Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde açılan davada yasal süreç devam ediyor.
İddianamenin 21 Haziran 2021'deki kabulüyle başlayan yargılama sürecinde, ceza davası prosedürü izleniyor. Davada, iddianameye karşı partinin ön savunma yapması, ardından Başsavcılığın esas hakkındaki görüşüne karşı da savunmasını hazırlaması gerekiyor.
Yasal prosedür gereği, bu işlemler sürerken gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse HDP, ek delil veya yazılı ek savunma verebiliyor.
YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA TEBLİĞ EDİLDİ
Süreçte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dosyaya yeni deliller sunması nedeniyle bunlara karşı savunma yapmak için Anayasa Mahkemesi'nden ek süre talep eden HDP, verilen bu sürelerin tamamlanmasıyla 25 Kasım'da ek savunmasını Yüksek Mahkemeye verdi.
HDP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne sunulan ek savunma, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tebliğ edildi.
HDP'nin ek savunmalarının tamamlanmasının ardından Anayasa Mahkemesince belirlenecek tarihlerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak.
Bütün sürecin ardından davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak.
Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.
OY ÇOKLUĞUYLA KARAR VERİLEBİLECEK
HDP hakkındaki kapatma davasını, 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin 3'te 2 oy çokluğuyla, yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verilebilecek.
Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazete'de yayımlanacak.
Anayasa Mahkemesi'nin, siyasi yasak istenen partililerin beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde bu kişiler, kesin kararın Resmi Gazete'de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamayacak.