6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirilmesi skandalı ile gündeme gelen İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın Sancaktepe'deki binasının yaklaşık 4 bin 400 metrekarelik kaçak bölümü, hukuki sürecin tamamlanmasının ardından 30 Mar 2023 günü İBB ekipleri tarafından yıkılmaya başlanmıştı.
İmar planında yer almayan önden tek katlı gibi görünen, ancak arka taraftan 3 katlı olduğu anlaşılan kaçak yapı tamamen gün içinde yıkıldı.
Kot farkı ortadan kaldırıldı. Vakfa ait 5 bloğun ortasında bulunun çelik konstrüksiyon malzeme ile imal edilen kaçak alanın yıkımına da başlandı.
İBB ekipleri, akşam saatlerinde yıkımın geri kalan kısmını vakfın gerçekleştirmesi için 3 gün süre vererek bölgeden ayrıldı.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ÇIKTI, YIKIM DURDU
Vakıf bu sırada tahliye ve yıkım kararına karşı mahkemeye başvurdu. Sancaktepe Belediyesi ile İBB tarafından düzenlenen yapı tatil tutanaklarının birbiriyle çeliştiği savunuldu.
Yapının ilk mescit katının, ruhsatının bulunduğu ve projesine uygun olarak yapıldığı, devam eden bir inşaatın bulunmadığı belirtilerek yıkım işlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istendi.
Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre, İstanbul 11. İdare Mahkemesi, dava konusu işlemin yıkıma ilişkin olması, uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğurabilecek nitelikte olması nedeniyle savunma ve ara karar cevabı gelinceye kadar ya da verilen süre geçinceye kadar dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına 6 Nisan 2023 tarihinde oybirliği ile karar verdi.
Kararda İBB Encümeni'nin uyuşmazlığa konu olan yapının tahliyesi ve yıkımına dair tutulan tutanağın bir örneğinin, konuya dair bilgi ve belgeleri içeren işlem dosyasının onaylı bir örneğinin istenmesine de karar verildi.
İBB'ye savunma ve arar kararı yerine getirmesi için 30 gün süre verildi. Mahkeme kararının tebliğinin ardından yıkım işlemleri durdu.
İBB, mahkemeye istenen belgeleri göndererek savunmasını verecek.
SANCAKTEPE BELEDİYESİ HAKKINDA DA SUÇ DUYURUSU YAPILMIŞTI
Yıkım günü alanda açıklama yapan İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün süreci şöyle anlatmıştı:
*2022 yılının şubat ayında İBB'nin rutin kontrolleri sırasında burada bir kaçak yapılaşma tespit etmiştik.
*İlk yetkili olan ilçe belediyesine bu konuyu yazıyla belirledik. Sancaktepe Belediyesi'nden dönüş olmadı. Tekrar yazıyla bildirdik. Haziran ayında tekrar yazışma yaptık.
*Akabinde Ağustos ayında ‘değerlendirmeler yapılmaktadır' gibi aslında yapılması gereken işi öteleyen cevabi bir yazı geldi.
*Hemen akabinde tekrar yazı yazdık; ‘ruhsata aykırı imar izni olmayan yapılar var, bunların yıkılması ya da ruhsata uygun hale getirilmesi gerekiyor' diye.
*Yine bir işlem yapılmadı. Kasım ayında biz burada İBB olarak işlem yapacağımızı, işlem yapmayanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı bildirdik.
*Yine işlem yapılmaması üzerine geçtiğimiz aralık ayında binayı mühürledik. Konuyu yasal olarak İBB encümenine taşıdık. Oybirliği ile idari para cezası kararı alındı. İlgililere tebliğ edildi.
*Bir ay içinde yine herhangi bir düzeltme işlemi yapılmadığı için İBB encümeninde oybirliği ile yıkım kararı alındı. Tebliğ edildi. Taraflar bunu mahkemeye taşıdı.
*Bu ayın 15'inde mahkeme yürütmeyi durdurma kararına gerek olmadığına hukuki usullere uygun olduğuna karar verdi.
*Yani konu hukuki denetimden de geçti. Hukuki denetim doğrultusunda biz yapmamız gereken yasal görev ve sorumluluklarımız doğrultusunda yapının kaçak olan bölümlerinin yıkımına başladık.