Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

İkinci turun puslu havası: Çözülmeye muhtaç bir ekonomik kriz

Ünlü ekonomist Yağız Kutay Işık, bugünkü köşe yazısında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna ilişkin ekonomideki sorunlara dikkat çekti. Işık, 'Sadece ilk tur sonucu CDS’in 700’lere dayanmasının sebebi bu ekonomi yönetimi. Kendi yatırımcısına tuzak kuran ekonomi şürekası nasıl oluyor da kendi ayağına sıkıyor?' ifadeleriyle AKP iktidarının tutarsız politikalarını eleştirdi.

Ünlü ekonomist Yağız Kutay Işık, bugün kaleme aldığı köşe yazısında Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turuna giderken siyasetin gölgesinde kalan ekonomik krize dikkat çekti.

Merkez Bankası'nın tartışmalı kararlarına dikkat çekerek iktidarın para politikalarını eleştiren Işık, "Önümüzdeki seçimi kazanan ayriyeten çözülmeye muhtaç bir ekonomik kriz de kazanmış olacak" değerlendirmesini yaptı.

Yağız Kutay Işık'ın yazısı şöyle:

14 Mayıs sonrası ülkenin gözü kulağı 2. tur stratejilerinde. Seçim öncesi olası simülasyonlarda ilk hamle Kılıçdaroğlu’ndan geldi. “Soğandan S. Oğan’a geçti.” Geçmişten çok geç de olsa ders çıkartan muhalefet liyakat eksikliğini kendi içinde gördü, AKP ise “zaferimsi” bir açıklamayla ikinci tur öncesi psikolojik avantajı almaya çalıştı.

Önümüzdeki seçimi kazanan ayriyeten çözülmeye muhtaç bir ekonomik kriz de kazanmış olacak. Dolar kuru baskılanmaya devam edecek mi? KKM ne olacak, resmi veri olmayan BOTAŞ ve Gazprom doğalgaz anlaşması gibi sualler de kafamızda dönen başka problemler.

“Atı alan Üsküdar’ı geçti” cümlesi 2017 referandumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullandığı tabir olarak tarihe geçti. 28 Mayıs’a ramak kala ekonomi röntgeni ne halde? Ekonomi yönetimi atı da Üsküdar’ı da KKM’ye koymuş durumda.

Liralaşma stratejisi mi?

Son yılların sembol sözlerinden:

Tek Millet.

Tek Bayrak.

Tek Vatan.

Tek Devlet.

Artık buna “Tek Yatırım aracını” da ekleyebiliriz. Haberimizi inceleyelim:

“TCMB nakit avans ve kredili mevduat hesabı kredilerine yönelik menkul kıymet tesisi sınırlamasında 15 bin liranın üzerini dikkate alacağını ifade etti.”

Aylar önce kredi çekerken el altından sopa gösterir gibi krediyle döviz alırsanız yatırım yaparsanız şöyle yaparız sizi tehdidinden sonra, seçime 12 gün kala dövizin artışına ket vurmak için kırk takla atmaktan başka çare kalmaz.

Merkez Bankası yukarıda yazdığım kararından bir gün içinde döndü. Çok da şaşırmadım doğrusu. Zira Sinan Oğan’ın isteklerine boyun eğmeyeceğim dedikten birkaç saat sonra Dolmabahçe’de görüşme yaptı Cumhurbaşkanı Erdoğan. Rahmetli Demirel’in “Dün dündür bugün bugündür” lafını değiştirsek mi? Artık sabahtan akşama karar değişebiliyor.

Bütün olanlara rağmen Merkez’in bankalara baskısı devam ediyor. Vay efendim çok kredi açma, kredi niye bu kadar düşük, biraz yükselt gibi ültimatomlar vererek insanları yerli ve milli yatırım aracımız, liralaşma stratejinin en önemli taşı namıdiğer KKM’ye kibarca yönlendiriyor.

Kur korumalı en nihayetinde finansal bir enstrümandır, para politikası yapamazsınız. Bu arada liralaşma demişken yabancı mevduat ve KKM toplamı bütün piyasanın %62’sine karşılık. Başka bir deyişle dolarizasyon 2/3’ten daha fazla.

