BIST 100 9.641 DOLAR 34,65 EURO 36,62 ALTIN 2.940,01
9° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

İktidar belediyelere engel olmaya devam ediyor

İktidar belediyelere engel olmaya devam ediyor

İBB mülkiyetinde yer alan tarihi Yerebatan Sarnıcı giriş yapısı ve Talat Paşa Konağı'na herhangi bir mahkeme kararı olmamasına rağmen Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından el konulduğu bildirildi. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İBB’nin elindeki müzelerin tamamına el konulma ihtimali olduğunu söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) mülkiyetinde yer alan tarihi Yerebatan Sarnıcı giriş yapısı ve Talat Paşa Konağı'na herhangi bir mahkeme kararı olmamasına rağmen Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından el konulduğu bildirildi. İBB yaşanan fiili durumu mahkeme taşıma kararı aldı.

İBB tarafından restorasyon çalışmasında son aşamaya gelinen Yerebatan Sarnıcı girişi ile Talat Paşa Konağı, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Devirle birlikte yapılar, Galata Kulesi ve Taksim Gezi Parkı’nda olduğu gibi yargı kararı olmadan İBB’den alındı.

İBB Genel Sekreter Yarımcısı Mahir Polat, yapıların el değiştirmesine gerekçe gösterilen vakıflar kanunu ve belediye mülkiyetinden alınan yapılarla ilgili açıklama yaptı. Vakıflar Kanunu’nun mülkleri İBB’den alacak yapıya ve ruha sahip olmadığını söyleyen Polat, uygulamanın tarihsel bilgiden yoksun olduğunu belirtti. Polat, Kültür varlığı olması şartı aranmasına rağmen, yasaların yorumlanarak Yerebatan Sarnıcı giriş yapısı ve Talat Paşa Konağı’nın mahkeme kararı olmaksızın tapu müdürlüğüyle, Vakıflar Bölge Müdürlüğü arasındaki yazışmayla İBB’den alındığını açıkladı.

"UYGULAMA EL KOYMAYA DÖNÜŞTÜ"

Uygulamaların tarihi gerçeklikten uzak olduğunu söyleyen Polat, Talat Paşa Konağı devrinin yorumlamanın ötesine geçerek bir el koymaya dönüştüğünü söyledi. Uzun süredir devam eden restorasyon çalışmasıyla ayakta tutmaya çalışılan Yerebatan Sarnıcı’yla ilgili de benzer bir ihtimalin ortaya çıktığını belirten Polat, “Kararnamenin neyi hedeflediği ve kapsadığını bilmek mümkün değil. Ama şunu söyleyebiliriz ki; artık İBB’nin diğer kamu kuruluşlarının elindeki bütün müzeler ani bir kararla devredilebilir durumdadır” diye konuştu.

"YEREBATAN SARNICI MİLLİ SARAYLAR KAPSAMININ DIŞINDA"

İstanbul’da sıklıkla Yerebatan’ın ‘saray’ olarak anıldığını hatırlatan Polat, “Kültür alanını yöneten dostlarımıza buradan çağrımızdır. Sarnıçla ‘saray’ı karıştırmasınlar. Bunun gerçek adı Yerebatan Sarnıcı’dır. Bizanslılar devrinde yapılmıştır. Dolayısıyla milli sarayların kapsamına alınacak bir statüde değildir. Umarım böyle bir tasarruf ve böyle bir uygulama olmayacaktır” dedi.

“UMARIM TUNUSLU HAYREDDİN PAŞA GİBİ OLMAZ"

İstanbul için tarihi önemdeki Yerebatan Sarnıcı önünde açıklama yapan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Yerebatan Sarnıcı'nın işleyişi nasıl etkilenecek ve ziyaretçi girişi nasıl olacak?” şeklinde soruya Polat, şu cevabı verdi:

“Yerebatan Sarnıcı'nın bir kısmını el konulmuş durumda. Restorasyon kapsamında da kullandığımız yapılar. Biz restorasyon sürecimizde bu alanları kendi programımız içinde değerlendirmeye devam ediyoruz. Biz Yerebatan Sarnıcı’ndaki bu son gelişmenin süreci etkilememesini umuyoruz. Fakat daha önce başka yerlerde el koymalardan sonra Tunuslu Hayreddin Paşa örneğinde olduğu gibi. İBB kullanıyordu. Vakıflar Genel Müdürlüğü burayı tahliye ettirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi kendi yaptığı binada kiracı olarak bile duramamıştı. Umarım Yerebatan da böyle bir süreci konuşmuyoruzdur.”

"DAVALARIN TAMAMI İBB'NİN MÜLKLERİNİ GERİ KAZANMASIYLA SONUÇLANACAK"

"Hukuki girişim olacak mı bu vakıfların devri kararına karşı?" sorusuna ise Polat, şu yanıtı verdi:

"“Tabii bu tıpkı Gezi Parkı, Galata Kulesi ve diğer örneklerde olduğu gibi. haksız bir uygulama olduğundan tekrar mülkümüze iadesi istenecek. Uzun süreçli davalardır bunlar. Galata Kulesi gibi binanın bir vakıf tarafından yapılıp yapılmadığını ispat etmek çok kolay. Mahkeme süreçleri devam ediyor. Henüz bilirkişilik raporları ve yerinde incelemeler gibi süreçler de devam ediyor. Ama hiç şüphemiz yok. Bu davaların tamamı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin tekrar mülklerini geri kazanmasıyla sonuçlanacak.”

Polat, "Cumhurbaşkanlığının kararnamesinde İBB'ye ait yerlere el koyma var diyebilir miyiz?" şeklindeki soruya, "Müzecilik geçmişi içerisinde en köklü müzeler, İstanbul'da ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki müzeler. Dolayısıyla bizim uhdemizdeki önemli müzelerin tamamı bu kapsamda muhatap alınabilecek durumda" ifadelerini kullandı.

Polat, "Mali olarak müzelerin getirisi neydi? İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu kararnameyle beraber nasıl bir kayıp yaşayacak?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

"Esaslı bir kültürel miras restorasyonunda kullanacağımız kaynağın kaybı anlamına geliyor. Bu çünkü buralardan gelen gelirler İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kentteki diğer kültür varlıkların onarımında kullanılıyordu. Son verilerde 1,6 milyon yıllık seyahatçisi vardı. Yeni sergi programıyla biz bu hedefi üç milyona çıkarmıştık… Galata Kulesi'ni biz kaybettiğimiz zaman sadece yapıyı kaybetmedik. Oradan gelecek gelirleri de kaybetmiş olduk. İki yıldır Galata Kulesi'nden, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bir gelir kazanamıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne büyük ekonomik kayıplar yaratan alanlar durumunda."