Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

İBB'nin Haydarpaşa ve Sirkeci garları için yargı mücadelesi başladı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, garları kiralama ihalesindeki skandala karşı mücadele başlatıyor. İBB, önce ihalenin iptali için açtı, ardından da sorumlular hakkında Anadolu Adliyesi'nde yüzlerce avukatla suç duyurusunda bulundu.

İmamoğlu’nun çağrısı üzerine, onlarca avukat, Haydarpaşa ve Sirkeci gar alanlarının ihalesinin iptali için Bölge İdare Mahkemesinde dava açtı. Avukatlar, ihaleyi yapanlar hakkında da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yüzlerce vatandaş da avukatlara destek vermek için adliye önünde toplandı. Baro Başkanı Durakoğlu "Adrese teslim ihaleleri kabul ettik, devletin mal varlığının özel kişiler eline geçirilmesini kabul ettik yani kanıksadık. Bir gün bir belediye başkanı çıktı. ‘Bu değerler benim değerimdir, İstanbulluların hatta 82 milyonun değerleridir. Bunlara sahip çıkacağım’ dedi." diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, “İstanbul halkına ait, İstanbul için çok manevi mekanlar” dediği Haydarpaşa ve Sirkeci Gar alanları ihalesinden İBB İştiraklerinin elenmesi yargıya taşındı. Kültür sanat için kullanılacak bu alanların kazanılmasını, İstanbul'a yeni bir ihanetin önüne geçilmesini hedeflediğini söyleyen İmamoğlu, süreci sıradan bir şekilde takip etmeyeceklerini, bunu görmek isteyenlerin, 23 Haziran sonuçlrını da dikkate alarak gözlerine bakmasını istedi. İmamoğlu'nun herkesi bu konuda göreve çağırması üzerine harekete geçen onlarca avukat, Bölge İdare Mahkemesine başvurarak ihalenin iptalini istedi. Avukatlar daha sonra da ihaleyi gerçekleştirenler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

TEK ŞİRKETLE PAZARLIK GÖRÜŞMESİ

TCDD, Haydarpaşa ve Sirkeci garlarına ait yaklaşık 29 bin metrekarelik atıl halde bulunan depo alanlarını “ticari faaliyette kullanılmamak üzere” kiralamak amacıyla 4 Ekim’de aylık kira bedeli 30 bin lira olarak ihale yaptı. Dört şirketin katıldığı ihalede, finale İBB’nin iştirak şirketleri Kültür AŞ, İSBAK, Metro İstanbul ve Medya AŞ’den oluşan konsorsiyum ile Hezarfen Danışmalık Limited Şirketi kaldı. İBB konsorsiyumu aylık 100 bin, Hezarfen Danışmanlık ise 300 bin TL teklif verdi. İhale komisyonu, 15 gün içinde tarafların pazarlığa çağrılacağı açıkladı. 15 günlük sürecin sonunda İhale Komisyonu, sadece Hazerfen Danışmanlık Şirketini davet ettiği pazarlık toplantısı ardından ihalenin 350 bin TL kira bedeli karşılğı bu şirkete verildiğini açıkladı. Bu sonuç, pazarlık aşamasına davet edilmeyen İBB'ye faksla iletildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sonuca itiraz eden bira açıklama yaparak, süreci İstanbul halkı adına sonuna dek takip edeceğini belirtti, İBB avukatlarının yapacağı itiraza İstanbullu tüm avukatların da katkı yapabileceğini söyledi.

İBB HUKUK MÜŞAVİRİ EREN SÖNMEZ GEREKÇELERİ SIRALADI

Suç duyurusu dilekçesini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı avukatları ile birlikte Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunan İBB Hukuk Müşaviri Eren Sönmez, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı olarak Sirkeci ve Haydarpaşa garlarının bazı bölümlerine ilişkin 4 Ekim'de yapılan ihalesine ilişkin ne yazık ki geçtiğimiz Cuma günü İBB iştiraklerinden oluşan ortak girişimin hukuksuz bir şekilde ihale dışı bırakılmasına dair, ihale dışı bırakma işleminde sorumluluğu bulunanlarla alakalı suç duyurusunda bulunduk. Aynı zamanda İstanbul İdare Mahkemesi'nde ihaleden önce garların bazı bölümlerinin Büyükşehir Belediye Kanunu ve ilgili yönetmelik doğrultusunda ihale yapılmadan, belediyemize doğrudan tahsis ve kiralanması yönündeki taleplerinin reddinin iptali için de başvuru yaptık. Cuma günkü kararın iptali için belediye şirketlerimiz idare mahkemesine başvuru yaptı. Biz de bu davaya müdahil olmuş olduk.Konu artık yargıda, Türk adaletinde. Biz Türki adaletine ve yargısına güveniyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak sürecin de sonuna kadar takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

Sönmez, 4 Ekim'de 4 istekliyle beraber Haydarpaşa Garı'nda ihaleye katıldıklarını söyleyerek, “Bir isteklinin evrakları yeterli görülmedi. İhale dışı görüldü. Bir istekli de kendisi çekildi. Bizim ve diğer malumunuz diğer ihalenin bırakıldığı şirketin evrakları tek tek incelendi. İhaleye evrakları her ikisinin de hukuka uygun bulundu ve teklif zarfları, yani TCDD’nin taşınmazlarının kiralanmasına ilişkin yönetmelikte belirtilen ‘eğer evraklar hukuka uygun ve yeterli bulunursa teklif zarfları açılır, sonra pazarlığa geçilir’ hükmüne rağmen bizim zarflarımız açılıp, teklifimiz okunmasına rağmen 15 gün içerisinde pazarlığa çağırılmayı beklerken ne yazık ki Cuma günkü hukuka aykırı işlemle karşılaştık” dedi.

İhalede İBB iştiraklerini devre dışı bırakma nedenlerinden birinin çok önemli olduğunu vurgulayan Sönmez, “Kültür A.Ş.'nin iş deneyim belgesi sunduğu fakat diğer ortak girişimi oluşturan 3 şirketin iş deneyim belgesini sunmadığı yönünde ana bir gerekçe var. Bakın Kültür A.Ş. İstanbul'un kültür sanat faaliyetlerinde son 5 yılda, hatta son 1 yıla dönersek, 300 milyona yakın iş deneyim belgesine sahip büyük bir firma. Şimdi diğer firmalardan böyle bir şeyin aranmasına dair bir zorunluluk yokken, 300 milyon gibi iş deneyim belgesine sahip pilot ortak varken, bu gerekçenin gösterilmesi, diğer gerekçeyi hiç söylemiyorum bile. Arkasına takılmış, mahkeme değerlendirecek. Söz mahkemelerde. Biz hepsinin hukuka aykırı olduğu, ihale yeterliliğimiz olduğu ve ihale yapılmadan önce tarafımıza Büyükşehir Belediye Kanunu ve ilgili yönetmelik doğrultusunda verilmesine dair talebimizin reddine dair iptal davalarını açtık. Süreç artık yargıda. İhaleyi yapan idarenin en başındaki kişiden, yani TCDD Genel Müdürü, Birinci Bölge Müdürü, Komisyon üyeleri ve ihaleye giren, bizim ihaleye girme noktasında engel eylemler yapmakla isnat ettiğimiz ihalenin kaldığı şirketin yetkilileri hakkında şikayetçi olduk” diye konuştu.

İSTANBUL BAROSU BAŞKANI DURAKOĞLU: “BÖYLE ŞEYLERİ KANIKSAMIŞTIK…”

İhale yasasının çok sık değiştiğini söyleyen İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Bunu doğal gibi kabul ettik. Adrese teslim ihaleleri kabul ettik, devletin mal varlığının özel kişiler eline geçirilmesini kabul ettik yani kanıksadık. Artık normalmiş gibi geldi her şey bize. Bir gün bir belediye başkanı çıktı. ‘Bu değerler benim değerimdir, İstanbulluların hatta 82 milyonun değerleridir. Bunlara sahip çıkacağım' dedi. O tarihsel değerlerin sahipleri de şimdi burada bu değere sahip çıkılması için mücadele veriyorlar. Aslında yıllardır bu adrese teslim ihaleler kanuna da uygun oldu. Çünkü 147 kez değiştirdiler. Ama hiçbir zaman hukuka uygun olmadı. Bugün burada bir belediye başkanının bir yerel inisiyatiflerle hareket ediyor olması, burada birçok hukukçunun toplanabiliyor olmasının bir nedeni var. Uygulamaların hukuksuzluk içerdiğini haykırmak için buradalar” ifadelerini kullandı.

MİMARLAR ODASI BAŞKANI MUHÇU: BAŞTAN SONA HUKUKSUZ

Açıklamaya katılan Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu da, bu ihale sürecinin baştan sona hukuksuz olduğunu söyleyerek, “Eğer İstanbul Büyükşehir Belediyesi bir yerel yönetim, bir belediye kamu kurumu olarak ihtiyaç talebinde bulunuyorsa, TCDD’nin bu talebi olayı ihaleye götürmeden karşılama zorunluluğu vardır. Tahsis ya da kiralama yöntemiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin talebini, ihtiyacını karşılamalıydı” dedi.

İMAMOĞLU'NUN ÇAĞRISINA UYAN AVUKATLAR

İmamoğlu'nun bu çağırsı üzerine bugün yargı sürecini başlatan avukatlar, 14 Ekim günü ihalenin, yasal mevzuata, kamu yönetimi ile kamudan yana idari tasarruf anlayışına, İstanbul'un ve 16 milyon İstanbullunun çıkarlarına aykırı sonuçlandığını savundular. TCDD'nin büyük bir yanlışa imza attığını ifade eden İBB avukatları, iptal talepleri ile suç duyurularını özetle şu gerekçelere dayandırdılar:

İHALE YANLIŞ YAPILDI

“TCDD, 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname(KHK) ile kurulmuş bir Kamu İktisadi Teşebbüsüdür. Bu KHK'ya göre, Genel Muhasebe Kanunu ile Devlet İhale Kanunu hükümlerine ve Sayıştay’ın denetimine tabi değildir.
Devlet İhale Kanununa tabi olmadığı için, TCDD’nin kiralama ihaleleri, söz konusu KHK’ya dayanılarak çıkarılan ‘Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne Ait Taşınmaz Kira Yönetmeliğine' dayanılarak yapılmaktadır.
Haydarpaşa ve Sirkeci gar alanları ihalesi de Yönetmelikte belirtilen Kapalı Teklif Usulü’ne göre yapılmıştır.
Yönetmelikte, diğer ihale usullerine ilişkin hükümlerde, ‘Netice alınamaması ya da yeterli istekli bulunamaması gibi hallerde pazarlık usulüne başvurulabileceği' kurala bağlanmış olmakla birlikte, ‘Kapalı Teklif Usulü' için böyle bir imkan öngörülmemiştir. Yönetmeliğin 40. maddesinde, ‘Kapalı Teklif Usulü' sonunda TCDD’nin ne tür kararlar alabileceği de hükme bağlanmıştır ve bunlar arasında, pazarlık usulüne göre ihaleyi devam ettirmek yoktur. İdare Hukuku bakımından burada ‘esaslı bir usul sakatlığı' olduğu anlaşılmaktadır.
4 Ekim günlü ihale sonunda, komisyon tarafından, 15 gün süre verilerek, İBB İştiraklerinin oluşturduğu iş ortaklığı ile Hezarfen Danışmanlık Limited Şirketi’nin pazarlık görüşmesi için çağırılacakları açıklanmıştır.
Ancak, pazarlığın yapılacağı gün, İBB İştiraklerinin oluşturduğu iş ortaklığı ihale dışı bırakılmış ve ihale Hezarfen Danışmanlık Ltd.Şti’ne verilmiştir. TCDD İhale Komisyonunun, pazarlık için, İBB İştirakleri konsorsiyumunu da çağırmıştır. Bu işlem İhale Komisyonunun, İBB İştirakleri Konsorsiyumu, ihale açısından yeterli gördüğü anlamına gelmektedir. Sonradan, İBB İştiraklerinin ortaklığının yetersiz bulunması, Komisyonun, ilk işlemine aykırı ikinci bir işlem yapması anlamına gelmektedir. Bu durum İdare Hukuku bakımından, tipik bir ‘KONU' unsuru sakatlığıdır. Bu yönde Danıştay Kararları bulunmaktadır.”

