Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

'İdrarımızı içip çiçek, toprak, sünger yiyerek hayata tutunduk'

Hatay'da çöken hastanenin enkazından 261 saat sonra kurtarılan 26 yaşındaki Mehmet Ali Şakiroğlu, ''Önce çiçeği sonra nemli toprağı, daha sonra da yanımızdaki sedyenin süngerlerini yiyip, daha sonrasında idrarımızı içtik'' dedi.

Gaziantep'in İslahiye ilçesi ile Hatay sınırında bulunan Esenler köyünde yaşayan Mehmet Ali Şakiroğlu'nun 9 aylık bebeği Aziz Yusuf, 5 Şubat'ı 6 şubata bağlayan gece aniden rahatsızlanınca Antakya'daki özel bir hastaneye götürüldü.

Aziz Yusuf, vücudunda enfeksiyon şüphesiyle hastanenin 8. katındaki yoğun bakım ünitesine anne Necla Nur Şakiroğlu ile birlikte yatırılırken, baba Mehmet Ali Şakiroğlu ise arabadaki biberonu almak için dışarı çıkmak üzere lobiye indi. Bu sırada deprem meyana geldi ve 8 katlı hastane çöktü. Hastanenin en üst katı olan 8. kattaki yoğun bakım ünitesinde olan anne Necla Nur ve çocuğu Aziz Yusuf 6 saat sonra kurtarılarak tedavi edilmek üzere Gaziantep'e gönderildi.

“ÜMİDİMİZİ HİÇ YİTİRMEDİK”

Hastanenin giriş katında enkaz altında kalan 26 yaşındaki Mehmet Ali Şakiroğlu, enkaz altında yaklaşık 2 metrekarelik bir yaşam alanında, o sırada yanında bulunan ve ayakları kolon altında sıkışan laborant 33 yaşındaki Mustafa Avcı ile birlikte hayatta kalma mücadelesi verdiklerini belirtti.

Enkaz altında kaldıkları yerde bir sedye ile lobi koltuğu bulunduğunu ve bunların altında kaldıkları için kurtulduklarını belirten Mehmet Ali Şakiroğlu, 261 saat süren dehşeti SÖZCÜ'ye anlattı:

“ÇİÇEK YEDİK, İDRARIMIZI İÇTİK”

Depremin ardından bir anda kendilerini enkazın altında bulduklarını ve kapkaranlık bir alanda kaldıklarını belirten Şakiroğlu, o anları şöyle anlattı:

“Yanımdaki 261 saatimizi beraber geçirdiğim Mustafa Avcı ile konuşmaya başladık. Ayaklarının kolon altında kaldığını söyledi. Kendimi kurtarıp, ona destek olmaya çalıştım. Birkaç gün sonra acıktık. Bulunduğumuz yerde lobi çiçeği vardı.

Önce çiçeği sonra nemli toprağı, daha sonra da yanımızdaki sedyenin süngerlerini yedik. İdrarımızı içtik. Günler sonra helikopter ve iş makinası çalışma seslerini duymaya başladık. Kader arkadaşım laborant Mustafa ile hep dua ettik. Bir boşluktan serin ve temiz hava geliyordu. Ümidimizi hiç yitirmedik. Kurtulup, ailemize kavuşacağımız günleri düşündük. Benim tek düşüncem eşim ve oğlumun enkaz altında kalma endişesiydi.”

“DOKTORA BABAM, EŞİM VE ÇOCUĞUMU SORDUM”

Enkaz altından çıkar çıkmaz ambulansla Mersin Devlet Hastanesi'ne sevk edilen ve doktorların birkaç gün sonra taburcu edileceğini açıkladığı Mehmet Ali Şakiroğlu, ambulansta kendine gelir gelmez yanındaki doktora babası, eşi ve çocuğunu sorduğunu belirterek şöyle devam etti:

“Doktor, ağabeyimi aradı. Deprem sırasında bizimle birlikte olan ancak son anda kurtulmayı başaran babamı, eşimi ve çocuğumu sordum. Hepsinin iyi olduğunu ve çocuğumun tedavi için hastaneye kaldırıldığını öğrenince sanki dünyaya yeniden geldim. Allah'ım beni çocuğuma, hamile eşime yeniden bağışladı. Enkaz altında Kuranı Kerim okuyup dua ettim. Allah kimseye bu acıları yaşatmasın.”

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER