Muayenehane hekimlerinin yüzde 85'ini çalışamaz hale getirecek olan ve yürürlüğe girmesine sayılı günler kalan Özel Hastaneler Yönetmeliği'ne tepkiler büyüyor. Hekimlerin mesleklerini serbestçe sürdürebilmesi ve mesleki bağımsızlıklarını koruyabilmesi için muayenehane seçeneğinin varlığının önemine değinen meslek örgütleri "Bu yönetmelik hastaların doktor seçme hakkına da darbe vuruyor. Muayenehane hekimleri özel sağlık kuruluşlarında sözleşme şartıyla işlem yapmaları şartı getiren özel hastaneler yönetmeliğine dur demeliyiz. Hekim emeği özel sağlık sermayesine peşkeş çekilemez” dedi.
MÜCADELE ETMELİYİZ
6 Ekim'de yayımlanan “Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile muayenehanesi bulunan hekimlerin hastalarının teşhis ve tedavisini yıllık sözleşme yapmak suretiyle ilgili özel hastanelerde yapabilecekleri şartı getirilmişti. Tepkilere neden olan yönetmelik ile ilgili dün İstanbul Tabip Odası'nda “Serbest meslek hakkı ve mesleki bağımsızlık” başlıklı panel düzenledi. Çevre illerin tabip odası başkanlarının da katıldığı panelde konuşan TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu’ndan Prof. Dr. Alper Döventaş, yönetmeliğe karşı hem TTB’nin hem de 200’ün üzerinde hekimin iptal davası açtığını anımsattı. Hekimlerin zor günlerden geçtiğini vurgulayan Döventaş “Hep birlikte hareket etmeye ihtiyacımız var" dedi. TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Ökten ise sayıları 7 bini geçen muayenehane hekimlerinin yönetmelikten olumsuz yönde etkileneceğini vurgulayarak “Söz konusu yönetmelik muayenehanesi olan hekimleri zora sokacak ve mesleki faaliyetlerini de çok büyük ölçüde kısıtlayacak. Hastalarının da hekim seçme haklarını ihlal edecek nitelikte” diye konuştu. Ökten, özetle şöyle devam etti:
“Sağlık Bakanı bir taraftan özel hastane patronu olup hastanelerini kâr etmesi için çalışırken, bir taraftan da kamu hizmeti veren hastaneleri kamu-özel ortaklığı altında özele dönüştürmeye çalışmaktadır. Bir taraftan kamuyu çökertmek için kamu özel ortaklığı ve özel hastanelere tüm kapıları açarken, diğer taraftan yüzyıllardan beri devam eden hekimleri serbest meslek hakkını gasp ederek, mesleki bağımsızlık haklarını ellerinden alarak onları özel hastane patronlarına, ucuz emek gücü veya kamuya dönmelerini zorlamaktadır. Düzenlemelerin ortak amacı, özel sağlık sermayesi ve kamu özel ortaklığıyla yapılan şehir şirket hastanelerine ucuz emek gücü yaratmaktır. Ayrıca sağlık turizmi de dahil olmak üzere hasta potansiyeli açısından rekabet ettiklerini varsaydıkları muayenehane hekimliği ile bu alanı paylaşmamak, onları bu alandan çıkarmak istemektir. İktidar ve bakanlık her alanda dikensiz bir bahçesi yaratmaktır istemektedir. Bakanlık ve özel hastaneler dilediği koşullarda çalışabilecek hekim istemektedir. Bu yönetmelik değişikliğinin hiçbir bilimsel ve akıcı bir tarafı yoktur. Hekimlerin serbest çalışma hakkı ve mesleki bağımsızlığı ellerinden alınamaz. Her türlü demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz.”
YASAL GÜVENCE OLMALI
Sİbel Bahçetepe'nin haberine göre, İstanbul Tabip Odası Özel Hekimlik Komisyonu’ndan Dr. Güray Kılıç da "Ticarileşen kamu ve tekelleşen özel sağlık kuruluşlarında ağırlaşan koşullara karşı korunmak için serbest meslek hakkımızı savunmalıyız” dedi. Dr. Bilge Ceydilek de özel hastanelerle yapılacak sözleşmedeki kota sınırlamaları nedeniyle birçok hekimin sözleşme imzalayacak hastane bulamayacaklarını kaydederek “Sözleşme yapamayan hekimler açıkta kalacaklar. Bunlar ya muayenehanelerini kapatacaklar ve kamudaki bu yeni açılan sözleşmeli kadrolara geçecekler ya da özel hastane kadrosuna geçecekler. Ya da muayenehaneyi kapatmayacağım diyenlerde merdiven altı dediğimiz çalışma yöntemlerine başvuracaklar" diye konuştu. Dr. Hasan Oğan ise İstanbul Tabip Odası’nın muayenehaneler için çıkarılan yönetmelik anketinin sonuçlarını açıkladı. Oğan “6 Ekim yönetmeliğine rağmen hekimlerin yüzde 60’ı muayenehanelerini kapatmayacağını vurguluyor. Demokratik bir ülke, meslek bağımsızlığını, serbest çalışma hakkını, örgütlenme hakkını yasal güvence altına almalıdır” dedi.