İPTAL GEREKÇELERİ HUKUKA AYKIRI

2- TCDD İhale Komisyonunun, İBB Konsorsiyumunu eleme kararında şu hususlar dikkat çekicidir:
– ‘Ortak girişim olan isteklilerin her birinin ‘iş deneyimi belgesi' sunmamış olması',
– ‘Ortaklığa ait sözleşmede ‘müşterek ve müteselsil sorumluluk' yerine ‘ortaklaşa ve birlikte' tabirinin yazılmış olması',
– ‘Ortaklık Sözleşmesinin 19. maddesinin (c) bendinde, ortaklık sözleşmesi hükümlerini, ihale sonrasında yapılacak sözleşmeler ve ihale belgelerinden üstün tutan bir ifadeye yer verilmiş olması'.
Bu üç gerekçe, sadece üç nedenle de hukuka aykırıdır:
A- Şartnamede bu yönde bir zorunluluk getirilmemiştir. Ayrı ayrı iş deneyimi belgesinin aranması komisyonun yorumudur, herhangi bir hukuk kuralına dayanmamaktadır. Bu noktada şu bilgi de önemli olmakta: Şartnamede, 4.000.000,00 TL iş deneyim belgesi istenirken Kültür AŞ., son bir yıllık iş deneyim belgesi olarak 274.798.951,77 TL sunmuştur. Diğer şirketlerde iş deneyim belgesi aranma zorunluluğuna dayanılarak, ihale dışı bırakma kararı hukuka aykırıdır.
Şu nokta da dikkate değer: TCDD Kiralama Yönetmeliği'nin 38. Maddesine göre, ‘teklif zarfları açılmış ise ihale yeterliliği var' demektir. İBB'nin teklif zarfı, evraklar yeterli görüldüğü için, 4 Ekim günü yapılan ihalede, açılmıştır. Ancak 18 Ekim Tarihli ikinci ihalede elenme kararı verilmiştir. Bu açıkça hukuka aykırı bir uygulamadır.
B- Aynı anlama gelen bir ifade yazılmış olduğu halde ‘müşterek ve müteselsil' ibaresinin geçerlik şartı olarak aranması, en temel hukuk ilkelerinden olan ‘DÜRÜSTLÜK' kuralına aykırıdır.
Ayrıca, Borçlar Kanununun 19. maddesinde, “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradelerinin esas alınacağı” kurala bağlanmıştır.
C- Ortaklığı oluşturan kişiler arasındaki sözleşme, sadece ortakları bağlar. Üçüncü kişi durumundaki TCDD’yi bağlamaz. Bu nedenle sözleşmenin, TCDD ile yapılacak olanından ve ihale belgelerinden üstün olduğu görüşü, hukuki dayanaktan yoksundur.
Bir önemli uyarıyı da şöyle yapılmalı: ‘TCDD Taşınmaz Kiralama Yönetmeliği’ne göre, ihalede rekabeti ortadan kaldıracak, isteklileri tereddüde düşürecek fiillerde bulunanların ihaleye katılmaları halinde, ihalenin bozulacağı açıkça düzenlenmiştir. Hezarfen Danışmanlık Şirketi temsilcilerinin ihale komisyonunun bağlı bulunduğu Bakanlık ile görüşmeleri basına yansımıştır. Bu görüşmeler üzerine, ihalenin bozulması ve yeni bir ihale açılması gerekirdi. Buna uyulmamış olması İdare Hukukuna göre ‘esaslı bir usul' sakatlığıdır.

TARİHİ MİRASI KORUMAK İBB'NİN YASAL GÖREVİ

3- İhale süreci devam ederken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, ihale konusu yerlerin 5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun 7/o Maddesi ve Tarihi ve Bedii Değeri Olan Taşınmaz Malların Kiraya Verilmesi Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesine göre, pazarlık usulü ile doğrudan kiralama amacıyla TCDD ye başvuru yapılmış; ancak bu talep de reddedilmiştir.
5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7. maddesinin (o) bendi, ‘tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunması' görevini Büyükşehir Belediyelerine vermiştir. Kanunda belirtilen niteliklere sahip olan Haydarpaşa ve Sirkeci Garı İhalesine konu olan taşınmazların korunması, bizatihi İBB’nin görevidir. Bu kanuni düzenlemeye aykırı biçimde kiralama ihalesi açılması yönündeki idari işlem, esasen, kanuna aykırıdır.
Söz konusu ‘Red kararına' karşı da idare mahkemesinde, yürütmeyi durdurma istemli, iptal davası açılacaktır.

