Olay 27 Ekim 2018 tarihinde Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşandı. Acil servise serum taktırmak için gelen Ş.U.Y. isimli kişi, hemşireyle tartıştı. Sağlık Memuru Bülent Akdemir de araya girince hasta ve hasta yakınının saldırısına uğradı. İddiaya göre Ş.U.Y., Bülent Akdemir ve hemşireye yönelik olarak "Yakınlarımı çağırıp kafanıza sıktırayım, siz göreceksiniz" seklinde tehditte bulundu. Taraflar karakola giderek birbirlerinden şikayetçi oldu.
SALDIRGANLAR BERAAT ETTİ, SAĞLIK MEMURU CEZA ALDI
Aynı günün gecesinde saat 00.00 sıralarında kafeteryaya çay almaya giden sağlık memuru Akdemir kalabalık grup tarafından yine darp edildi, kaçırılmaya çalışıldı, elinde bulunan sıcak çaylarda Ş.U.Y ve eşinin üzerine döküldü. Yapılan şikayetler üzerine soruşturma başlatan savcılık, sağlık memuru Akdemir ve hemşire ile Ş.U.Y. hakkında dava açtı. Yapılan yargılamada taraflar suçlamaları reddetti. Bakırköy 27. Asliye Ceza Mahkemesi, elindeki sıcak çayların dökülmesi nedeniyle 2 kişinin yanmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle katılan sanık Akdemir'i "Basit yaralama" suçundan toplam 4 bin TL adli para cezasına çarptırdı, hemşire beraat etti. Mahkeme, katılan sanık Ş.U.Y.'nin ise "tehdit" suçundan cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine hükmetti.
'GÖREVDEN ÇEKİLME HAKKIM OLMASINA RAĞMEN GÖREVE DÖNDÜM'
Pandemi döneminde Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid-19 servisinde çalışan Akdemir, "4 yıl önce acil bir durumu olmayan bir hasta, serum taktırmak amacıyla bir alana gönderiliyor. Hasta hizmet aldığı halde hemşire hanıma, hem fiziksel hem de sözlü saldırılarda bulunuyordu. Ben takım lideri olduğum için o esnada konuyla ilgilendim, bu hastayı yaklaşık yarım saat boyunca ikna etmeye çalıştım ama yarım saat sonucunda bu hasta beni yakınıyla birlikte darp etti. Karakolluk olduk, gittik şikayetlerde bulunduk. Yoğunluk nedeniyle görevden çekilme hakkım bulunmasına rağmen ben tekrar görevime döndüm, çalışmaya başladım" dedi.
Akdemir şunları kaydetti:
'DAKİKALARCA ŞİDDET GÖRDÜM, KAÇIRILMAYA ÇALIŞILDIM'
"Aynı günün gecesinde saat 00.00'da ben kafeteryaya çay almaya giderken bu kişi yakınları ile birlikte dışarıda pusu kurmuş, ben gittiğim esnada da önümü kestiler ve çok ciddi tehditlerle beni hastaneden alıp götürmeye çalıştılar. Ben olaydan uzaklaşmaya çalıştım ama maalesef mümkün olmadı, bu sefer şiddet uyguladılar. Bellerinde silahları olduğunu söylediler. Bana silahı göstererek eğer gelmezsem bunun sabahı ve devamı da olacağını söylediler. Bu sefer fiziksel olarak müdahale ettiler, elimdeki çaylar da muhtemelen o esnada döküldü. Çayların dökülmesi ile zaten ben de yanmış oldum. Şiddetli bir şekilde beni darp etmeye başladılar, bu dakikalarca sürdü, ben sayıların iki olduğunu sanıyordum ama kamera görüntülerini izlediğinde sayılarının daha fazla olduğunu gördüm. Etraftaki hasta ve hasta yakınlarının yardımıyla kaçırılmaktan kurtulmuş oldum ama yaklaşık 20 gün darp ve istirahat raporu almak durumunda kaldım. Tehdit edildiğim içinde birimimi değiştirmek zorunda kaldım"
'BEN CEZA ALDIM, KARŞI TARAF BERAAT ETTİ'
"Bütün itirazlarımıza, bütün şahit ve delillere rağmen asıl saldırgan hiçbir zaman mahkemeye çıkarılamadı, ismi dahi mahkemede geçmedi. Mahkemede olayın iki defa olduğunu, kaçırılmak istendiğimi, şiddet ve darp edildiğimi ve o saldırganın şu anda mahkemede olmadığını, asıl o saldırgandan şikayetçi olduğumu dile getirdim. Buna rağmen maalesef mahkemeye çıkarılamadı. Ben de 4 bin TL para cezası ödemiş oldum, karşı taraf ise beraat etti. Yaklaşık 1 yıldır Covid -19 ile mücadele ediyoruz, şu anda da Covid-19 servisinde çalışıyorum, orada hizmet veriyorum. Bütün meslektaşlarım ile birlikte zaten bu yoğunluk içerisinde büyük bir özveriyle çalışıyoruz ama bir yandan da bu süreçleri olumsuz yönde takip etmek gerçekten motivasyonumuzu ciddi anlamda bozuyor. Sadece benim değil bu tür olaylar bir çok meslektaşımın başına geliyor." (DHA)