Az evvel değindiğim dolarizasyonun yanı sıra birazdan bahsedeceğim çoklu kuru ve bizleri götürebileceği yerleri izah etmek gerekir.

Dolarizasyon, bir ülkede yerel para birimi yerine yabancı bir dövizin kullanılması anlamına gelir. Bu durumda, ülkede iki farklı para birimi bir arada kullanılır. Yerel para birimi ve döviz, her ikisi de kabul edilen ödeme araçlarıdır. Bizde böyle bir durum olmasa da gidişat oraya doğru.

Piyasada oluşan çoklu kur, bir ülkede farklı kur oranlarının aynı anda mevcut olduğu bir durumu ifade eder. Genellikle döviz kurlarının serbestçe dalgalanmasına izin verilmeyen veya kısıtlandığı ekonomik ortamlarda ortaya çıkar. (bkz. TCMB)

Serbest piyasa koşullarında oluşan farklı döviz kurları kullanılabilir. Bu paralel döviz kurları genellikle resmi kurdan farklı olabilir ve serbest piyasa koşullarında arz ve talebe göre belirlenebilir.

Özetle, dolarizasyon, ikili bir para sistemi oluşturur ve iki para birimi bir arada kullanılabildiği durumlar olabilir. Ancak, ekonomik sorunlar veya kur yönetimindeki problemler ikili kur sistemini çökerteceğinde tam bir dolarizasyona veya tek bir para birimine geçiş olabilir. Biz ne zaman bunu bırakacağız veya bırakmak zorunda kalacağız?

Arjantin çoklu kur oluşumundan uzun süre başı ağrıyan bir memleket. Ülkemizde özellikle son 1 ayda yoğunlukla çoklu/ikili kur haberleri geliyor. Kapalıçarşı’da ve bankalarda başka, bazı şirketlerde de bambaşka kurdan dolar alış satış yapılıyor.

Döviz işi araba piyasasına benzemeye başladı. 1 milyonluk 0 arabanın bir eski kasası sahibinde “doktordan, öğretmenden” temiz başlığıyla 1.2 milyona alıcı buluyor. “Dolar 19,50 ama bulamıyorsun ki piyasada abi, ben mesela bugün 21’e aldım…”

TCMB net döviz pozisyonu -76 milyar dolara gelmek üzere. Zira net döviz rezervi son 21 yılın dibinde. Hatta seçim ikinci tur derken seçimden sonraki 3 günde hemen 2 milyar dolar aradan çıkarıldı. Merkezin döviz kâğıt para stoğu yılbaşından beri yarıdan fazla insi. Öte yandan altın rezervleri sadece birkaç aylık periyotta 600 tondan 414 ton seviyesine düştü. Ne de olsa turizm sezonu yaklaşıyor. Koş Merkez koş…

Faiz sebep, enflasyon sonuç

Sahi Nas vardı bir ara. Faizle nasıl başa çıkılır tüm Dünya’ya gösteriyorduk. Politika faizini epeyce indirdik, %8,50’a kadar geldi. Peki diğer faizler? Mevduat faizi %42 bireysel kredi faizi de %52. Elhamdülillah üstesinden gelmişiz bu faiz belasının.

Gençlerin Babala TV’ye çıkan AKP’li olarak bildiği Metin Külünk, Merkez Bankası’nı seçim öncesi finansal operasyon çekmekle suçladı. Kimseye suç atmaya gerek yok. Sadece ilk tur sonucu CDS’in 700’lere dayanmasının sebebi bu ekonomi yönetimi. Kendi yatırımcısına tuzak kuran ekonomi şürekası nasıl oluyor da kendi ayağına sıkıyor? Bu denli güvensizliğin tek müsebbibi; tüm teamülleri yok sayarak yetkiyi mutlakıyette toplayan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi. Laf dinlemeyen başkanı görevden alma yetkisini veren yeni sistem nasıl oluyor da kendi içindeki operasyona seyirci kalıyor?

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER