H.H., suç tarihi olan 2010 yılında yurt dışına çıkmış ve mahkeme kırmızı bültenle arama kararı çıkarmıştı. Üç yıl önce yakalanan H.H., ifadesi alındıktan sonra yurt dışı yasağı konularak, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Ortaköy'de kendisi de iki çocuk sahibi olan H.H., eşi öldüğü için çocuklarıyla yalnız yaşayan S.P. ile komşuydu. İddiaya göre, H.H. ile S.P. arasında ilişki vardı. H.H. komşularının evlerine sık sık geliyor, para ve ailesel konularda yardımcı oluyordu.
Olay tarihinde 28 yaşında olan B.E. ve 16 yaşındaki B.P. isimli kız kardeşler ifadelerinde, H.H.'ye baba şefkati hissettikleri, 'amca' diye seslendiklerini anlattı.
H.H.'nin cinsel organına sprey sıkarak, büyük kız kardeş B.E'ye, birden fazla ve bazen de döverek, 16 yaşındaki B.P'ye ise cinsel organını ve göğsünü lehim aletiyle dağlayıp cinsel saldırıda bulundu.
KIRMIZI BÜLTEN KARARI ÇIKARILDI
Kızların psikolojisinin bozulması ve bu nedenle hastaneye gitmeleri nedeniyle durumu öğrenen annenin şikayeti üzerine, savcılık soruşturma başlattı. Savcılığın yakalama kararı çıkardığı H.H.'nin yurt dışında olduğu belirlendi.
H.H. hakkında 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'Nitelikli cinsel saldırı' suçlarından dava açıldı. Savcılıktan sonra mahkeme de 23 Şubat 2011 tarihinde yakalama kararı çıkardı. H.H. hakkında 15 Temmuz 2015 tarihinde kırmızı bülten kararı çıkartıldı.
ÜÇ YIL ÖNCE YAKALANDI
Pandemi döneminde Artvin Hopa'da 21 Ekim 2020 tarihinde yakalanan H.H., savunmasında 2010 yılında yurt dışına çıktığını belirterek, 10 yıl önce kızların annesi S.P ile karı-koca hayatı yaşadıklarını iddia etti.
H.H., her iki kıza da cinsel saldırıda bulunmadığını söylerek, "Şikayetçilere yardım ettiğim halde, anne ve kızları savurgan bir hayat yaşıyorlardı. Namuslu bir hayat yaşamaları halinde kendi aileme baktığım gibi bakacağımı, aksi halde burunlarından getireceğimi söyledim. Ayrıca mağdure B.E'ye paralarını biriktirerek altın almalarını telkin etmiştim. Benim sözümü dinleyerek 35 Cumhuriyet altını almıştı. Yine 5.5 dönüm arsayı mağdure B'ye verdim. Küçük kıza da derslerinde başarılı olması için özel öğretmen tuttum. Bu yaşam tarzlarına itiraz ettiğim için, böyle bir suçlama yöneltmiş olabilirler" iddiasında bulundu. Mahkeme, ifadesi alınan sanık hakkındaki yakalama kararını kaldırarak yurt dışına çıkış yasağı koydu.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık H.H. katıldı. Şikayetçileri ise avukatları temsil etti. Anne ve iki kızı adına söz alan avukatları, davanın 10 seneyi aşkın süredir devam ettiğini belirterek sanığın cezalandırılmasını talep etti.
BERAATİNİ İSTEDİ
Sanık H.H. ise suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek "Olaylar yalan ve düzmecedir. Suçsuzum, beraatimi isterim" dedi. Son sözü sorulan sanık, "Interpolle arandığımı bilmiyordum. Her iki suçtan da beraatimi isterim. Her iki kızı da annelerinin çizgisinde hareket etmektedirler" diye konuştu.
İYİ HAL İNDİRİMİ YAPILMADI
Mahkeme heyeti, sanık H.H.'yı, mağdur olan S.P'ye karşı 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 17 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Sanığın yargılama sürecinde uzunca bir süre yakalamayla aranmış ve dosya sürüncemede kalmış olması nedeniyle ve pişmanlığına ilişkin bir davranışının görülmemesi nedeniyle takdiri indirim uygulanmasına yer olmadığına karar verildi.
Sanık H.H., mağdure B.E'ye 'Nitelikli cinsel saldırı' suçundan ise 11 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme sanığın aldığı ceza miktarı, geçmişte uzun dönem yakalama emriyle aranmış olması, bu kapsamında ev hapsinin yeterli adli kontrol sağlamayacağına kanaat getirerek, tutuklanmasına hükmetti.
Sanık hakkındaki ev hapsini kaldıran mahkeme, salonda bulunan H.H'nin tutuklanmasına karar verdi.