BIST 100 9.642 DOLAR 34,62 EURO 36,65 ALTIN 2.949,79
13° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Hüsnü Mahalli: Gerçekten bu işte bir iş var

Hüsnü Mahalli: Gerçekten bu işte bir iş var

Hüsnü Mahalli, AKP iktidarının Libya politikasına dair bir yazı kaleme aldı.

Korkusuz yazarı Hüsnü Mahalli, "AKP’nin neyi, nasıl ve neden yaptığını görmek çok kolay ama yanlışlarını bir tek kendisi görmüyor." dedi.

Mahalli'nin Libya politikasına ilişkin kaleme aldığı yazıda, "AKP’nin Suriye ve Libya’da yaptığı her şey ideolojiktir yani Müslüman Kardeşler eksenlidir." ifadesi kullanıldı.

İŞTE O YAZI

1 Eylül 1969’da darbe yaptığında; Muammer Kaddafi, 29 yaşında genç bir yarbay idi.

Genç bir delikanlının, ABD’nin ABD dışında en büyük üssünü bir gecede kapatıp kovması affedilecek gibi değildi.

Washington bunu hiçbir zaman unutmadı, affetmedi ve Kaddafi’den kurtulmak için her yola başvurdu.

Hava saldırıları, ekonomik ambargo ve yaptırımlar, darbe girişimleri ve bildik bilmedik bir sürü açık ve gizli saldırı ve kumpas.

Sonunda, yani 2011’de muradına erdi ve Arap Baharı tezgahıyla Kaddafi devrildi, feci bir şekilde öldürüldü ve ülkesi darmadağın edildi.

ABD ve İngiltere, Libya’nın çok kaliteli petrol ve gazını istiyor.

Fransa, ülkenin çok zengin yeraltı su kaynaklarının peşinde.

Almanya, temiz enerji için Libya’nın güneş ve rüzgarını ele geçirmenin planlarını yapıyor.

İtalya, bu ülkeden kovulmanın intikamını almak istiyor.

Başka ülkeler de Akdeniz’e iki bin kilometrekare sahili ve 1.8 milyon metrekare yüzölçümü olan Libya’nın başka yeraltı ve yerüstü kaynaklarının peşinde.

Örneğin kaplumbağalar.

Üç gün önce okuduğumda çok şaşırmıştım.

Suriyeli mültecileri Ege’nin soğuk sularına taşıyan çeteler gibi Libya’nın kaplumbağalarını çalıp başka ülkelere pazarlayan çeteler acayip para kazanıyormuş.

Meğer ABD’de yaşayan Çin ve Japon kökenli zengin aileler, Libya kaplumbağalarının etleri için çok büyük paralar ödüyormuş.

Elbette Irak, Suriye, Yemen ve Libya’dan çalının tarihi eserlere ödenen paralar kadar değildir ama vahşeti önemli.

Ben boşuna 2011’de Arap Baharı için ‘kanlı’ dememiştim.

Milyonlarca insan öldürülecek, sakat bırakılacak, kadınlar dul ve çocuklar yetim olacak, altyapılar yerle bir edilecek, tarih hafızalardan silinecek, ülkelerin yer altı ve yer üstü zenginlikleri talan edilecek ve ülkelerin ekolojik ve doğa dengesi allak bullak olacak.

Buna da BOP demişlerdi.

Hepsi oldu mu?

Oldu.

Fazlası olacak mı?

AKP böyle devam ederse fazlasıyla.

Yani ne kaldıysa.

Buyurun, Libya hikayesine dönelim.

Herkes malı götürürken AKP, Libya’da milyarlarca dolar kazanan Türk firmalarıyla 20 bin kadar işçiyi kaçırmakla övünüyordu.

Biraz Süleyman Şah Türbesi’nin kaçırılma olayına benziyor.

Aynı AKP şimdi Libya’ya dönme hazırlıkları yapıyor.

Suriye’ye benzer planlarla ama durum farklı.

AKP; Suriye’ye müdahale ettiğinde Irak, Lübnan ve Cezayir hariç tüm Arap ülkeleri Ankara’dan yanaydı.

Şimdi ise yalnızca Katar var.

AKP; Suriye’ye müdahale ettiğinde ‘Alevi Esad’ söylemiyle yola çakmış, Müslüman Kardeşleri sahiplenmiş ve aynı Sünni ülkeler Ankara’yı desteklemişti.

Şimdi ise AKP’nin böyle bir söylem gücü yok, Katar hariç Arap ülkeleri Müslüman Kardeşler’i terörist ilan etmiş ve bu ülkeler her cepheden Ankara’ya saldırıyor.

Medyaya bakılırsa Arap-Türk savaşı çıktı çakacak!

AKP; Suriye’ye müdahale ettiğinde bu ülkeye sınır olmanın avantajını kullanıyordu ama Libya’da böyle bir şansı yok. Üstelik Libya’ya sınır Mısır, Ankara’ya karşı, Tunus ve Cezayir şimdilik tarafsız, Sudan, Suudi Arabistan ve BAE’den alacağı paraya bakar ve Çad, İsrail dostu.

AKP; Suriye’de iktidardaki Esad’a karşı ayaklananları desteklerken Libya’da iktidarı elinde tutan Sarraj ve müttefiği Müslüman Kardeşler’e yardım ediyor.

Özetle AKP’nin Suriye ve Libya’da yaptığı her şey ideolojiktir yani Müslüman Kardeşler eksenlidir.

Bu coğrafyanın her şeyini bilen biri olarak söylüyorum:

‘Bu politikanın başarı şansı sıfırdır, maliyeti çok yüksektir.

AKP’nin neyi, nasıl ve neden yaptığını görmek çok kolay ama yanlışlarını bir tek kendisi görmüyor.

Bütün olup bitenlere rağmen AKP bu yolda devam etme ısrar ve inadını sürdürüyorsa gerçekten bu işte bir iş var.

Yazılacak o kadar detay var ama AKP, halkın gerçekleri öğrenmesini istemiyor.

Gazetecilere ve son örnek halkın SÖZCÜ’lerine verilen cezalar bunun içindir.

Net ve eylemsel tavırla görev CHP ve diğer muhalefet partilerine düşüyor.

Yalanla hiçbir yere varılmaz ve şimdiye kadar varılmamıştır.

Osmanlı, ‘Yalancının mumu yatsıya kadar yanar’ demiş.

Rus atasözüne göre ‘Yalanlar bataklığında yalnızca ölü balıklar yüzermiş’.

Yeni yılda herkes için demokrasi, özgürlük, barış ve dostluk dileğiyle…