İnsanlar sadece alışkanlık için değil, çeşitli nedenler ile de nargile tüketilen mekanları tercih ediyor. Evet bu mekanlarda sosyalleşmek, arkadaş edinmek ve amiyane tabir ile kendi yırtıcı benliğine kavuşmak mümkündür. İnsan doğası gereğince, bu tür tüketim araçlarını, ne kadar zararlı olursa olsun tüketmek ister. Kimi gerçekten bağımlılık nedeni ile tüketirken, kimileri için sadece bir kimlikten ibaret olduğu için bağımlısı olur. Biz kimin neden içtiği bilmiyor ya da içene de karışmıyoruz. Ancak İnstagram'da karşılaşmış olduğumuz Nargile Uzmanı hesabı, bu işe hobi olarak başlayıp, dünya şirketleri arasına girmeye aday olmuştur.
Flashback... 5 Yıl Önce
Malum İnstagram sadece doğa, manzara, kuş resimlerinin paylaşıldığı ve fotoğraf tutkunlarının bir arada olduğu 2010 yapımı sıradan bir uygulamaydı. Hatta ismini hiç duymamış ve böyle bir uygulamanın varlığından uzaktan yakından alakamız yoktu. Çünkü o zamanlar bu kadar çok akıllı cep telefonu yoktu. Yani tuşlu telefonlar ile bir yere kadar ilerleyebiliyorduk. Vizyonu geniş ve sosyal medya sitelerinin üstadı Mark Zuckerberg, "Facebook bitti abi ya" diyerek, 2012 yılında İnstagram mı aldı.
Bir dakika! Çok geri gittik.
2015 yılında, İnstagram'ın yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandığı dönemde, Ayhan Bulut ve Aydın Bulut kardeşler, sıkı bir nargile tüketicisi iken, "bizde bir hesap açalım, nargile paylaşırız" diyerek, instagram.com/nargileuzmani hesabını oluşturuyorlar. Herkesin fenomen olmak için, birbirini ezdiği bu günlerde, hesabın takipçi sayısı sadece 57 Bin kişide kalmış. Ama önemli olan milyonların takip etmesi mi? Yoksa sadece bu tutkuyu yaşayanların, hesabı takibe alması mı? Evet tam olarak tutkunların takip ettiği bir hesap olarak, bugün dünyanın her yerinden takipçilere sahipler.
Bir Dükkan Açmasak Mı?
Sosyal medya rüzgarını arkasına alan kardeşler, paylaşımlarının gerçekten sevenler ile buluşmasından mutluyken, takipçilerinin büyük kısmı "onu nereden aldın, bundan satıyor musunuz?, bizde alacağız ama güvenemedik" gibi çeşit çeşit yorumlar ile karşılaşıyor ve aslında, nargile dükkanı açmanın iyi bir fikir olduğuna karar veriyorlar. 2017 yılının puslu, sisli, karlı ve yağmurlu havalarında verdikleri bu kararı kısa sürede yerine getirerek, İstanbul'un halen otantikliğini kaybetmemiş, her türlü insanın bir arada olduğu, turistlerin bolca bulunduğu Eminönü'de dükkanlarını açmışlar. Burada ise müşterilerine en güzelinden Nargile takımı ve tabii ki Nargile Kömürü satışı yapıyorlar.
Nargile Uzmanı Açıldı! Sende Gelsene
Nargile Uzmanı artık hobi amaçlı kurulan hesabın ötesine geçerek, iş ticari bir boyut kazanmış. Eğlenmeyi seven Ayhan ve Aydın Bulut kardeşler, hobilerini artık işleri ile birleştirerek, sevdikleri işi yapmaya başlamışlar. İşler güzel ilerlerken birde e-ticaret sitesi kuralım diyerek www.nargileuzmani.com adresinden hizmet vermeye başlamışlar. Dükkanlarında çeşit çeşit malzemeleri satarken, Türk motiflerinin ve farklı kolay kullanımlı nargilelerin olmadığını görerek, yerli üretime geçme kararı almışlar. Gene Türk Mühendis ağabeylerimiz ile kafa kafaya vererek, NU SKY ve NU UFO adında iki farklı türde nargile üretmişler.
Almanya Senin! Rusya Benim!
Bu sırada çeşitli nargile etkinliklerinin dünya genelinde yapıldığını öğrenirler. Daha sonra gene dünyanın çeşitli yerlerinden nargile tutkunları, kardeşleri bu etkinliklere davet ederler. Nargile Uzmanı dünyanın farklı bir ülkesine giderek ülkesini tanıtmanın haklı bir gururunu yaşarken, "burada mutlaka doğru adımlar atmalıyız" diye de, içlerinden geçirmişler. Katılmış oldukları Hookah Club Show 2020 etkiliğinde öyle bir ilgiye maruz kalmışlar ki, Rusya tamam cepte demişler. Nargile sevenler tarafından bu tür etkinlikler sürekli yapıldığı için, Rusya'dan sonra Almanya'da yapılması planlanan Hookah Battle (Nargile Savaşları) etkinliğine ise katılımcı olarak değil, juri üyesi olarak davet edilmişler.
Hobi Olarak Başlayan Macera!
Sadece hobi amacı ile kurulan ve sonrasında takipçilerin ilgisi ile dükkan açılarak hizmet verilen ama sadece İstanbul'da olanların yararlandığı bir dükkan iken, takipçilerin sitemlerinde sıkılarak e-ticarete dönüşen ve ardından dünyanın her yerine katılımcı olarak davet edilip, son olarak "sen bu işin pirisin, gel juri olarak kazananları sen belirle" denmiş. İşte kısa sürede ulaşılan bir başarı hikayesi.
Sahi insan sevdiği işimi yapmalı? Yoksa yaptığı işimi sevmeli?