Kahramanmaraş ve Hatay’da peş peşe meydana gelen depremlerin ardından pek çoğu apartman ya da dükkân altlarında, mülkiyeti özel kişilere ait olan binalarda hizmet veren Aile Sağlığı Merkezleri’nin (ASM) depreme karşı ne kadar dayanıklı olduğu konusu da gündemde. BirGün'den Sibel Bahçetepe'nin haberine göre, İstanbul’da bulunan bin 83 ASM binasının yüzde 30’unun 1999 Depremi öncesi yapılan binalarda hizmet verdiği belirtildi.
ASM çalışanları ve hekimler "Kentteki her iki ASM binasından birinin binası eski. Rastgele çözümlere değil, iyi düşünülmüş, irdelenmiş, mühendislik önerileri dikkate alınmış, her türlü plan ve çalışması bilime dayalı yapılmış gerçek çözümlere ihtiyacımız var" dedi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, ülke genelinde 60 bine yakın çalışanının bulunduğu ASM binalarının deprem dayanıklılığı konusunda endişelerinin olduğunu söyledi. Kırımlı, İstanbul’da bin 83 ASM’nin olduğunu belirterek “Kentte, 4 bin 733 aile hekimliği birimi var. Burada 4 bin 618 aile hekimi, 4 bin 274 ebe, hemşire çalışıyor. Ayrıca 2 bin kadar tıbbi sekreter, temizlik personeli gibi çalışanlar da var” dedi.
YÖNETMELİĞE UYGUN DEĞİL
Ülke genelinde ise 26 bine yakın aile hekimliği biriminin olduğunu anımsatan Kırımlı, 3 yıl önceki Silivri depreminin ardından İstanbul Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu olarak bir çalışma yürüttüklerini kaydetti. Kırımlı, şöyle devam etti: "O dönem sağlık müdürlüğüne “ASM binalarının durumu nedir?” diye sorduk. Onlar bu aile hekimlerine yazı gönderdiler ve dediler ki ‘Aile sağlığı merkezinizin depremde güvenli olduğunu düşünüyor musunuz?’ İstanbul’daki bin 83 binanın yüzde 30’u 1999 öncesi yapılan binalarda ASM hizmeti veriyor. ASM’lerin yüzde 20 kadarı 1999-2007 arası yapılmış binalarda yani yaşlı binalarda hizmet veriyor. İstanbul’daki iki aile sağlığı merkezinden biri şu anki deprem güvenlik yönetmeliğine uygun değil. Deprem gibi afet durumlarında ayakta kalacak aile sağlığı merkezi sayısı çok az. ASM’lerle ilgili bir çalışma ne yazık ki yok."
ÇÖZÜME İHTİYAÇ VAR
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük ise ASM’lerin apartman altı konut ve dükkânlarda hizmet verdiğini anımsatarak, İstanbul’daki ASM binalarının yüzde 30’unun sanal ASM denilen, aile hekimlerinin kiraladığı ve içinde gerekli her türlü tadilatı kendilerinin sağladığı binalar olduğunu anlattı. Mengücük, şöyle devam etti: "Sanal ASM’ler için hekim sayısına göre oda sayısı, metrekaresi, kapı genişliği, engelli rampası eğiminin derecesi gibi pek çok şart aranırken ve bu şartlar sağlanmıyorsa oranın ASM yapılmasına izin verilmezken binanın yaşı, depreme dayanıklılığı, deprem yönetmeliğine uygunluğu sorulmuyor bile. Sağlık Bakanlığı’na ait binaların durumu da farklı değil. Bu durum özellikle İstanbul gibi gündeminde deprem olan bir şehir için ivedi çözüm gerektiriyor. İstanbul’da sanal ASM’lerin hemen hemen hepsi ve kamu ASM’leri apartman zemin katlarında konut veya dükkân şeklinde bulunuyor. Diğer illerde olduğu gibi İstanbul’da da ASM’lerin çoğunluğu için dayanıklılık konusunda yapılmış bir test, alınmış bir önlem yok. Bizim rastgele çözümlere değil, iyi düşünülmüş, irdelenmiş, mühendislik önerileri dikkate alınmış, her türlü plan ve çalışması bilime dayalı yapılmış gerçek çözümlere ihtiyacımız var."
DEPREMDE ASM'LER YIKILMASIN
İstanbul Tabip Odası da bugün Cağaloğlu'ndaki binalarında saat 13.00'te "İstanbul depreminde aile sağlığı merkezleri yıkılmasın" başlıklı bir toplantı düzenleyecek. Toplantıda, ASM binalarının depreme karşı dayanaklılığı ve alınması gereken önlemler ele alınacak.