EKİPMAN İTİRAZINA YANIT VERİLMEDİ

4- İhalede, Hezarfen Limited Şirketi'nin sunduğu 20.000.000,00 TL tutarındaki ekipman belgelerine, şartları taşımadığı gerekçesiyle, tarafımızca itiraz edilmiş; ancak bu itirazımıza, TCDD idaresince hiçbir yanıt verilmemiştir. Ayrıca, İBB Konsorsiyumunun teknik envanteri yeterli olduğu için, buna ilişkin bir eleme nedeni de geçerli değildir. Öte yandan, itirazımızda belirtildiği gibi; Hezarfen Danışmanlık Şirketi'nin KDV'li envanterinin şartnamedeki hükümleri taşımıyor olması da çok önemlidir; çünkü hesaplamanın KDV'siz yapılması gerekirdi.”

SÖZCÜK OYUNLARI DÜRÜSTLÜK KURALINA AYKIRI

İBB avukatları, başvurularının sonunda yaptıkları özette ise şu vurguları yaptılar:
“Ortak girişim kurulmasının amacı, ihale şartlarını tam olarak yerine getirebilmektir. Bu nedenle, her bir ortağın iş deneyim belgesi sunmasını beklemek, ortak girişimin amacına aykırıdır. Ayrıca, gerekçe olarak gösterilen iş ortaklığı sözleşmesi, belediyenin iştirakleri arasında imzalanmıştır ve sadece imzalayan taraflar açısından bağlayıcıdır. İhale Komisyonunun, tamamen yoruma dayalı sözcük oyunları dürüstlük kuralına aykırıdır. Belirttiğimiz gerekçelerle, hem İdari Yargıda yürütmenin durdurulması istemli iptal davaları açılmış hem de Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına ihaleyi düzenleyen sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.”

İSTANBUL'UN SİMGELERİ

Türkiye'nin simge yapılarından tarihi Haydarpaşa ve Sirkeci garlarındaki yaklaşık 29 bin metrekarelik atıl depo sahalarını, kültür ve sanat etkinliklerinde kullanılmak üzere 15 yıllığına kiralamak için TCDD, 4 Ekim'de ihale açtı. İhaleye 4 teklif sunulmuş, 2 şirket elenirken sona Okçular Vakfı'nın kısa süre öncesine kadar genel müdürlüğünü yapan İBB eski çalışanı 33 yaşındaki Hüseyin Avni Önder'e ait Hezarfen Danışmanlık Limited Şirketi ve İBB'nin iştirak şirketleri Kültür A.Ş-İSBAK-Metro A.Ş-Medya A.Ş'den oluşan konsorsiyum kalmıştı. TCDD'nin tahmini aylık kira bedelini 30 bin TL olarak belirlediği ihalede Hezarfen Danışmanlık aylık 300 bin TL, İBB konsorsiyumu aylık 100 bin TL teklif sundu. İhale komisyonunun tarafları pazarlığa davet etmesi beklenirken 18 Ekim günü ihalenin gerçekleştirildiği, İBB'nin davet bile edilmeden yazılı olarak elendiğinin bildirildiği öğrenildi. İhaleye tek başına davet edilen Hezarfen Danışmanlık'ın rakamı 350 bin liraya çıkardığı ve ihaleyi aldığı açıklandı.

ULAŞTIRMA BAKANLIĞI TARTIŞMALARIN İÇİNDE BULUNMAK İSTEMİYORMUŞ

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkilileri 'tartışmalar içinde yer almak istemedikleri için' İBB'nin hukuksuzca ve havadan sudan gerekçelerle elendiği Haydarpaşa ve Sirkeci Garı ihaleleri için resmi bir açıklama yapılmayacağını belirttiler.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi havadan sudan gerekçelerle Sirkeci ve Haydarpaşa Garı ihalelerinden elendi. İBB pazarlık görüşmelerine dahil bile edilmemişti.

TCDD, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Hazerfen Danışmanlık Şirketi şu ana dek kamuoyundaki tartışmalara ilişkin resmen bir açıklama yapmadı.

BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’e konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı kaynakları, ihalenin usulüne uygun olarak gerçekleştiğini ve “Hazerfen Danışmanlık’ın İBB’ye göre daha fazla teklif verdiği için kazandığını” söyledi.

‘TARTIŞMALAR İÇİNDE YER ALMAK İSTEMİYORUZ’

Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın “konuyla ilgili tartışmalar içerisinde yer almak istemediği için” resmi bir açıklamada bulunmayacağını belirttiler.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER