Sözcü'den Gamze Bal'ın haberine göre, bankaların döviz işlemlerinde alış-satış makasının 1,1 lirayı aşması, ihracatçının maliyet hesabı yapamamasına yol açtı.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan, dövizde alış ve satış kuru arasındaki farkın açılmasının ihracatta belirsizlik yarattığını, fiyat belirlemekte güçlük çektiklerini ve uzun vadeli bağlantılar yapamadıklarını söylerken; Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Jak Eskinazi de, döviz kurunda makasın açılmaya devam etmesi durumunda ihracat pazarlarında kayıplar yaşanabileceğinden endişeli olduklarını anlattı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat ise, son haftalarda döviz işlemlerinin bankalardan Kapalıçarşı’ya kaymasında ihracatçıların da önemli bir talebi olduğunu söyleyerek, “Resmi kur ile Kapalıçarşı arasındaki kur farkının yüzde 5’e çıkması sonrası birçok ihracatçı, dövizi fiziki olarak gidip Kapalıçarşı’da bozduruyor” diye konuştu.
ALIŞ-SATIŞ FARKI 1,1 TL’Yİ AŞTI
Bu ayın ilk haftasında döviz kurlarında bankalar ile Kapalıçarşı arasındaki fark açılmaya başlamıştı.
8 Nisan itibarıyla herhangi bir bankada dolarını TL'ye çevirmek isteyen bir vatandaş 19,02 civarında bir kurla karşılaşırken, Kapalıçarşı'da bu rakam 19,66'ya kadar yükseliyordu.
Dün ise, bankalar arası dolar/TL kuru, 19,40 seviyelerinden işlem görürken Kapalıçarşı'da 20,37 alış ve 20,51 satış fiyatıyla işlem gördü.
Bugün öğlen saatlerinde ise bankalarda dolar/TL için alım fiyatı 19,39-19,40 seviyelerinde seyrederken satış seviyeleri ise 20,52’ye kadar çıktı ve alım ve satım arasındaki fark 1,1 TL’yi aştı.
Yani Merkez Bankası’nın belirlediği gösterge niteliğindeki dolar kuru bugün itibarıyla alış için 19,39, satış için 19,42 seviyelerinde olsa da ihracatçılar da dolar alırken bankalarda açılan döviz kuru makasıyla karşı karşıya kalıyor.
İhracat gelirlerinin yüzde 40’ı Merkez Bankası’na satılırken de, bu işlem, TCMB’nin belirlediği satış kurunun yüzde 2 üzerinden yapılıyor.
Ancak piyasada bazı bankalarda dolarda alış kuru ile satış kuru arasındaki makas yüzde 5'e yaklaşınca, ihracatçıya sunulan yüzde 2 avantajı büyük oranda kaybedildi. Bu yüzden ihracatçı da dövizi fiziki olarak bozdurmak için Kapalıçarşı’nın yolunu tuttu.
MAKAS YÜZDE 5’E ÇIKINCA KAPALIÇARŞI’NIN YOLUNU TUTTULAR
TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat ise, “Kurun baskılanmasından dolayı Uzak Doğu ülkeleriyle rekabet şansımızı kaybettiğimizden yakınıyorduk ve kurun reel değerinin 24-25 seviyesinin altında olmaması gerektiğini söylüyorduk. Ekonomi yönetimi bu durumu, ihracatçıların bozdurduğu dövizin, bankaların açıkladığı döviz fiyatının yüzde 2 üzerinde bir bozmayla telafi etmeye çalıştı. Ancak makasın açılması sonrası bunun cazibesi kalmadı” dedi.
Resmi kur ile Kapalıçarşı arasındaki makasın yüzde 5’e çıkması sonrası ihracatçının yine zarar ettiğini söyleyen Fayat, “Birçok ihracatçının dövizi fiziki olarak gidip Kapalıçarşı’da bozdurmak istemesiyle ilgili talep oluşmaya başladı son birkaç hafta içinde” dedi ve şöyle devam etti:
“Her firmanın nakit akışına göre farklılık göstermekle birlikte, ihracatçının ülkeye getirdiği zaman mecburen bozulması gereken kısmın haricindeki dövizi, fiziki olarak Kapalıçarşı’da bozdurmak gibi bir eğilimi başladı.”
