Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

İçişleri Bakanlığı'ndan 'Çubuk' raporu

İçişleri Bakanlığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şehit cenazesinde uğradığı saldırı hakkında rapor hazırladı. Bakanlık, "CHP raporunun mağdur ettiği kişilerin sesi olmak için yapılmıştır" ifadelerini kullandı.

CHP'nin, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çubuk'ta uğradığı saldırıya ilişkin hazırladığı raporla ilgili İçişleri Bakanlığı'ndan dikkat çeken bir açıklama geldi. İçişleri Bakanlığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara’nın Çubuk ilçesindeki şehit cenazesinde gerçekleştirilen saldırı hakkında ‘CHP´nin Çubuk Raporundaki İddialara İlişkin Gerçekler’ başlıklı 12 bölüm, 53 maddelik bir rapor yayımladı. Bakanlık raporunda, şu ifadelere yer verildi:

“Olay, siyasi mülahazalarla gerçeğinden farklı gösterilmeye çalışılmaktadır. Şehit cenaze töreni, Şehit yakınları, mahalle (eski köy) halkı ve güvenlik güçleri rencide edilmektedir. CHP tarafından hiçbir kanunsuz eyleme katılmayan vatandaşımızın üzerine gidilmekte, ‘adalet’ terazisinin ayarları zorlanmakta, masuniyeti koruyan ulusal ve uluslararası hukuk yok sayılmaktadır.”

CHP, Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyı raporlaştırdı.

“SOMUT VE TEYİT EDİLMİŞ BELGELERE DAYANDIRILARAK ORTAYA KONMUŞTUR”

Raporda ayrıca şu ifadelere yer verildi:

“Bu çalışmada; CHP’nin metninde yer alan hata, eksiklik ve çarpıtmalar, mümkün olduğunca şehidimizin ailesi ve akrabaları tartışmadan uzak tutularak, halen yürütülmekte olan soruşturmaların hassasiyeti dikkate alınarak ve somut belgelere ve teyit edilmiş bilgilere dayanılarak ortaya konulmuştur. Mezkur metinde yer alan bu kapsamdaki bazı tespit ve görüşlerle ilgili olarak kamuoyuna açıklamalarda bulunmak, anılan metinle mağdur edilen kamu görevlilerinin ve vatandaşlarımızın sesi olmak ve bu açıklamalar sayesinde CHP´nin metnindeki hataların, çarpıtmaların düzeltmesine fırsat vermek gerektiği değerlendirilmiştir. Şehidimiz Yener KIRIKCI´ya Cenab-ı Allah´tan rahmet diliyoruz. Ruhu şâd, mekanı Cennet olsun. Kederli ailesine, Akkuzulu halkına ve Milletimize başsağlığı diliyoruz.”

“OLAY DAHA KÖTÜ BİR HALE DÖNÜŞMEDEN SONLANDIRILDI”

Şehit cenazesinde yaşananların birebir kayda geçirildiği iddia edilen raporda, “Görüntülerden bütün bu tedbirlere rağmen, top arabasının hareket etmesinden Kemal Kılıçdaroğlu’nun güvenli bir alana alınmasına kadar geçen yaklaşık 20 dakikalık sürenin ortalarında, kalabalığın yoğun olduğu, izdihamın arttığı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun sağ ön tarafında bulunan araçlar nedeniyle alınan tedbirlerde bir anlık zafiyet oluştuğu bir sırada saldırganlardan Osman Sarıgün’ün o taraftan sızarak Kemal Kılıçdaroğlu’na bir yumrukla fiziki saldırısına bulunmasına mani olunamadığı izlenmektedir. Güvenlik güçlerinin ve törene katılan devlet ve siyaset adamlarının çabasıyla olaylar daha kötü bir hale dönüşmeden sonlandırılmıştır” denildi.

