BIST 100 9.916 DOLAR 34,15 EURO 38,05 ALTIN 2.885,48
22° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

İki kardeşe teşhis konulamıyor: Kan kusuyorlar, derileri dökülüyor

İki kardeşe teşhis konulamıyor: Kan kusuyorlar, derileri dökülüyor

Aydın İncirliova’da yaşayan üç buçuk yaşındaki Yusuf Semen ile bir buçuk yaşındaki kardeşi İkranur, kan kusuyor, kanlı dışkı yapıyor. Üniversite ve Araştırma hastanelerinde hastalıklarına bir teşhis konulamayan ve tedavi uygulanamayan çocuklar günden güne eriyor.

Aydın'ın İncirliova ilçesinin Gerenkova Mahallesinde yaşayan inşaat işçisi İbrahim ve Ceylan Semen (24) çiftinin üç çocuğundan üç buçuk yaşındaki Yusuf ile bir buçuk yaşındaki İkranur kan kusuyor, kanlı dışkı yapıyor ve derileri dökülüyor.

Özel doktorlardan, üniversite hastanelerine kadar gittikleri hiçbir sağlık kuruluşunda hastalıklarına çözüm bulunamıyor. Çocuklarının her geçen gün eridiğini gören anne ve baba “Moralimiz ve ekonomimiz bitti. Sağlık Bakanlığı’ndan bizi görmesini, duymasını bekliyoruz” diyor.

ÜNİVERSİTE HASTANELERİ ÇARESİNİ BULAMADI

Yusuf'un hastalığının doğduğundan 4 ay sonra başladığını söyleyen baba İbrahim Semen, şunları aktardı:

''Kanlı kusma, kanlı ishal, deride döküntüyle başladı. Bu yaşına kadar Adnan Menderes Üniversitesi, Tepecik Araştırma Hastanesi, İzmir Ege Üniversitesi, İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hastanesi dahil gücümüzün yettiği tüm hastanelere gittik.

Cerrahpaşa'da 28 gün boyunca gözetim altında tuttular. 20 gün boyunca çocuğa sadece mama verildi. Tedavileri sonuç vermeyip rahatsızlığı devam edince pandemi nedeniyle taburcu ettiler.''

Yusuf'un hastalığına çare bulmayan aile bir ay önce bir buçuk yaşındaki kardeşi İkranur’da da aynı rahatsızlıkların başlamasıyla ikinci şoku yaşadı.

BÜYÜK KARDEŞ DE HASTALANACAK

Doktorların ifadesine göre 5 yaşındaki Muhammed Furkan'ın da aynı hastalığa yakalanmasının kaçınılmaz olduğunu belirten çaresiz baba İbrahim Semen;

''Doktorlar hastalığın ne olduğunu bilmiyor, sadece alerji diyorlar. Ama bu alerjinin de hiçbir tedaviyi kabul etmediğini söylüyorlar.

Çocuklar ne yerlerse çıkarıyorlar. Bu nedenle hiçbir şey yiyemiyorlar. Çocukları pandemi nedeniyle hastaneye kabul etmiyorlar.

İkranur'a acil durumda bizim yapmamız için bir iğne verdiler. Eğer kriz olursa ambulansı bile beklemeden iğneyi yapmamız gerekiyormuş.''

'SAĞLIK BAKANLIĞINDAN DESTEK BEKLİYORUZ'

Çocuklarının günden güne eridiğini, kendilerinin de ümitsizliğe kapıldığını söyleyen baba şunları şöyledi:

''Biz Yusuf için üzülürken, küçük kızımızda da hastalık başladı. Doktorlar büyük oğlumuzun da hastalanacağını söylüyor.

Biz artık tükendik. Moral tükendi, ekonomi tükendi. Sağlık Bakanımız ve Üniversitelerden destek bekliyoruz.

Biz sadece çocuklarımızın iyileşmesini istiyoruz. Sesimizi Bakanımız Sayın Fahrettin Koca'nın duymasını bekliyoruz. Çaresiz kaldık.''