İTHALAT YAPAN İHRACATÇIYI DAHA ÇOK ETKİLİYOR
Döviz kurundaki alım satım makasının açılmasının özellikle ithalata dayalı ihracat yapanları daha çok etkilediği bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Jak Eskinazi, “Son günlerde ihracatçıların bu duruma yönelik şikâyetleri arttı. Tarım sektöründeki ihracatçılar bile sıkıntılar yaşıyor. Örneğin ayçiçek yağı ihraç eden arkadaşlarımızdan epey şikâyet aldık. İhracat yapamaz hale geldiklerini söylüyorlar” dedi.
‘DÜNYADAKİ MARJ BELLİ, MÜŞTERİ ŞAŞKINA DÖNÜYOR’
“Böyle giderse mal satamazsınız, ihracat pazarınızı kaybedersiniz” diyen Eskinazi, “Çünkü dünyadaki ham madde fiyatları belli, sizin fiyatların üzerine böyle bir marj yüklendiği zaman otomatik olarak müşteriler şaşkına dönüyor” diye konuştu.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan da Eskinazi gibi, alım ve satım kurunda açılan makasın daha da açılmaya devam etmesi halinde ihracat pazarlarında kayıplar yaşanabileceği konusunda endişeli.
‘İHRACATÇI YARININI GÖRMEDEN İMZA ATMAK ZORUNDA’
“İhracatçı yarınını görmeden bazı işlere imza atmak zorunda kalıyor. Zaten kurun baskı altında tutulması nedeniyle kârlarımızdan fedakârlık ederek ihracat pazarlarımızı elimizde tutmaya çalışıyoruz” diyen Gürdoğan, “Her ne kadar kur baskı altındayken ihracat artarak devam etse de istenilen seviyeye çıkılmamasına neden oluyor. Tüm bunlar ve döviz kurlarındaki makasın açılması ihracatçı için bir handikap” dedi.
Gürdoğan, “Her ihracatçının aynı zamanda iyi bir muhasebeci olması lazım bu işlerin altından kalkabilmesi için. Bu kadar karmaşık bir sistemde ihracatın devam ediyor olması bile bana göre mucize” ifadelerine yer verdi.
2 MİLYAR DOLARLIK KAYIP BEKLENTİSİ
Öte yandan, seçim öncesinde dolar kurunda sert artış istemeyen TCMB, döviz piyasasına sıkı gözetim uygularken, ihracatçılar ise sadece baskı altında tutulan döviz kuru nedeniyle yıl sonunda ihracatta 2 milyar dolarlık kayıp bekliyor.
Şeref Fayat, bu senenin sonuna kadar şu anki gibi bir para politikasıyla kurun baskılanmaya devam etmesi halinde ihracatta en az yüzde 10 gerileme beklediklerini söyleyerek, “Bu da güncel rakamlarla 2 milyar dolar daha az ihracat yapmamız anlamına gelir” dedi.
Fayat, kurun baskılanması nedeniyle rakip ülkelerle rekabetin nasıl kaybedildiğini şöyle özetledi:
“Bizim mesela 14 Euro’ya yaptığımız malı, Uzak Doğu 12 Euro’ya yapar, biz yüzde 20 daha pahalı olurduk ama ihracat yaptığımız ülkelere olan coğrafi yakınlığımız, esnek üretim yapımız vs nedeniyle siparişleri biz alırdık.
Halihazırda aradaki fark 14 Euro -10 Euro olunca, elimizdeki siparisler Bangladeş, Pakistan, Vietnam, Kamboçya ve Çin’e kaymaya başladı.
İşlerin durgunluğu kur baskılandığı için daha pahalı hale gelmemiz. Doğal olarak kimse yüzde 40 pahalı ödeme yapmak istemiyor. Kurun reel değerinin 24-25 seviyelerinin altında olmaması lazım.”