Hüsnü Mahalli, bugünkü "Adamlar çok tehlikeli" başlıklı yazısında İslam coğrafyasını eleştirdi. Mahalli "Televizyonlarda ya da sosyal medyada gördüğünüz herhangi bir şeyhin ‘çalmayın, çarpmayın, yolsuzluk yapmayın, dürüst olun' ya da benzeri öğütlerde bulunduğunu gördünüz mü?" diye sordu.
Mahalli'nin yazısı şöyle:
Kendimi bildim bileli bu coğrafyanın her ülkesinde sorun yaşanıyor.
Hafıza-i beşer nisyan ile malul olduğu için insanlar genel olarak her şeyi unutur.
Ders almadan unutan toplumlar iflah olmaz.
Mehmet Akif “Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” demişti ama hep tekerrür ediyor.
42 yıldır gazeteciyim ve çoğunlukla savaş, darbe, katliam, kavga, sorun, ilkellik, bağnazlık, yolsuzluk ve rezilliklerle ilgili haber ve makaleler yazdım ve televizyon programları yaptım.
Hepsinde de dini bağnazlıkların dolaylı-dolaysız rolü ya da ilgisi vardı.
Şimdi de öyle.
Çok gerilere gitmeye gerek yok.
Son sekiz yılın yani Kanlı Arap Baharı'ndan bu yana yaşananlara bir bakın.
Batılı emperyalist ülkeler ve bölgesel işbirlikçileri Arap ülkelerine demokrasiyi getireceklerdi.
Yanlış anlamayın Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine değil cumhuriyetlerle yönetilen ülkelere.
Peki demokrasi nasıl getirilecekti?
Diktatörler devrilecek yerine AKP modelini örnek alacak olan İslamcılar işbaşına getirilecekti.
Yani şimdi IŞİD'çiler Şam'da, Bağdat'ta, Kahire'de, Sanaa'da, Trablus'da, Beyrut'da iktidarda olacak birileri de buna çok sevinecekti.
Ülkeler yıkıldı, milyonlarca insan öldürüldü ve sakat bırakıldı ve inanılmaz acılar yaşandı ve yaşanıyor ama kimin umurunda!
Hepsi ve her şey din iman adına.
Yüzlerce ruh hastası silahlı grup ‘En hakiki Müslüman biziz' diyor ve cinayetlerin her türlüsünü işliyorlar.
Cinayet işlemeyenler de rezaletlerin her türlüsüne meraklı.
Büyük oyunun tek amacı var:
“İnsanlarımız yoksul, cahil ve zavallı kalsın”.
Batının büyük oyununa hizmet edenler hep bu amaca hizmet etmiş ve ediyor.
Hadi bir zamanlar Sovyetler Birliği ve komünistler vardı peki ya şimdi ne var?
Akıllı, vicdanlı, dürüst ve onurlu insanlar onların düşmanı.
Tersi bütün özellikler yani özelliksizler olanlar için müthiş malzeme.
Bildiğiniz son örneklerden biri:
Çocuğu olmayan ailelere okunmuş üflenmiş elma pazarlanması.
Sevgili Peygamberimizin tesbih, seccade, hurma, yüzük ve terliklerini pazarlayanlar Havva'nın elmalarını Adem'lere yedirmeye kalkıştılar.
Neyse ki ayva ya da armutu düşünmemişler.
Bu işin espirisi ama İslam coğrafyasının birçok ülkesini biliyorum ama bu kadar rezaleti hiçbirinde görmedim.
Bir tek Afganistan ve Pakistan'ın kırsal bölgelerinde Türkiye benzeri tarikatlar, tekkeler, zaviyeler ve şeyhler görmüştüm.
Yani Taliban ruhlu.
Örneğin ‘Sekiz yaşında kız çocukları evlendirenler'.
Örneğin ‘Suriye savaşında şehit düşen mücahitlere 24405 huri ve cariye verenler'.
Örneğin ‘Ölen eşlerle cinsel ilişki kurulabilir' diyenler.
Gavurun teknolojisini kullananlar da var:
‘Karılarınızı WhatsApp'la boşayabilirsiniz' diyenler.
Adamların işi gücü kadınlar.
İyi de kadınlar onları doğurmuş, onlara kız çocuğu vermiş sonra eşleri olmuş.
Bacılar, halalar, teyzeler, anneanne ve babaannelerin tümü kadın.
Peki bu ruh hastalarının derdi ne?
Derdi yok çünkü adamlar ruh hastası.
Hadi onlar ruh hastası da onlara göz yumanlara, pirim verenlere ve baş tacı edenlere ne demeli!
İşimiz zor çünkü bu adamlar giderek çoğalıyor ve 17 yıllık AKP iktidarı daha çok onlara yaradı ve yarıyor.
Tıpkı FETÖ olayında olduğu gibi.
Bu işin şakası yok ve bu iktidarla bu adamlardan kurtulmak çok zor.
Her şey hızla yozlaşıyor ve bağnazlaşıyor.
Televizyonlarda ya da sosyal medyada gördüğünüz herhangi bir şeyhin ‘çalmayın, çarpmayın, yolsuzluk yapmayın, dürüst olun' ya da benzeri öğütlerde bulunduğunu gördünüz mü?
Göremezsiniz çünkü bu öğütlerle ‘ideal toplum' haline gelecek olan insanlar arasında onların yeri olamaz.
İnsanlar yoksullaştırılmalı, cahil bırakılmalı sonra da irade ve beyinleri esir alınmalı.
Hikaye bundan ibaret.
42 yıllık gazetecilik yaşamımda İslam coğrafyasında gördüğüm tek ve en tehlikeli gerçek.
Çözüm kolay değil ama bu gerçeği bilmekle yola çıkılmadan hiçbir sorun çözülmez çözülmeyecektir.
Adamlar çok tehlikeli.