Kadına şiddet ve çocuk istismarına ilişkin söylemleriyle bilinen HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) Meclis’e girmesine yönelik endişeler çığ gibi büyüyor. Birgün'den İlayda KAYA'nın haberine göre, çocuklara yönelik çalışmalar yürüten kuruluşlar, erken yaşta zorla evlilikleri savunan partilerin Meclis’te yer almasına karşı tepkilerini dile getirdi.
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden avukat Serenay Yaman, Meclis’e giren HÜDA PAR’ın parti programında, ‘küçük yaştaki çocukların evlenme ve aile kurma hakkına sahip olduğu’ yönündeki açıklamalarını anımsatarak şu ifadeleri kullandı: “Bizzat partinin genel başkanı, katıldığı bir programda çocuk istismarının meşrulaştırılmasının önünü açan akıl almaz ifadeler kullandı. Gerek uluslararası sözleşmeler, gerekse Medeni Kanun’da açıkça belirtildiği üzere 18 yaşına kadar herkes çocuk sayılır. Bu durum kimsenin zikriyle değiştirilemez. 18 yaş tamamlanmadan yapılan her evlilik çocuk evliliğidir ve çocuk istismarının meşrulaştırılmış bir biçimidir. Bir kimsenin bu düşünceyi savunması ne kadar karanlık bir zihniyetle mücadele ettiğimizi bir kez daha gösteriyor."
SEÇİMİN KAZANANI YOK
Serenay Yaman, YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın da benzer şekilde açıklamalarını anımsatarak "Çocukların evlenirken rızası olduğunu ve bu durumun suç kapsamından çıkarılması gerektiğini söylüyor. Evlilik, çocuğun rızası değildir. Bu zihniyetteki kimselerin, kız çocuklarını küçük yaşta evliliğe zorlamalarının en önemli sebeplerinden biri kadın mücadelesine karşı duruşlarıdır. AKP ise bu söylemlerden rahatsız değil; destekleyici bir politika uyguluyor. Geçmişten günümüze AKP de kadın ve çocuklara yönelikle çeşitli karanlık düşüncelerine maruz kaldık ve kalıyoruz. Unutulmamalıdır ki ülkemiz laik bir devlettir. Yasalara ve evrensel hukuka aykırı şekilde yer edinmeye çalışan her türlü zihniyetle mücadele esas olmalıdır” dedi. Seçimlerin henüz bir kazananı olmadığını söyleyen Yaman, oy verme çağrısında bulunarak “Seçimin henüz bir kazananı yok, ikinci tur için tekrar sandığa gideceğiz ve oyumuzu kullanacağız. Zaman umutsuzluk zamanı değil, karanlıkla mücadele vaktidir. Mücadele etmekten vazgeçmeyelim ve 28 Mayıs’ta da oyumuzu kullanalım” diye konuştu.
ÇOCUKLAR KORUNMALI
Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Kasım Karataş da mecliste çocuğu koruyan politikalar izlenmesi gerektiğini söyleyerek özetle şunları söyledi: "Çocukların zorla evlendirilmesi, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddeti normalmiş gibi sunan bir anlayışın giderek büyümesine ve mecliste yer bulmasına karşı çekincelerimiz var. Bu geriye gidişe dur dememiz lazım. Çocukların yapacağı işler bellidir. Çocuk sadece okur, görevi budur. Siz okula gitmeseniz de olur, uzaktan okuyun seçenekleri sunarak bir yandan çocuk işçiliğine, bir yandan da erken yaşta evliliğe teşvik eden uygulamalar yanlış ve değişmelidir. Bunun her alanda karşısında durmalıyız.”
UMUT HER ZAMAN VAR
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel de şunları söyledi:
"Seçim sonucunda oluşan TBMM tablosu, Cumhuriyetimizin 100. Yılını karşılarken Atatürk ilke ve devrimlerinin korunmasını ve geleceğe taşınmasını savunan bizim gibi kişi ve kurumların varlığını ve işlevini daha da önemli kılmaktadır. Biz ÇYDD olarak, 34 yıllık tarihimizde olduğu gibi Cumhuriyet’in kazanımlarını, Anayasa’da düzenlenen devletin temel niteliklerini, laik ve çağdaş eğitimi ve eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasını savunmaya ve bu uğurda çalışmaya devam edeceğiz. Görünen o ki gerici çevrelerin İstanbul Sözleşmesi’nden sonraki hedefleri 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun olacak ve son hamleyi de Türk Medeni Kanunu’nu hedef alarak yapacaklar. Türk Medeni Kanunu, devrimci bir kanundur, onun sağladığı temel güvenceleri ortadan kaldırmak ülkeyi 100 yıldan da geriye götürür, buna hiçbir Türk kadınının razı olmayacağını düşünüyoruz. Haklarımızı sonuna kadar koruyacağız. Çocuk yaşta evlilik yasağı da hem Türk Medeni Kanunu hem de Türk Ceza Kanunu’nda sıkı şekilde düzenlenmiştir. Asıl bu düzenlemelere müdahale edilmesi aile yapısını bozacaktır. Çocuk ailenin temel bireyidir. Çocuklarımızı her ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Kadın, çocuk ve yurttaş haklarını savunmaktan ödün vermeyeceğiz. 28 Mayıs’ta hepimiz umutla sandıklarımıza koşup oyumuzu vereceğiz." Yüksel, gençlere de seslenerek oy verme çağrısında bulundu.