman Türkçe konuşuldu. Başka yerde Türkçe bu kadar iyi yaşamadı. Orduda yaşadı. Onun için bu çok önemli bir müessesedir. Türkler için devlet önemlidir. Devlet uhrevi bir müessesedir. Ne olduğunu izah etmek çok zordur.
“DEVLET BİZİ BİR ARADA TUTAN ÖNEMLİ UNSURDUR”
Devlet, Türklerin hayatında çok önemli bir unsurdur. Devlet, hükümetlerin bugünkü partilerin üstünde bir kavramdır. Devletin uhrevi bir tarafı vardır. Bunu Cevdet Paşa, merhum; söyler yani Türkiye’de devlet teşkilatının kuruluşu bir kelam eseridir der bağlar. Hiçbir zaman devlet üzerindeki oluşum teorileri bundan daha iyi değildir. İki kere iki dört gibi şeyler değildir. Fizik kimyanın izahı gibi değildir. Onun için bu kelimenin manası da belli değildir. Yani Arapça ama ne anlamaya geliyor etimolojik olarak belli değil.
“DOĞU DÜNYASINDA DEVLET OLAN TEK YER BURASIDIR”
Bütün Doğu dünyasında devlet olan tek devlette burasıdır. Güneyimizde insanların orduları yok. Kendilerini savunamıyorlar. Çeteyle, gerilla harbiyle çok şey yapamazsın. Bunu da yapamıyorlar. Suriye’nin halini görüyorsunuz. Dün kurulan ordularla harp yaparsan gaddar olursun. Ordunun da kendine göre bir nizamı vardır. Bir ordu eğer ananesi kuvvetli bir orduysa bir memleketin içeresine girip istila ettiği vakit efendi gibi girer, kime ne yapacağını bilir, ona göre hareket eder ve orada adalet gelir o orduyla.
Dünyadaki büyük devletlerin küçük devletlerden farkı budur. Mesela Yunanistan ordusu küçük Asya’ya girerse rezalet çıkarır. Ama İngiliz girerse o kadar olmaz. Tahammül edilir. Fakat büyüklerin içinde de Alman ordusu girerse orada felaket olur. Çünkü Almanlar devlet ananeleri zayıf bir memlekettir. Teşkilat başka bir şey hatta iyi bürokrasi kurmak da başka bir şey. Devlet ve millet ananesi zayıf bir topluluktur. Onun için gaddar olurlar. Yani devlet haysiyetleri zayıf olur. Onun için büyük diplomatları da çıkmaz. Türklerin diplomatı çıkar her zaman.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ KALİTELİ BİR CUMHURİYETTİR”
Türkiye Cumhuriyeti kaliteli bir Cumhuriyet olarak çıkmıştır. Yoksa cumhuriyet olmakla adam olunmuyor. Onu size söyleyeyim dünya Cumhuriyet dolu, bir sürü muz cumhuriyeti var. Yani cumhuriyet sınıfında bir üst sınıfa giren insanlar var, toplumlar var. Altına düşenler var. Bu çok önemli bir şeydir. Bu milletler de düşer medeniyetleri olmasına rağmen. Mesela harptan evvel bir devletti, bir kalitesi vardır. Cumhuriyet olduktan sonra; nüfus artışıydı, şuydu buydu, savaş durumuydu düştü aşağıya, çünkü kaldıramıyor. Arjantin zenginleşen bir devletti bugün hiç de öyle değil, üçüncü dünya özellikleri gösteriyor. Türkiye bunların içinde üstte kalanlardan, bu çok önemli. Böyle devletler var. Mesela ikinci cihan harbinden sonra fakir olduğu halde üstte kalmayı bilen var, Kore Cumhuriyeti gibi. Üstte kalmayı bilen hükümetler var Hindistan gibi mesela. Bunların yapıları değişik çünkü. Bu çok fevkalade önemli bir unsur." (ANKA)