“TÖREN BİTER BİTMEZ DÖNME USULÜNÜ TERCİH ETMİŞTİR”

Raporda, olayın bütün yönleriyle incelenip soruşturulduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP heyeti, Akkuzulu’daki şehit cenazesi törenine katılma kararı verirken, ‘kimseye haber verilmeksizin son anda törene katılıp, tören biter bitmez de hemen araca binerek dönme’ usulünü tercih etmiştir. Mülki makamlar ile bölgenin güvenliğinden sorumlu jandarma komutanlıkları önceden haberdar olmadıklarından bu katılım için zamanında risk değerlendirmesi ve buna uygun kuvvet planlaması yapamamışlardır. İstihbarat birimlerince yapılan çalışmalarda olayda önceden planlanan provokasyon olduğu yönündeki iddialara dayanak teşkil edecek hiçbir emare bulunmamaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun tören alanına habersiz gelmesi, binlerce kişinin protestosuna maruz kalması, kendisi ile beraberindeki CHP heyetinin ve koruma personelinin diğer protokolden ayrılarak törene katılmadan önce planlamış oldukları gibi araçlarının bulunduğu yere doğru ilerlemesi, aynı istikamette top arabasının ardından mezarlığa giden vatandaşlar ile aracının bulunduğu taraftan gelen kalabalığın içinde kalması ve hızla gelişen süreç içinde protestonun izdihamla birleşmesi sonucunda, güvenlik güçlerinin bütün gayretlerine rağmen bir kişinin Kemal Kılıçdaroğlu’na bir temasla fiziki saldırısına mani olunamamıştır. Bir süre bir vatandaşımızın evinde beklemek durumunda kalan Kemal Kılıçdaroğlu, güvenlik güçlerinin takviye gelen ekiplerle birlikte aldığı tedbirlerle bölgeden ayrılmıştır. Bu tedbirlerin alınmasında ve protestocuların evin etrafından uzaklaştırılmasında törene katılan protokole mensup diğer zatların katkısı olmuştur.”

“CHP RAPORUNUN MAĞDUR ETTİĞİ KİŞİLERİN SESİ OLMAK İÇİN YAPILDI”

Tasvip edilmesi mümkün olmayan olayın daha kötü bir şekilde sonuçlanmaması için kamu görevlilerinin ellerinden gelen tüm imkan ve çabayı kullandıklarının atının çizildiği raporda şu ifadelere yer verildi:

“Anılan raporda herhangi bir somut tespite dayanmaksızın devletin ilgili tüm kurumlarına ve her kamu görevlisine karşı ağır ithamlarda bulunulmakta, yaşanan olaylar çarpıtılarak yeni bir senaryo yaratılarak çok sayıda vatandaş ve kamu görevlisi suç örgütü mensubu gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Bunu yaparken şehit ailesi, olayda kendileri için canını ortaya koyan güvenlik görevlisi, çocuk, yaşlı ve kadın ayrımı yapılmamakta, ulusal ve uluslararası hukuk çiğnenmekte, kurumların itibarı düşünülmemekte, siyasi parti liderleri, bakanlar ve diğer devlet adamları, şehidimizin cenaze töreninin saat ve yerini duyuranlar, mülki ve adli makamlar, asker, jandarma ve polis amir ve personeli, cansiperane Kemal Kılıçdaroğlu´nu koruyan görevliler, belediye personeli, törene katılanlar, şehit yakınları, sosyal medyada yazanlar velhasıl akıllarına gelen herkes ve etraflarında gördükleri her cisim adeta örgütlü bir eylemle suçlanmaktadır. Ayrıca; bu çalışmada detaylıca anlatıldığı üzere, CHP raporundaki bazı açıklamalar suç teşkil edecek kadar hukuk ve adalet duygusundan ve başta şehidimizin akrabaları olmak üzere çoğu olaylarla ilgisi olmayan Akkuzulu halkını örgütlü suçla itham edecek kadar vicdani değerlerden uzaktır. Konuyla ilgili olarak, gerektiğinde milletimizi bilgilendirme, CHP raporunun mağdur ettiği kişilerin sesi olma ve CHP’ye raporunda gerekli düzeltmeleri yapma fırsatı verme zarureti üzerine bu çalışma yapılmıştır.”

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER